“ASLAN KRAL”IN ÜLKESİNDE; ÜRDÜN’DE…
10-15 Mart 2015
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Cüce Şubat’ın yaptığını bu yıl bize kimse yapmadı. Kar yolları kesti ve
17 Şubat’ta gerçekleşmesi gereken Ürdün seyahatimiz, İstanbul’da Atatürk
Havalimanı’nda bir anlamda yarıda kaldı. İkinci denememiz ise daha da
dramatikti; 10 Mart’tan başlayarak Şükrü Hoca’nın yoğun bakım ve yaşama veda
sürecinde yarattığı hüzne karışarak ve Jerash’da, Petra’da dolaşırken onun
güçlü retoriği kulaklarımızda çın çın çınlayarak realize oldu.
Jerash'da bahar ve hardal çiçeklerinin ardındaki Hadrian Kapısı
Ürdün, tarih boyunca bütün dinlerin doğduğu kutsal topraklara çok yakın;
hatta belki de içinde denilebilecek bir konumda yer alıyor. Arap Coğrafyası’nın
bir parçası olan ülke, din ve mezhep savaşlarının hep göbeğinde yer almış
tarihte. Haçlı Seferleri bir dönem kasıp kavurmuş bu toprakları. Bugün Kerak,
Shobak gibi Haçlı kaleleri o dönemin bugüne erişen izleri gibi. Yahudilik,
Hristiyanlık ve Müslümanlığın çatışma alanlarından biri olan Ürdün, özellikle
20.yy.dan itibaren ise, İsrail Devleti’nin de kuruluşuyla birlikte, Filistin
Meselesi’nin merkezinde yer aldığı kavgaların içine sürüklenmiş çoğu kez.
Amerika’nın İsrail ve Suudi Arabistan ile birlikte bölgede en güvenilir
müttefiki konumundaki Ürdün’de geçirdiğiniz günler, bunu size hissettiriyor.
Akabe'de Suk (Çarşı)-nargileler ve Doğu'nun baharatları
Özellikle bir Ortadoğu metropolü görünümündeki Amman’da bu duygu çok
yoğun. Batı ve Doğu Amman olarak bıçakla kesilmiş gibi iki farklı dünyayı
yansıtan 3 milyonu aşkın nüfusuyla Ürdün’ün başkenti Amman, doğuya dönük
yüzüyle alabildiğine muhafazakâr ve mütedeyyin bir çehreyi yansıtırken, batıya
dönük yüzüyle ise; geniş bulvarları, modern köprü ve çok katlı gökdelenleri, iş
merkezleri, göz alıcı alışveriş ve eğlence mekânlarıyla kozmopolit bir yaşamı
sunuyor ziyaretçilerine.
Wadi Ram-Çölde bir kervanı andıran Bedevilerin develeri
Ürdün bugün gerek Ortadoğu’da yaşanan savaş ve kargaşa nedeniyle ve
gerekse Mısır ve Uzak Doğu’dan özellikle hizmet sektöründe çalışmak amacıyla
gelen mülteci, göçmen ve yabancı işçi akını nedeniyle gayri resmi olarak 10
milyonluk bir nüfusu barındırıyor. Ülkenin kayıtlı nüfusu ise 6,5 milyon
civarında. Arap ülkeleri içinde nispeten daha laik görünümlü bir gündelik
yaşama sahip olan ülke, belki de bunu Amerika’nın Ortadoğu’daki İsrail ile
birlikte en güvenilir müttefiklerinden biri olmasına borçlu. Parası diğer ülke
paralarına karşı oldukça değerli olan Ürdün’ün ekonomisi de dış destekle ayakta
duruyor gibi. Amerika’nın imtiyazlı ekonomik partneri konumunda olan Ürdün,
Ortadoğu’da oynadığı rolün karşılığını belki de böyle alıyor.
Amman Kalesi'nde Arkeoloji Müzesi'nden-"Aslan Kral" Hüseyin bin Tallal ve Şeria Nehri çevresindeki antik yerleşimlerin yer aldığı harita