BAYIR
GÜLLERİNİN (GİRİT LADENLERİ) RESİTALİ
24 Nisan 2022
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Bugünlerde Yeni Foça’dan Eski Foça’ya doğru ilerlerken bir yanda Ege’nin derin mavilikleri,
diğer yanda ise mutedil yükselen sırtlarda bir bayram cümbüşü halinde yolcusunu
selamlayan bayır gülleri uzanır. Gerçekten görülmeye değer bir manzaradır pembe
beyaz çiçekleriyle sırtları dolduran nam-ı diğer Girit ladenleri. Genelde sırtlarda yetişir bayır gülleri;
bildiğimiz kadarıyla adaçayı yapraklı ve defne yapraklı olan iki ayrı türüne
Ege coğrafyasında sıkça rastlanır. Bu hafta içinde Kemalpaşa Kamberler yaylasından Kartaltepe’ye tırmanışımızda tesadüfen
bu iki türe yan yana konumda rastlayıp fotoğraflamıştık. Ama onlar henüz çiçek
açmamışlardı. Birkaç gün sonra Foça
sırtlarında her yeri pembe ve beyaza boyamış adaçayı yapraklı Girit ladenlerini
görünce aklımız başımızdan gitti desek yanlış olmaz.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Yeni Foça’dan Çanak Koyu’na…
Arka dünyasında 19.yy.
Rum yaşantısının kırık dökük izlerinin yakalanabildiği bir coğrafyanın
yakınlarındaydık bu hafta. Sayfiye evlerinin çepeçevre ele geçirdiği Çanak Koyu’nun sırtlarını aşar aşmaz Sazlıca’dan Kartdere koyuna dek uzanan engebeli bir topografyada doğanın
uyanışına tanıklık ettik. Daha önceki yıllarda defalarca yürüdüğümüz Kartdere ve Sazlıca koyları arasında kalan bu vadide özelikle bu kez baharda
açarken yakaladığımız Girit ladenleri ile karabaş otlarının cümbüşü görülmeye
değerdi doğrusu.
Kemalpaşa Kamberler yaylasında bu hafta yanyana gördüğümüz ada çayı yapraklı ve defne yapraklı Girit ladenleri
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Kartdere Vadisi, kendi adıyla anılan ve kıyıya doğru sert bir eğimle
alçalarak sonlanan adanın hemen karşısındaki düzlükten itibaren içerlere doğru
nüfuz ediyor. Doğu-batı ve kuzey-güney doğrultulu dere yatakları boyunca arka
dünyasındaki tepelere doğru yükselen vadinin toprak bir yolla ulaşılan ilk
bölümü, geniş düzlüklerden oluşuyor. Vadinin denize doğru açılan ağzında yer
alan hayvan çiftliklerinin iki yanından doğuya ve güneye çatallanan iki dere
yatağından gelen küçücük dereler birleşerek, binlerce yıllık taşıdıkları alüvyonlarla Kartdere Vadisi’nin denize ulaştığı
kesimdeki geniş düzlükleri oluşturmuşlar.
(MYC; Ocak 2018)
(MYC; Nisan 2018)
(MYC; Ocak 2018)
(MYC; Ocak 2018)
19.yy.da Rumların
yaşadığı dönemden kalma kule tipi evler vadinin hemen başlangıcındaki
düzlüklerde, Eski Foça’dan Yeni Foça’ya doğru ilerleyen karayolu
boyunca ve daha ilerilerdeki şimdilerde bir mezra görünümünde terk edilmiş Sazlıca köyünde(1) yoğunlaşmış durumda. Eski Kartdere köyünden kalan(2)
kule tipi evler, birbirinden uzak mesafelerde; tarımsal arazilerinin içine
oturtulmuş olmalı. Bugün kırsaldaki bu kule tipi evlerin bazılarının eski
sahiplerinden satın alınarak yeniden restore edildiği ve yaşanabilir hale
getirildiği görülse de çoğunlukla yıkılmış, çatıları çökmüş; kapı, pencere
söveleri, kapı lentoları ve desen-yazı içeren en değerli mimari parçaları
çalınmış durumdalar.
(Şubat 2016)
(Şubat 2016)
(Şubat 2016)
(Şubat 2016)
Çanak ile Fotaş
sitelerini birbirinden ayıran ve Olivia
Village tatil köyünün sınırlarını yalayarak devam eden; önce asfalt, daha
sonra döşeme bir yolu takip ederek sırta doğru tırmandık. Sırtı aştığımız
noktada toprak yol, üç kola ayrılıyordu; biz ortadaki kola yöneldik. Biraz ilerde;
vadinin tabanında sık makilikler arasında yer yer aktığına tanıklık ettiğimiz
bir dere yatağına doğru inmeye başladık.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Her yanımızda Girit
ladenleri; beyaz ve pembe renkleriyle bütün sırtı kaplamışlardı. Başka neler
vardı nebata dair; sarı papatyalar, mor çiçekleriyle göz alıcı
karabaş otları, zeytin ağaçları, pırnar ve kesmik çalıları, dere yatağının
civarında henüz hiçbir uyanış belirtisi taşımayan hayıtlar hâkim bitki
örtüsünün ilk anda dikkatimizi çeken unsurlarıydı.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Amacımız Sazlıca yönündeki sırtlardan Kartdere yönüne doğru ilerleyen sık
makiliklerle kaplı dere yatağını aşarak Sazlıca
yönüne doğru yürümekti. Ama o kadar kolay olmadı. Bir yandan sert bir eğimle
yükselen topografya, diğer yandan sürünecek düzeyde ilerlememizi engelleyen sık
çalılar bizi yer yer zorladı. Dere yatağını zorlukla aştıktan sonra kuzeydeki
sırta doğru yeniden tırmanmaya başladık. Her yanımız rengârenk Girit
ladenleriyle kaplıydı.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Girit ladenlerine Tire civarında pamuklan ismi veriliyor. Hasan Hoca’nın aktarımına göre; Tire’de
eski zamanlarda pamuk atıcıların pamukları tel tel kabarttıkları sırada etrafa
sıçrayanlar, Girit ladenlerinin çalılarından yapılan süpürgelerle toplanırmış.
Pamuk öbeklerini bir araya getirip kolaylıkla toparladıkları için de bu Akdeniz
bitkisine Tire’de pamukalan, daha
sonraları da söylene söylene pamuklan
denmiş.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Girit ladeni, tipik bir
Akdeniz bitkisi… Laden otu, karağan otu,
pamukçuk otu, bayır gülü gibi isimlerle de anılıyor. İsminin pamuk ile
birlikte anılmasının nedeni ise çiçeklerinin benzerliği olsa gerek… Türkiye’de
5 ayrı türünün varlığından söz ediyor kaynaklar. Tıbbi bir bitki olarak bilinen
Girit ladeninin bilimsel adı cistus creticus… Yapraklarından elde
edilen laden zamkı ya da oleoresin olarak bilinen tıbbi ürün,
antibakteriyal ve antienflamatuvar özellikleri nedeniyle üst solunum yolları
enfeksiyonlarında, kokulandırma özelliği nedeniyle ise kozmetik sektöründe
kullanılıyor. Günümüzde daha ziyade kuru yaprakları ezildikten sonra geleneksel
olarak egzama gibi dermatolojik sorunlarda, lapa şeklinde romatizmal ağrılara
karşı, tıbbi çayı mide rahatlatıcı olarak uygulanabiliyor.(3) Cezayir ve
Yunanistan’da ise farklı türlerinin yaprakları, çaylara koku vermek için
katılmakta.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Foça sırtlarını pembe-beyaza boyayan bu muhteşem bitkinin
içerdiği tıbbi imkânları ve şifa potansiyelini de öğrenince insan, daha bir
farklı bakıyor şu güzelim çiçeklere… Tabii ki bir de karabaş otlarına…
(Nisan 2022)
Karabaş otlarına Sazlıca
vadisine doğru tırmandığımız sırttan aşağıya doğru sarkıp yürüyüşe ilk
başladığımız noktaya doğru yöneldiğimiz patikada karşılaştık. Olivia Village tatil köyünün hemen
arkasında yer alan bu patika boyunca sıralanmış lavanta kolonileri arılar için en davetkâr hallerine bürünmüşlerdi
mor renkli çiçekleri ve baş döndüren kokularıyla.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Halk arasında karabaş otu ya da gargan olarak bilinen doğal lavanta türlerine ülkemizde Afyon’un
batısında kalan ve güneyde Akdeniz’den, kuzeyde Marmara Denizi’ne dek uzanan
geniş bir coğrafyada rastlanıyor. Kaynaklar, Batı Anadolu’da lavandula
stoechas ve lavandula cariensis
olarak adlandırılan iki türünün varlığından söz ediyorlar. Ama halk arasında bu
iki türe de karabaş otu ismi veriliyor.
Karia lavantalarının ayırıcı özelliği
çiçek saplarının uzunluğunun diğerine göre daha fazla olması… Bazılarının sap
uzunluğu 50 cm.yi bulabiliyor.
(Nisan 2019)
Karabaş otlarının bulunduğu sekiden Çanak koyunun panoramik görünümü
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Ballıbabagiller (lamiaceae
sp) ailesinden bir bitki olan karabaş
otu, Batı Anadolu’da yöresine göre Mart sonu-Nisan başı gibi dağlarda açan
mor renkli çiçekleriyle hemen göze batarlar. Öncelikle arıların… Biz Çanak koyunun arkalarında dolaşırken
arılar, bizden çok önce karabaş otu kolonilerini keşfedip mor renkli
çiçeklerinden gerekli polen alışverişlerini neredeyse tamamlamışlardı. Bizim
çiçeklerini topladığımız Çanak mahreçli
karabaş otları 20 cm. civarındaki çiçek boylarıyla lavandula stoechas türündendi. Bazen Tire sırtlarında olduğu gibi daha
uzun çiçek saplarına sahip Karia
lavantalarına da bu coğrafyada rastlamak mümkün…
(A.Aydemir; Nisan 2015)
(Nisan 2022)
Aynı zamanda çok önemli
bir tıbbi bitki olarak bilinen karabaş otlarının en tipik olanlarına Karia coğrafyasında rastlandığından ve
bu topraklara özgü bir bitki olması nedeniyle Karia lavantası denilmiş olmalı. İlkçağ’dan beri insanoğlunun bir
şifa kaynağı olarak bildiği ve sıkça kullandığı bu bitkinin özellikle çiçekleri
bugün de aktarlarda, kozmetik sektöründe; kolonya ve parfüm yapımında ve
bitkisel terapi amacıyla muhtelif rahatsızlıklarda kullanılmakta.
(Nisan 2019)
Genel olarak balgam
söktürücü, idrar yolları enfeksiyonları, egzama yaralarında ve ağrı kesici
olarak, sinirsel baş ağrılarını giderici ve yatıştırıcı olarak, ayrıca kan
akışını düzenleyici ve kalp-damar sistemini destekleyici etkisi nedeniyle
yaygın olarak kullanıyor. Özellikle Çine ve civarında; Bafa coğrafyasında
karabaş otu çiçeklerinden yapılan aromatik çay ise pek meşhur… Çanak koyuna nazır bir sekide hayat
bulmuş karabaş otlarından arıların izin verdiği ölçüde topladık.
(Nisan 2022)
(Nisan 2022)
Dönüş yolunda Sazlıca vadisine doğru dolaştığımız
sırtın kuzeye bakan yüzünde inşa faaliyetleri hummalı bir şekilde sürmekteydi. Çanak koyuna nazır sitelerden Yeni Foça’ya en yakın olanında; bir
dönem SİT problemi nedeniyle yıllarca su basman seviyesinde bekleyen onlarca
yarım kalmış inşaat, işin sekteye uğramasına yol açan nedenlerin bir şekilde
ortadan kaldırılması sonrasında yeniden başlamış; hatta ivmelenerek sona
yaklaşmışlardı bile. Sözün bittiği noktadaydık artık; madem her şey düzgündü;
bunca yıl neden beklenilmişti? Yok; eğer gerçekten ortada ciddi bir uygunsuzluk
varsa, şimdi bu ivmelenme nedendi? Kafamızda bir sürü soruyla sırttan aşağılara
doğru indik.
Ladenlerin ve karabaş
otlarının arasında Sazlıca’dan Kartdere’ye doğru uzanan engebeli bir
vadide yürümüş; Çanak sırtlarında
doğanın baharı karşılayışına tanıklık etmiştik. Her şeye rağmen bu da güzeldi.
Bir daha gelişimizde kim bilir nasıl bir manzarayla karşılaşacaktık; bunu
düşünmesi bile kaygı vericiydi. Ama biz bugünle yetinerek dönüş yoluna vasıl
olduk. Şimdi dönüş vaktiydi; akşama doğru…
Dipnotlar:
(1) Sazlıca vadisi hakkında bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2016/02/foca-kirsalinda-rum-kiliseleri.html
(2) Kartdere vadisi hakkında bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2018/01/foca-kartdere-vadisinden-sazlica.html
(4)
Fotoğraflar, belirtilenler dışında İ.Fidanoğlu
tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC