BAHÇECİK BOĞAZI’NDA SU KEMERLERİNİN GEÇİDİ
20 Mart 2015
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Selçuk’tan Kuşadası’na doğru seyrederken Pamucak Mevkii’ni geçip
Pygale’ye doğru yaklaşırken, yolun hemen üst düzleminde ve güney doğu yönünde
uzayıp giden bir dizi duvar parçası dikkat çeker. Zaman zaman onu kesen
vadilerle kesikliğe uğrasa da, daha ilerideki Bahçecik Boğazı yönünde duvar
izleri devam eder. Bu izler, aslında Antik Efes Kenti’ni besleyen İlkçağ’daki 4
önemli suyolundan birisi olan Değirmendere-Efes suyolunun parçalarıdır. Bugünkü
rotamızın çoğunu bu suyolunun parçaları ve onu kesen vadilerdeki su kemerleri
oluşturmaktadır.
Daha önceki yürüyüşlerimizde birkaç kez atıfta bulunduğumuz Efes Kenti’nin Tarihi Suyolları isimli
makalede bugünkü konumuz olan Değirmendere suyolu ile ilgili olarak şu bilgi
yer almaktadır:
“Değirmendere (Kenchrios) Suyolu; Efes’in güneybatısında Kuşadası yakınındaki Osmanlı
döneminden beri Kuşadası’na iletilen Değirmenboğazı
pınarlarının suyunu, bazı kesimlerde kısmen kayaya oyulmuş, kargir bir mecrayla
ileten, 43 km uzunluğunda bir sistemdir. Bazıları tek açıklıklı su kemerleriyle
geçgideki vadiler aşılmıştır. Bu suyolunun M.Ö. 1.yüzyıldan kaldığı ve “aqua iulia” olarak anılan suyolu olduğu
söylenebilir.”(1)
Değirmendere Suyolu (2)
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün Efes Kenti’nin suyolları
ile ilgili bölümde Değirmendere suyolundan en genç ve en uzun suyolu olarak söz
ediliyor.(2)
Bahçecik Boğazı'ndan Değirmendere suyolunun görünümü
Bahçecik Boğazı'ndaki çifliklerden birinde kuzuların sessizliği
Değirmendere suyolu, Davutlar yakınlarındaki Değirmen
Boğazı su kaynaklarından Kuşadası’na; oradan Bahçecik Boğazı yoluyla sahil
bandına kadar taşınmakta; daha sonra da yine tüneller ve kemerler aracılığıyla Bülbül
Dağı’nın etrafını dolaşarak Arvalya
denen mevkiden Efes’e kadar uzanmaktadır. Toplamda yaklaşık 43 km.lik bir
uzunluğa sahip suyolunun, esas olarak Bahçecik
Boğazı’nda yer alan kanalları ve içerlere giren vadileri aşmak için
kullanılan 5 kemer çevresinde dolaştık. Bu kemerlerden en büyüğü olan Başkemer, Kirazlı-Kuşadası karayolu
üzerinde yer alıyor. 11.yy.da Cenevizliler döneminde onarımdan geçirilmiş olan
çok açıklıklı kemer, Kuşadası’na beslenen suyun geçtiği önemli bir köprü görevi
görmekteydi.
Başkemer
Yürüyüş
Çoğu kez olduğu gibi sabah Belevi’deki kahvaltı sonrasında rotamızı
Kuşadası yönüne çevirdik. Selçuk-Kuşadası karayolunu takiben Pamucak Mevkii’ni geçince,
solumuzda yola paralel yükselen sırtlarda Değirmendere suyolunun bir duvar gibi
izlenebilen iletim kanallarının parçaları görünmeye başladı bile. Amacımız;
yürüyüş öncesi harita çalışması sırasında tespit ettiğimiz Bahçecik Boğazı girişini bulmak ve arabayı uygun bir yere park
etmekti.
Bahçecik Boğazı'nda ilk kemer; Adamtolu Boğazı Kemeri
Gezginler, kemerin üzerinde...
Değirmendere suyolunun yan duvar tahkimatları; Adamtolu Boğazı Mevkii