18 Haziran 2013
İbrahim Fidanoğlu
Zeytinova, Bayındır ile Tire arasında yer alan,
idari olarak Bayındır’a bağlı 1500 civarı bir nüfusa sahip; daha çok ismiyle de
öne çıkan zeytincilik üzerine kurulu küçük ekonomisi ile yaşam mücadelesi veren
İzmir’in küçük beldelerinden biri. Hemen Tire – Ödemiş karayolu üstündeki
sapaktan sonra birkaç km.lik kısa bir yolculukla ulaşılabilir bir uzaklıkta yer
alıyor.
Tire Salı Pazarı'nda dolmalık kabak çiçekleri
Oldukça
sıcak bir günde Tire’de buluştuğumuz dostumuz Hasan Hoca ile ne zamandır
aklımızda olan ve şimdilerde bir baraj inşaatının sürmekte olduğu; Zeytinova’nın
arka dünyasındaki derin vadinin iki yamacına saçılmış köylere doğru rotamızı
çevirdik. Buradaki köylerin yaklaşık yüzyıl önce yerel malzeme kullanılarak
yapılmış sivil mimari örnekleri ile kaplı olduğunu işitmiştik. Hatta bu vadinin
neredeyse tepesinde yer alan Alan Köyü’nün eski bir Rum yerleşimi olduğu
yönünde de bilgiler vardı. Bunların tümünü anlamak için o coğrafyaya şöyle bir
uğramak gerekiyordu.
Tire Salı Pazarı; tezgahlar kuruluyor.
Tire’de
bugün Salı Pazarı vardı; şehrin içine arabayla girmek nerdeyse mümkün
değildi. Arabayı, istasyon civarında çınar ağaçlarının altındaki koyu gölgelik
bir alana bıraktık. Kahvaltı bile yapmadan; sabah erkenden Tire Pazarı’na özgü
sabah duasını kayıt altına almak amacıyla; Ali Efe Hanı’na doğru yukarıya
yürüdük. Köylüler ve diğer pazarcılar tezgâhlarını yeni yeni kuruyorlardı. Saat
9’a doğru belediye hoparlöründen Pazar duası okunmaya başlandı. Çok eski
zamanlardan kalma bir lonca geleneği olan ve alışverişin karşılıklı olarak
dürüstlük ve bereket getirmesi dileğiyle dillendirilen sabah duası, bugün için
birçok yerde unutulup gitmiş bir eski bir geleneğin yaşatılması açısından
ilginçti.
Tire Salı Pazarı; Tahtakale'de giysi pazarı
Pazar
duası, eski yıllarda Tire’deki camilerin minarelerinden okunurmuş. Zamanla
teknolojinin getirdiği imkânlar dâhilinde bu gelenek bugün için artık belediye
hoparlörlerinden sürdürülüyor. Pazar duası esnasında; pazarda alışveriş yapan
Tirelilerle pazar esnafı ellerini açarak Tanrı’dan kendilerine bereket ve hayırlı
kazançlar vermesini diliyorlar. Dua bitiminde de esnaf, birbirlerine hayırlı
işler dileyerek günlük satış faaliyetlerine başlıyorlar. Bu sevgi ve doğruluk
temelinde gelişen geleneğin; Ege’nin en batıdaki ucunda yer alan ve
Türkmenlerin Anadolu’ya yönelik göçünün son bulduğu noktalardan birinde hala
yaşatılıyor olmasının da ayrı bir anlamı olsa gerek diye düşünüyor insan.
Tire Salı Pazarı'ndan sabahleyin yapılan geleneksel pazar duası(izlemek için butonu tıklayınız)
Sabah
mahmurluğunu üzerinden atan Salı Pazarı’nda; birbirine karışan pazarcı
tezgâhlarından yükselen sesleri ardımızda bırakarak Zeytinova Kasabası’na doğru
yola çıktık. Birkaç yıldır bitmek bilmeyen bölünmüş yol çalışmalarının sürdüğü
Bayındır yönünden gelen yolla kesişen Tire – Ödemiş asfaltının üzerindeki
kavşak çalışmaları da halen devam ediyordu. Zeytinova Tren İstasyonu’nu geçer
geçmez Zeytinova levhasından kasaba yoluna saptık. Kasaba, sapaktan 4 km.
uzaklıktaydı; girişteki iki katlı belediye binası, birkaç resmi yapı, meydanı
bölen kısa bulvar, yolun iki yanına dağılmış dükkânlar ve meydanda yer alan
birkaç kahvehane dikkatimizi çeken mekânlardı. Kıt kanaat bir bütçe ile ayakta
kalmaya çalışan bir kasaba belediyesinin yaşam mücadelesinin izleri sokaklara
ve binalardaki haraplığa yansımıştı. Durmadan, baraj yönünde kasabanın çıkışına
doğru devam ettik.
Zeytinova Köyleri; gezdiğimiz güzergah, özellikle Alan Köyü (Google Earth'den alınmıştır)