kimil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kimil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mart 2014 Cumartesi

PİR VELİ BEŞE İÇİN; PEŞREFLİ'DEN KARAKAYA'YA



PEŞREFLİ-KİMİL BELİ-KARAKAYA YÜRÜYÜŞÜ


21 Şubat 2014
İbrahim Fidanoğlu

Peşrefli’nin Atası Pir Veli Beşe ve diğerleri için

Geçen yılki doğa yürüyüşlerimizde Hasan Hoca’nın da katkısıyla Tire ve çevresi sıkça uğradığımız bir coğrafya olmuştu. Bu yıl oralara pek de uzanma fırsatı bulamamıştık. Bu hafta Hasan Hoca’nın köyü Peşrefli’den Aydın Dağları’nın Küçük Menderes Ovası’na doğru bakan; heybetli ve ismi gibi kapkara Karakaya Tepesi’ne doğru yürüdük. Bu yürüyüşü ise; belki de Peşrefli Köyü’nün kurucu atalarından biri olan ve bugün köyün Tokat ismiyle bilinen mevkisinde, yaklaşık 600 yıllık bir kara servinin dibinde yatmakta olan Pir Veli Beşe’nin kadim hatırası adına; onun ismiyle anmaya karar verdik.

 Peşrefli Köyü (Mayıs 2011)

Tokat Mevkii'nden Peşrefli Camisi ve köyün evlerine doğru bir bakış (Mayıs 2011)

Bugünkü yürüyüşümüz geçmişin derinliklerinden gelen isimsiz kahramanların yüzeye vurduğu epik bir yürüyüştü biraz da; Peşrefli’deki Ata mezarında yatan Pir Veli Beşe’ler, Kimil Beli’nden yukarıda Karakaya altında yatan göçebe Türkmenlerin önderi İsimsiz Dede, bu topografyada 19.yy.ın sonlarından 1960’lara kadar basmadık yer bırakmayan Dibekçiler Yörüklerinden Koca Peçen’ler, Kimil’e doğru çıkarken yıldırımlarla budanan yaşlı servinin hemen altında yatan ve hayatını bu dağlarda geçiren Faden Nine ve diğerleri… İşte bu yazının konusu biraz da onlardır ve bu dağların zirvelerinde bu insanların kendi hayat pratikleriyle geçmişten bugüne taşıdıkları ve bizi biz yapan o saklı “bilgi”dir.

Pir Veli Beşe Kimdi?

Orta Asya’dan Batı Anadolu’ya dek uzanan ve yüzlerce yıllık bir zaman dilimini kapsayan Türklerin büyük göçünün Ege kıyılarında son bulduğu noktalardan birisi de Tire’dir. Geçmişten günümüze tabakalaşmış uygarlık katmanlarıyla özel bir mekân olarak dikkat çeken Tire, sakladığı gizlerle bu büyük göçün kara kutusu gibidir. İşte bu gizlerden birisi de yaklaşık 600 yaşında zamana meydan okuyan bir kara servinin tanıklığında burada yatan Pir Veli’dir.

 Pir Veli Beşe'nin mezarı başından Peşrefli'ye bakış

Pir Veli, 1530 yılı Tapu Defterlerinden 988 numaralı yazım kaydına göre “Pir Veli veledi İsmail bin İsrail mülkü” olarak verilen ifadeden anlaşılacağı üzere akıncı Türk beylerinden İsrail Bey’in oğlu olan İsmail’in oğlu şeklinde belirtilmektedir.(1)

 Pir Veli Beşe'nin başındaki anıt kara servi

İsrail Bey ise Anadolu Selçuklu Devleti’nin son yıllarında saltanat sürmüş II. İzzettin Keykavus’un oğlu Feramürz’un oğlu Abdülaziz’in oğludur. Abdülaziz, aynı zamanda Anadolu’nun ağır bir Moğol baskısı altında yine II.İzzeddin Keykavus’dan sonra saltanatın üç ortağından biri olan III.Alaaadin Keykubat’ın da kardeşi ve veziridir. (2)

Pir Veli Beşe'nin mezarı

Anadolu’da Türk devlet geleneğinin öncüsü Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol akınlarıyla zayıflaması süreci, 1243’de Kösedağ Savaşı’nda Selçuklu güçlerinin yenilgisi ile son bulur. Anadolu’da bundan sonra yaşananlar, bir kargaşa ve çözülme sürecinin karakteristiklerini taşır. Bu kargaşa ortamından çıkış uğrunda; Selçuklu’nun uç beyleri konumundaki Türk akıncıları, Ege kıyılarında son bulacak Batı’ya yönelik göçü ve Anadolu’da tutunma mücadelesini sürdürürler.

 Bir Peşrefli evi

Bu akıncı beylerinden birisi olan Abdülaziz Bey’in oğlu İsrail Bey ve çevresindekiler, 13.yy. sonlarına doğru Aydın Dağları eteklerinde; Eğridere ve Peşrefli vadilerinde yeni Türk-İslam yerleşimleri ve zaviyeler kurarlar.

 Peşrefli sırtları

İsrail Bey’in torunu Pir Veli de, İsrail Bey ve oğullarının buraya tohumlarını saçtıkları bir yüce geleneğin; bu topraklarda kök salıp hayat bulması ve buradan Rumeli’ye kadar uzanacak bir coğrafyada; bu paradigmanın yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynayan saygıdeğer öncülerden birisi olarak anılmalıdır.

Koca Peçen Çeşmesi

Adil oğlu Oruç’un yazdığı Tevârih'i Al'i Osmana göre ise; Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi, Sultan III. Alâeddin Keykubat’tan yeğeni Aktimur aracılığıyla silah yardımı alarak Karahisar’ı ele geçirir. Bunun üzerine, III.Alaaddin Keykubat, kardeşi ve veziri Abdülaziz eliyle bağımsızlık buyrultusu ve daha önceden Mısır hükümdarı tarafından sarayına emanet edilen Hz. Peygamber’in ak sancağı ile tuğ ve âlemi gönderir. Bu hareket, bir anlamda 600 yıllık bir cihan imparatorluğuna dönüşecek Osmanlı Beyliği’nin önünün açılmasıdır.

 Koca Peçen'in Evi

Bir başlangıç olarak Osmanlı Beyliği’nin bir devlete dönüşmesi sürecinde; Balkanlar’daki Türk akıncıları arasında İsrail Bey’in ve yakınlarının da katkıları önemlidir. Samavuna (Simavna) Kadısı İsrail Bey ve sonraki takipçileri, Rumeli’de yeni devletin gücünün ve adaletinin uygulayıcısı olarak öne çıkarlar. Ne yazık ki, Osmanlı Devleti’ni Rumeli coğrafyası üzerinden bir imparatorluğa dönüştürme çabaları, 1402’de Timur-Yıldırım Beyazıt arasındaki Ankara Savaşı’yla kesikliğe uğrar. 

 İzmir Papatyaları

Bu süreçte İsrail Bey’in oğlu; zamanının en büyük fıkıh ve tasavvuf bilginlerinden olan Mahmut Fakih bin İsrail yada daha yaygın olarak bilinen adıyla Şeyh Bedrettin’in; fikirleri ve etkilediği kitlenin eylemliliği açısından etkisi benzersiz ve evrenseldir. Üstüne ciltler dolusu kitaplar ve tezler yazılan; tarihimizin bu müstesna şahsiyeti ile Pir Veli isminin ne oranda kesiştiği ve bu etki çemberinin neresinde yer aldıkları da ayrıca ciddi bir araştırma konusu olmalıdır.

 Peşrefli'de doğa uyanıyor.

Pir Veli, yüzyıllardır Peşrefli’nin dini ve sosyal hayatı içinde insanları etkilemiş, bu yanıyla da köydeki hayatla birlikte bugüne dek manevi varlığını koruyabilmiş önemli bir kişiliktir. Köyde “Tokat” olarak anılan ve toplanma yeri anlamına gelen bu mevkide, yüzyıllardır yağmur duaları ve şükür yemekleri düzenlenmektedir. Ayrıca ölü doğmuş yada doğumdan kısa süre sonra ölmüş bebeklerin Pir Veli’nin kabri çevresine gömüldüğü de bir gerçektir. Pir Veli ismi; köydeki ataların anlatımlarına sinecek kadar kabul görmüş bir temizlik simgesi olarak bilinir. Köyün belki de kurucu atası olan Pir Veli’nin bir kardeşinin de Ödemiş-Birgi’de yattığı, Peşrefli’de anonim bilgi olarak anlatılır. 

 Pir Veli Beşe'nin mezarı başında yapılan şükür yemeklerinden birinde kazanlar kaynıyor. (Mayıs 2011)

Ayrıca Tire Şeriye Sicilleri’ne göre, Peşrefli Köyü’nde Pir Veli adına bir de mescit olduğu belirtilmektedir.

Nezareti evkafı humayuna mülhak evkaftan Aydın Vilayeti celilesi dâhilinde kâin Tire kazasına tabi Peşrefli karyesinde vaki Pir Veli Camii şerifi…(3)

Mescit daha sonraları temelden yıkılarak yeniden yapılmıştır.

 Şükür duaları için Peşrefli sırtlarındaki ikinci bir dedenin mezarı başında toplaşılmış. (Mayıs 2011)