orcik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
orcik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Kasım 2013 Salı

ORTA ANADOLU NOTLARI-2

ELAZIĞ

24-29 Eylül 2013
İbrahim Fidanoğlu

Kömürhan Köprüsü Harput’a bakar (mı?)

Karakaya Baraj Gölü’ne paralel Elazığ’a doğru ilerliyoruz. Karakaya Barajı’nın su tutması sonrasında, tarihi Kömürhan Köprüsü’nün , 1980’lerin ilk yarısında sular altında kalması ve yeni köprünün bu süreçte devreye alınması ile bölgedeki hayat da köprü gibi değişmiş. Şimdi 340.000 civarında nüfusu, Malatya yönünden; iki yanında yükselen modern sitelerle kaplı geniş bulvarlarından geçilerek ulaşılan Elazığ’da karşılaştığımız manzara, eskiden ne kaldı diye sorduruyor insana. Ayrıca görünmeyen bir Harput’un, artık sular altında kalmış bir eski köprü üzerinden hatırlanmış olması da ironik olsa gerek.

 Malatya'dan Elazığ'a doğru giderken Karakaya Baraj Gölü'nde Kömürhan Köprüsü yakınlarında yer alan balık çiftlikleri

Yeni Kömürhan Köprüsü’nün Malatya yönünden girişinde; Karakaya Baraj Gölü kıyısında kamyoncuların uğrağı kavurmacılar yer alıyor. Sabah kahvelerini baraj gölü kıyısında içmek üzere bunlardan birine uğruyoruz. Göl kıyısında çok sayıda balık havuzu var. Karşı kıyıda Tunceli Pertek’e giden yol seçiliyor. Göl oldukça büyük; ucu bucağı görünmüyor. Baraj gölü, Diyarbakır ili sınırları içinde yer alan Çüngüş ilçesindeki baraj ana gövdesinden; buralara ve Malatya’ya kadar uzanıyor. Baraj göllerinin yüzölçümü o kadar geniş ki, karasal iklime sahip bu topraklarda artık eskisi kadar kar yağmıyor; iklim daha ılıman artık buralarda.

 Elazığ Müzesi giriş holü

Elazığ’ın içinde

Elazığ Müzesi ile Kapalıçarşı, Elazığ kent merkezinde uğradığımız mekânlardı. Çifte kavrulmuş çok özel bir lezzeti olan Ağın leblebisi, sütle yapılan bizim çitlembik yada melengeç diye bildiğimiz çedene kahvesi, uzun uzun beyaz renkli “orcik” şekerleri, dut ve üzümden yapılmış köme ve pestil, kurutulmuş dut ve kayısı çarşıda en rağbet edilen yöresel ürünlerdi. Bu arada bizim Erzincan Tulumu diye bildiğimiz peynire benzeyen ve küplere basılı haldeki Elazığ’ın çok leziz tulum peynirlerini de unutmadan ekleyelim.

 Elazığ Müzesi, bir kolye; sanki bugünkü gibi

Elazığ Müzesi, svestika kabartmalı mühür ve diğerleri

Elazığ Müzesi, kuş gagalı çömlek kaplar; M.Ö. 2000'li yıllar

Elazığ Müzesi; geometrik desenli bir çömlek kap

 Elazığ Müzesi, kadın figürinler

Elazığ Müzesi ise, bugün Fırat Üniversitesi Kampusu sınırları içinde yer alan; taşradaki bir kentte olmasına karşın oldukça iyi düzenlenmiş iki katlı, yeni bir binada yer alıyor. Kapıdan hemen girişte; iki yana dizili Hitit döneminden kalma koyun heykelleri karşılıyor bizleri. Alt katta arkeolojik, üst katta ise etnografik eserler sergileniyor. Arkeolojik eserlerin bulunduğu bölümde; Keban ve Karakaya barajlarının inşaatı sırasında ortaya çıkarılan prehistorik buluntularla Urartu ve Hitit uygarlıklarına ait son derece önemli eserler yer alıyor. Müzenin üst katında ise, 19.yy. Elazığ yaşantısından izler taşıyan objeler var çoğunlukla.