KADERİNE AĞLAYAN
ÜLKE; BOSNA HERSEK
“HERSEK
ÜLKESİ”
(POÇİTEL-BLAGAY-MOSTAR)
7 Temmuz 2012
İbrahim Fidanoğlu
Ston Kalesi
Giriş
Bazı yerler vardır; ilk
bakışta anlarsınız; oralar kaderine ağlar. Tarih boyunca coğrafyanın ve geçmiş
tarihin izinde yürüyen insanlar acıyla yoğrulmuştur bu topraklarda. Suçlu
arasanız; tarih tünelinde bu kadar da geriye mi gidilir canım dersiniz
içinizden. Kadim uygarlıkların geçiş yolunda; kavimler göçünün kapı ağzında yer
alan bu topraklar, biçare insanların ve kültürlerinin iç içe geçtiği; halkların
kendi inanç ve kültürlerini birbirlerine dayattığı yerler olmuştur geçmişte
hep. Ama geçmiş geçmişte kalmamıştır; nedense acı bugüne de katmerlenerek
taşınmıştır. Bugünkü dünyanın savaş lordları, farklılıkların rengini ve
lezzetini bu coğrafyalarda yaşayan insanlara çok görmüşlerdir. Komşuyu komşuya
düşman eden, bir gün uyandığınızda yüreklerde henüz közlenmiş o ateşi yeniden
körükleyen nifak tohumlarını bu topraklara saçmıştır birileri. İşte bu
coğrafyalardan birisidir; kaderine ağlayan ülke Bosna – Hersek toprakları…
Bosna Hersek’in Adriyatik kıyısındaki Neum Kasabası
Bosna
Hersek’e doğru
Dubrovnik’ten
ayrıldıktan sonra, denizin karanın içine sanki bir dil gibi uzandığı körfezin
karşı kıyısına Franjo Tudjman Köprüsü’nü
geçerek ulaşılır. 90’lardaki savaş sırasında Slobodan Miloşeviç ile el sıkışıp
Bosna’yı bölme planları yapan ve bağımsızlık sonrası Hırvatistan’ın ilk
cumhurbaşkanı olan Franjo Tudjman’ın
adıyla anılan bu köprü, iki kıyıya yaslanmış bir nazarlık gibidir. Dinar
Alpleri’ne doğru tırmanan sağımızdaki topoğrafyada incecik zarif servilerin
göğe doğru uzanışlarına tanıklık edersiniz. Burada kıyı boyunca kıvrılarak
dolaştığımız yolda sınırlar da muhteliftir yani. Eğilir bükülür buralarda çoğu
kez; bazen kıyıların kıvrılışına ayak uydurur; bazen de etnisitenin borazanı
öter sınırlarda… Birinden çıkar, hemen bir diğerine girersiniz sessizce. 6
asırlık meşhur çınar ağacı ile ünlü Threshno,
bir dönem genel müdürü de dahil; herkesin çıplak dolaştığı bir çıplaklar oteli
ile ün salmış Slano, Ortaçağ’ın ünlü
gezgini Marco Polo’nun doğum yeri Korçula adası ve zamanında Dubrovnik
Cumhuriyeti’nin yaptırdığı Ston Kalesi’nin
hala ayaktaki surlarının eteklerinde uzanan Ston
kasabası; Bosna Hersek’in denize ulaşan Adriyatik kıyısındaki tek yerleşimi
Neum
öncesi dikkatimizi çeken son Hırvat yerleşimleridir.
Metkoviç’e doğru inerken ovadaki sulama kanalları
(otobüsten)
Neum, Bosna – Hersek’in
denize açılma şansının olduğu yegâne noktasıdır. Dar bir koridor şeklinde
denize uzanan Neum kasabası, Hırvat
topraklarını ikiye ayırır. Dubrovnik ve çevresindeki kasabalar bu koridorun
güneyinde yer alır. Karlofça Antlaşması ile Dubrovnik Cumhuriyeti’nden Osmanlı
İmparatorluğu’na geçen Neum,
Bosna’nın kaybedildiği 1878 yılına kadar Osmanlı idaresinde kalır. Yaklaşık
5000 civarında olan kasabanın nüfusunun çoğunluğu Hırvatlardan oluşmaktadır. Bosna
Hersek’in tek sahil yerleşimi olması nedeniyle yaz aylarında Bosnalı
tatilcilerin oldukça rağbet ettikleri bir sayfiye görünümündedir.
Bosna Hersek’te; genel
bir kural olarak, farklı alfabe kullanan etnik yapılar nedeniyle tüm trafik
levhalarında bulunan yazılar; hem Latin, hem de Kiril alfabesi ile ifade
edilmektedir. Neum’da gördüğümüz
manzara, Latin alfabesi kullanan Hırvatların; Kiril alfabesi ile yazılı
ifadelerin üzerlerini karalamış olduğudur. Çünkü onlara ve Boşnaklara göre Kiril
alfabesi, Sırpları temsil etmektedir. Aynı durum Sırp Bölgesi’nde ise
tersinedir; bu kez Sırplar, yer adlarının Latin harfleri ile yazılı ifadelerini
karalamaktadırlar. Bosna – Hersek topraklarındaki savaşlarda ekilen düşmanlık
tohumları, bugün trafik levhalarına yansımış durumdadır. Manzara göstermektedir
ki; yakın bir gelecekte de bu kin ve nefret atmosferi, kolay kolay bu
topraklardan silinmeyecektir.
Bosna Hersek öncesi son
Hırvat Kasabası, Metkoviç ve Aziz İlyas Kilisesi
Neum’dan sonra yeniden Bosna topraklarından Hırvatistan
topraklarına geçilir. Ploce yakınlarında Mostar yönüne kıvrılan karayoluna, sınıra ve
hatta Saraybosna’ya kadar filmlere ve romanlara konu olmuş Bosna’nın meşhur
ırmağı Neretva yoldaşlık eder. Dinar
Alpleri’nin geçit veren bir noktasından dağların ardına doğru
süzüldüğünüzde, sizi Neretva’nın deltası ve onun yüzlerce kanaldan oluşan
kolları ile sulanan ve ufka doğru göz alabildiğine uzanan mümbit bir ova
karşılar. Denize doğru iyice genişleyen yatağında usul usul akmakta olan
Neretva, yeşilden maviye doğru çalan tonlarda eşsiz bir görüntü sergiler. Biraz
ilerde karşı tepelerin eteğinde Mostar yolundaki Bosna Hersek sınır kapısından
önce son Hırvat kasabası olan Metkoviç durmaktadır.
Metkoviç, Bosna - Hersek
sınırından önce Neretva kıyısında küçük bir tepenin üstüne konumlanmış son
Hırvat kasabasıdır. Yerleşimin en dikkat çekici yapısı Aziz İlyas Kilisesi dikkat çekicidir. Neretva’nın yol boyunca
denize doğru hayranlık uyandıran akışı görülmeye değerdir.
Neretva Irmağı geniş yatağında Adriyatik’e doğru akarken