28 Aralık 2023
İbrahim Fidanoğlu
Dumanlı Dağ'a kaçınca...
Çopur kayalar arasından akan suyun sızısı,
Karadere Çeşmesi yalağında eğlenir.
Büyük kırmızı dillerin şapır şupuru,
döngüye katılmanın huzuruyla geçer
Karakuzu köyünde toprağa.
Güzel gözlü sarıkızın çıngırak sesi,
uzak yakın canhıraş havlamalar,
tavşan kulaklının sinir bozucu sakinliği;
ebru suyuna benzer, Yunt Dağı'nın eteğinde...
Duran Şemsettin Şahin
7 Ocak 2024
Giriş
Hava oldukça güzeldi.
Gün boyu hava sıcaklığı 18-19 derece civarında seyretti. Aralık ayının bu son
günlerinde yazdan kalma diyebileceğimiz böyle bir günde Kuzey Ege’ye; Aliağa yönüne doğru bir yolculuk yaptık.
Bugünkü yürüyüş güzergâhımız, Aliağa’nın
doğusundaki iki volkanik kütle; Yunt Dağı
ile Dumanlı Dağ arasında konumlanmış Derici Yörüklerinin köylerinden biri
olan Karakuzu çevresinde idi. Dumanlı Dağ’ın uzantıları olan Damlaca ve Karakaya tepelerinin arasına sıkışmış bir vadiden akan Karadere üzerindeki bir şarlak ana hedefimizde bugün. Oraya
varıncaya dek, yer yer döşemeye dönen şirin bir patika, suyun büyük problem
olduğu bu volkanik arazide hayvanları sulamak için yapılmış birkaç gölet, terk
edilmiş bir köy manzarası günden aklımızda kalanlardı.
(Aralık 2023)
Sönmüş volkanlar arasında dolaşırken; Dumanlı Dağ'ın binlerce yıllık püskürtü ürünleri olan aglomera oluşumları
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
Sönmüş volkanlar arasında…
Yunt Dağı, kütlesel olarak bakıldığında Dumanlı
Dağ ile sınırını oluşturan Güzelhisar
Çayı’nın (Pythikos ya da Tisna) kıyısından başlayarak kuzeydoğuya
doğru tedrici olarak artan yükselme eğilimi, insanda sanki kuzeydoğu yönünden Çandarlı Körfezi’ne doğru eriyip akmış
hissini veren yapısal görünümü ve bunun yanında çekirdeğini oluşturan volkanik
yapısıyla öne çıkan ilginç bir coğrafyayı kapsıyor. Andezit, bazalt; yer yer
mika şist ve kireç taşı oluşumlarla neredeyse birçok jeolojik yapıyı içinde
barındıran bu dağ kütlesi, Çandarlı
Körfezi’nden Soma, Kırkağaç ve Akhisar havalisine kadar uzanan oldukça
geniş bir alanda kendini gösteriyor. Dağın jeolojik yapısına uygun şekilde
gelişen bitki örtüsü çeşitliliği içinde kızılçamlar, yoğun olarak meşeler ve
pırnar meşeleri, melengeçler, keçilerin bayıldığı kesmik çalıları,
zeytinlikler, ahlat armutları, son zamanlarda Osmancalı, Türkmen, Ortaköy düzlüklerinde geliştirilen kara üzüm
bağları dikkat çekiyor.
(Mart 2008)
(Ekim 2022)
(Ekim 2022)
Dumanlı Dağ ise, Menemen’in kuzey doğusunda yer alan ve Emirâlem ya da Manisa Boğazı
olarak bilinen ve Gediz Irmağı’nın
binlerce yıldır şekillendirdiği vadiyle güneyden sınırlandırılmış olan bir
volkanik dağ kütlesidir.(1) Dumanlı Dağ volkan konisi, çok kalın tabaklardan oluşan yayvan ve
bakışımsız stratovolkan biçiminde
sınıflandırılmaktadır. Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından
oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve
periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır
ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir.(2)
Dağa Kaçtım gezginleri; Karakuzu'dan Şarlak'a doğru tırmanırken; ayaklarımızın altından andezit ve bazalt püskürtü parçaları yuvarlanıyor.
(Aralık 2023)
Karakuzu sırtlarından Yunt Dağı dünyasına bakış; en arkada Koyuneli köyünün üzerindeki rüzgargülleri...
(MYC; Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
Dumanlı Dağ'ın eteklerine konumlanmış Aiol yerleşimi; Neonteikhos ya da Yeni Kale; andezitten bir yekpare kütle...
(Ocak 2011)
(Ocak 2011)
Kayaç yapısını andezit, trakiandezit, bazalt,
riyolit, tüf ve aglomeraların(3) meydana getirdiği Dumanlı Dağ volkanik kütlesinde, volkan
topografyasına ait volkan konisi, krater, ikincil çıkış merkezleri ve lav
akmaları gibi şekiller görülmektedir.
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Dumanlı Dağ volkan konisi üzerinde Karyalık Tepe (847 metre), batısında
yaklaşık 2,5 km2 genişliğinde bir krater bulunmaktadır. Yüksekliği
650 metre civarında olan bu kraterin güneybatı kenarı, bir fay hattı ile
sınırlandırılır. Kaynağını krater alanından alan ve kuzeydeki İbrim Dere’ye dökülen küçük bir akarsu,
kraterin kuzeye doğru yarılmasına neden olmuştur. Krater alanı, kenarında
kurulmuş olan Çukurköy’ün başlıca
geçim kaynağını teşkil eden önemli bir tarım alanıdır.
(Nisan 2011)
(Nisan 2019)
Kaynağını
krater alanından alan ve devamlı akış özelliği gösteren akarsuyun İbrim Dere ile birleştiği noktanın hemen
gerisinde, bazaltlardan oluşan arazinin faylanması sonucu, asılı vadi ve
basamaklar halinde şelaleler meydana gelmiştir. Yörede “Su Uçuran Şelalesi” (Türkmen
ya da Turgutlar Şelalesi olarak da
bilinmektedir) adıyla tanınan ilk şelale en yükseğidir ve yaklaşık 20 metreden
dökülmektedir. Birinci şelalenin döküldüğü yerde dev kazanı oluşmuştur. Bu
şelalenin ve dev kazanının hemen önünde ikinci şelale yaklaşık 5 metreden,
üçüncüsü ise 2 metreden dökülür. Eğim atımlı normal fay özelliği gösteren
fayların, fay düzlemlerinde kayma çizikleri ve fay breşleri(4) tespit edilmektedir. İbrim Dere vadisinde
şelaleler ile birlikte kızılçam ve maki elemanlarından oluşan bitki örtüsünün
ortaya çıkardığı doğal kompozisyon, yöre halkının ilgisini çekmekte ve birçok
kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
(Nisan 2019)
(Nisan 2019)
(Nisan 2019)
Kaynağını Dumanlıdağ volkanik kütlesinin kuzey
yamaçlarından ve onun kuzey batısındaki Karahasan
Dağı’nın Güzelhisar Grabeni’ne doğru uzanan andezit ve aglomeralardan
oluşmuş yamaçlarından alan Dedeköy Deresi
ve Himmet Dere, graben (çöküntü-İF) alanına ulaştıkları Çıtak köyü kuzeybatısında birikinti konileri oluşturmuşlardır. Dumanlıdağ volkanik kütlesinin Güzelhisar Fayı ve İbrim Dere vadisi ile sınırlandırılan kuzey yamaçları oldukça
engebeli bir topografyaya sahiptir.
(Haziran 2019)
(Haziran 2019)
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
Karakuzu köyü hakkında…
Karakuzu köyü; Mersin bölgesinden (Orta Toroslar) batıya doğru
yönelen Derici Yörüklerinin, Saruhanlı Beyliği zamanında gelip,
konargöçer hayatlarını sürdürdükleri Yunt
Dağı civarındaki Yörük yerleşimlerinden biri… Köyün kuruluşu aslında
oldukça yeni; Cumhuriyetin erken zamanlarında 1930’lu yıllarda ise, daha
önceden bağlı olduğu Manisa Vilayeti’nden alınarak, bir grup köyle birlikte
daha yakın olan Aliağa Nahiyesi’ne bağlandığına dair bilgiler var.(5)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Prof. Dr. Ersin Doğer’in Menemen
(ya da Tarhaniyat) Tarihi isimli kitabında ise, Karakuzu köyü ile ilgili olarak şu bilgiler aktarılıyor(6):
“Bugün Aliağa İlçesi sınırları içinde
kalan Karakuzu köyüne 1890 yılı Aydın
Vilayeti ve 1927/1928 yılları İzmir Vilayeti salnamelerinde rastlanmamaktadır.
Bu yerleşim yeri 1930’lu yıllardan sonra resmen köy olarak kabul edilmiş
olmalıdır.
Resmi kayıtların aksine Karakuzulular,
köylerinin 120-130 yıl önce kurulduğunu, ilk adının Dericitepe köyü, köyü kuranların ise; Derici Yörükleri olduğunu ileri sürmektedirler. Başlangıçta 7 tane
olarak kurulan köy, daha sonraları çevrede harabeleri olan Çeneler, Kaplankaya, Karadere, Yıkık ve Ağıllar mevkilerindeki dağınık iskânların da katılmasıyla
büyümüştür. Karakuzuluların bu iskânların terk edilmelerinde salgın
hastalıkların etken olduğu hikâyelerine inanmaları, 19.yüzyılda bölgede varlığı
resmi kayıtlara geçen veba salgınlarıyla uyuşmaktadır.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
Yapım kitabesi olmamasına karşın,
yaşlılar ve imamın verdiği bilgilere göre köy camii Hicri 1303 yılında (1885)
inşa edilmiştir.
Osmanlı resmi belgelerinde Yörük
taifesinden Karakuzulu cemaatinin Hamid
Sancağı’ndaki Karaağaç ile Yalvaç kazalarında iskân edilmiş olduğu
bilinmektedir. (C.Türkay, Başbakanlık
Arşivi Belgelerine göre Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
İstanbul, 1979, 193-194)”
Tisna'dan Karakuzu köyüne ve sırtlarına bakış
(Mart 2016)
(MYC; Aralık 2023)
Tisna'nın kuzey yakasından Güzelhisar baraj gölüne bakış
(Aralık 2023)
Karakuzu’dan Karadere’ye doğru…
Kemalpaşa ve Karşıyaka’dan
yola çıkan Dağa Kaçtım gezginleri olarak, Menemen-Buruncuk
köyündeki bir çay molası sonrası, saat 11 gibi Karakuzu köy camisinin önündeki meydanlığa ulaştık. Arabaları
caminin karşısındaki uygun bir yere bırakarak, hemen köyün arkasındaki sırtlara
doğru yönelen Fidan sokağını takiben yürümeye
başladık. Sabah sessizliği vardı sokaklarda. Birkaç köy evinin avlusundan
sokağa taşan kadın sesleri ya da evlerinin ikinci katındaki verandalarından
bize yönelen meraklı bakışlar altında köyün son evlerini arkamızda bıraktık.
(Aralık 2023)
Karakuzu sırtlarındaki traktör yolundan Karakuzu köyüne bakış; en arkada Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin hayali var.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Köyün içinden devam
ettiğimiz kilit taşı döşeli köy yolunun bittiği yerden itibaren, bir süre bir
bozuk traktör yolunu takip ettik. Yükseldikçe köyün evleri arkamızda güzel bir
görünüm oluşturdu. Yıllarca önce tepesine tırmanıp Güzelhisar Çayı’na bakan yamacından hırçın çalılarla boğuşarak
indiğimiz; Sirçe Deresi’nin aktığı
vadinin bittiği yerde yükselen Tisna’nın akropolü(7), eteklerindeki Uzunhasanlar,
daha doğuda bir tepenin üzerinde konumlanmış Düzlen ve en uzakta ise, Otmanlar
köyü yükseldikçe görüş açımız içine girdi.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Bir süre sonra yukarıdan
eşeğinin sırtına odun sarmış bir Karakuzulu köylüyle karşılaştık. Ahmet’ti
ismi; hayatını servis şoförlüğü yaparak kazanmış. Karakuzulu imiş. Ayaküstü
sohbet ettik; şarlağın yolunu sorduk kendisine. O da bu yolu takip ederek bir
patikaya gireceğimizi, daha sonra da patikanın bittiği yerde yine bir traktör
yoluna ve bu yoldan ayrılmazsak, önce göletlere, daha sonra da Karadere Çeşmesi’ne ve Karadere Şarlağı’na ulaşacağımızı
söyledi. Kendisine teşekkür ederek yürümeye devam ettik.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Biraz yükselince, sol
altımızdaki gölet görüş açımız içine girdi. Bu sırada da traktör yolundan
yukarı doğru yönelen patikanın başlangıcı göründü. Patikada yer yer eski
zamanlardan kalma taş döşeme bölümleri vardı. Bunlar gerçekten mükemmeldi
yürümek için. Son yağmurlarla suya doyan toprak, yer yer fazlasını dışarı
kusarak çevreyi karasuluğa çevirmişti.
(Aralık 2023)
Yosun tutmuş taşların arasından sızan suyun sesini dinliyoruz.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Eteklerinde yürüdüğümüz Dumanlı Dağ’ın; binlerce yıl önceki volkanik
püskürtülerinin ürünü muhtelif döküntüler, bizi yukarı doğru yürürken zaman
zaman zorlasa da, iki yakasındaki sık makiliklerle bir koridora dönüşmüş patikada
ilerlemenin keyfi bambaşkaydı. Yükseldikçe çevre topografya iyice belirgin hale
geldi. Karşımızda, çok uzaklarda; Yunt
Dağı’nın olabildiğince yükseklerine kurulmuş Koyuneli köyünün yukarılarındaki rüzgârgülleri seçiliyordu. Tisna’nın uzantısı sırtlarda ise,
volkanik püskürtü ürünü taşlarla sınırlandırılmış otlaklar vardı; uzaktan o kadar
güzel görünüyorlardı ki.
Yürüdüğümüz şirin patikadan anlar...
(Aralık 2023)
Patikanın zemini cilalanmış gibi...
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Belki de patikayı
yüzlerce yıldır kullanan konargöçerlerin hayvanlarının taştaki izleri, suyla
yıkana yıkana cilalanmıştı sanki. Doğudan üstümüze doğru gelen ışığın aksi,
sudan ve taştan yansımaktaydı. Biraz ileride üzeri yosun tutmuş kayaların
arasından akmakta olan küçük bir su sızıntısı ile karşılaştık. Hoş bir akışı
vardı usul usul; kayaların arasından…
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Döşeme yolun parçaları,
sırtın en tepesindeki traktör yoluna kadar yer yer devam etti. Tepeye varınca,
patikanın sınırları ortadan kalktı ve zemini; püskürtü ürünü taşlarla kaplı bir
bozuk traktör yoluna kavuştuk. Yer yer düzlüklerde etrafı taşlarla ve çalılarla
kaplanmış ve yaz aylarında kullanıldığını düşündüğümüz açık ağıllarla karşılaştık.
Bir de sulama göletleri ve oraya su içmeye gelmiş birkaç yılkı atıyla…
Yürüdüğümüz düzlükte bir araya toplanmış taş yığınları vardı. Bunun, hayvanların
otlaması için mera açma amacıyla yapıldığını düşündük; başka ne amacı olurdu
ki?
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Düzlükten yeni bir
traktör yoluna doğru yürürken dağın eteklerinde akıp donmuş gibi muhtelif lav
malzemesinden oluşan ve harçla birleştirilmiş hissini veren aglomera yapılarına rastladık. Her
tarafta aynı jeolojik oluşumlar mevcuttu. Biraz ileride bir koridor geçişinde, bir
kıyısı taşlarla tahkim edilmiş bir küçük havuzun içinde muhteşem yosun ve ışık
oyunları vardı. Bizim için hoş bir sürprizdi. Doğanın fırçası değmişti suya.
Tabii ki fotoğrafladık.
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
Karadere üzerindeki şarlağa ev sahipliği yapan dev kaya kütlesi
uzaktan göründü. Bulunduğumuz yol düzleminden oldukça aşağıdaydı şarlak. Şarlağın
önündeki düzlükte de uzun yalağıyla dikkat çeken Karadere Çeşmesi vardı. Döne döne çeşme düzlemine doğru alçalırken,
ineklerini etrafı çalılarla çevrilmiş bir açık ağıla doğru sokmaya çalışan ve
araziden onları “brek brek” diye bağırarak çağıran bir Karakuzulu çifte
rastladık; Muhittin ile Fatma Bacı…
(Aralık 2023)
Doğu yönünde Karadere vadisine doğru sert bir şekilde alçalan topografya; en arkada Dumanlı Dağ'ın uzantıları...
(Aralık 2023)
Karakuzulu Fatma Bacı ile Muhittin, açık arazideki inekleri toparlayıp, açık ağıla sokmaya çalışırken...
(Aralık 2023)
İneklerin yoldan
ürkmeden gelebilmesi için, bizlerin yol kenarına çekilmemizi istediler. İnekler,
önümüzden zor da olsa geçip gittiler ağıla doğru. Biz ise, ineklerden sonra çeşmeye
doğru inmeye devam ettik. Mola yerimiz anlaşıldığı kadarıyla orası olacaktı.
Biraz daha yürüdükten sonra, çeşme başına ulaştık. Yemek sonrası, yanımıza
ineklerinin peşinde olan Fatma Bacı ile Muhittin geldi. Yanımızdakilerden
onlara da ikram ettik, ama pek bir şey yemediler. Yediklerini söylediler. Muhittin,
şarlağın kuzey yönünde uzanan altımızdaki derin vadinin yamaçlarına saçılmış
yıkıntıları işaret etti. Bu eski bir yerleşime dair kalıntılardı. Dediğine göre;
karşımızdaki dağın doğu yamacında bir mezarlık ve vadinin daha ilerisinde ise,
bir cami yıkıntısı da vardı.
Çeşme başı sohbeti; Dağa Kaçtım gezginleri ve Karakuzulu Fatma Bacı ile eşi Muhittin bir arada...
(Aralık 2023)
Karadere Çeşmesi'ne batı yönünden bakış; yalak su kaçırıyor.
(Aralık 2023)
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
Bu bilgiler ve
gördüklerimiz, Prof. Dr. Ersin Doğer’in
Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi’ndeki
Karakuzu bahsinde geçen ve köyün
yaşlılarından derleyerek aktardığı; büyük olasılıkla veba nedeniyle terk
edilmiş Yıkık, Karadere ve Ağıllar yerleşimlerinin varlığını
doğruluyordu. Biraz uzaktan da olsa, yıkıntıları resimlemeye çalıştık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Yemek ve dinlenme molası
sonrasında; Karakuzulu Muhittin ve Fatma Bacı’yla vedalaşarak, Karadere vadisine doğru yürüdük. Vadiye doğru;
kaygan kayalar nedeniyle dikkatli olmak gerekiyordu. Bir de işin kötü tarafı,
bu düzlemden aşağı dökülen Karadere Şarlağı’nı
görmemiz imkânsızdı. Dere yatağının her iki yakasında dev boyutlarda ve türlü
şekillerde aglomera oluşumları vardı.
Bu durumda Karadere üzerine saçılmış
kocaman kayaların izin verdiği akışa göre oluşmuş küçük çavlan ve büvetleri
izlemekten başka yapacak bir şey yoktu. Şarlağa neredeyse bir kanyonu andıran
ve kuzey yönündeki derin vadiyi takip ederek yaklaşmak en çıkar yoldu; ama ne
yazık ki bu kısacık kış günlerinde dağ başlarında avarelik yapa yapa dolaşırken,
bunu yapmaya vakit kalmamıştı. Başka zamana deyip, dönüş yoluna koyulduk.
Karadere'nin şarlaktan önceki son çavlanı
(Aralık 2023)
Karadere'nin sondan ikinci çavlanı...
(Aralık 2023)
Sondan üçüncü ve en büyük çavlan...
(Aralık 2023)
Aynı çavlanın daha yakından görüntüleri...
(MYC; Aralık 2023)
Yanına gidemediğimiz Karadere Şarlağı; Spil Dağcılık Kulübü'ne fotoğraf için teşekkürler...
(https://anemontrekking.com/wp-content/uploads/2022/04/2022-04-10_10-30-56-scaled.jpg)
(https://anemontrekking.com/wp-content/uploads/2022/04/2022-04-10_10-30-56-scaled.jpg)
Dönüş yolunda yine
çevresi çalılarla çevrili bir kuzu ağılına rastladık. Bağlı halde bir yavru
köpek, resmen ağlıyordu. Belli ki açlıktan perişan durumdaydı. Yanımızda yiyecek
ne varsa, hepsini bu garibana verdik. Arkamızdan hala bağırıyordu; yola yeniden
koyulduğumuzda. Ama yapacak bir şey yoktu. Karakuzu’da,
dönüşte yorgunluk çaylarını içmek için uğradığımız köy kahvehanesinde kimi
gördüysek manzarayı anlattık; sahiplerine haber vermelerini istedik.
(Aralık 2023)
Karadere vadisinden ayrıldıktan sonra bir açık ağılın yanındayız.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Çeşmenin yanından
başlayan bir bozuk traktör yolunu hiç bırakmaksızın yaklaşık 2 saat kadar sonra;
önce Karakuzu ile Otmanlar’ı birbirine bağlayan asfalt
yola, kısa süre sonra da Karakuzu’nun
merkezi diye tanımlayabileceğimiz köyün camisinin bulunduğu meydana ulaştık. Gün
boyu her tarafa saçılmış volkanik malzeme ile ayak tabanlarımız yorulmuş olsa
da; çok keyifli patikalardan, ışığın esiri güzelim dağ göletlerinin yanından
geçmiş, Dumanlı Dağ’ın eteklerinden
süzülüp gelen Karadere’nin köpüre
köpüre akan çavlanlarını seyretmiş, ağlayan bir köpeğe acil yardımda
bulunmuştuk. Ne mutlu bize; yine kaygısızca ve güzelim doğanın içinde
yürümüştük. Ne mutlu yürüyebilenlere, kıymet bilenlere…
(Aralık 2023)
Dipnotlar:
(1) Dumanlıdağ jeolojisi hakkında İlker Eroğlu ve Recep Bozyiğit’in Güzelhisar Çayı Havzasında Yapısal Unsurların Jeomorfolojik Birimlere
Etkileri isimli makaleden yararlanılmıştır. İlgili makale için bkz. https://www.researchgate.net/publication/303738104_GUZELHISAR_CAYI_HAVZASINDA_YAPISAL_UNSURLARIN_JEOMORFOLOJIK_BIRIMLERE_ETKILERI
(2) Kaynak: Wikipedia.org
(3) Aglomera; küçük parçacıkların bağlayıcılarla birlikte çimentolaşması sonucunda
oluşan kayaç tabakaları; bu oluşumlara volkanik arazilerde rastlanır. Doğal
etkilerle ufalanması sonucunda yüzeyde son derece kaygan bir zemin
oluştururlar.
(4) Fay breşi; faylarda kırılma
bloklarının birbirleri üzerinden sürtünerek kaymaları, fay zonundaki
kayaçların parçalanıp ufalanmasına yol açar. Fay düzlemi boyunca yer
alan ve mekanik olarak ezilmiş, ufalanmış bu malzemelere fay breşi adı
verilir. Kaynak: Wikipedia.org
(5) Prof. Dr. Ersin
Doğer, Aliağa Tarihi; Aliağa Kent Kitaplığı; Ekim 2017-Ankara; sayfa: 233
(6) Prof. Dr. Ersin Doğer, Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi, Sergi Yayınevi, Belgebilgi
Dizisi-8; Mart-1998; sayfa: 236
(8) Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder