5 Ocak 2015 Pazartesi

ÇAMLIK –ŞİRİNCE YÜRÜYÜŞÜ



23 Aralık 2014
İbrahim Fidanoğlu

Şirince, daha önceki yıllarda; gerek kuzeyden ve gerekse güneyden birkaç kez yürüdüğümüz bir rotadır aslında. Bu kez batıdan; çıkış noktası Çamlık’tan başlayarak Şirince’ye ulaşmayı hedefledik. Soğuk bir gecenin ardından yer yer buz tutmuş bir zemin karşıladı bizi. Tire gezginlerini aldığımız Belevi’de yaptığımız kahvaltı sonrası, Selçuk üzerinden Çamlık’a doğru yola çıktık. Çamlık’a ulaştığımızda saat 9.30 gibiydi. Güne erken başlamıştık. 

 Buza ismimizi yazdık.

Ama kahvaltıda Hasan Hoca’nın Datça diyarlarından derleyip turşusunu yaptığı ve hepimizin Belevi’de ilk kez tattığı özel bir lezzet; yerel ağızla Geneviz’den söz etmesek olmazdı. Geneviz, aslında kaya koruğu olarak adlandırılan ilginç bir bitki… Denize yakın bölgelerde kayalıkların arasında yetişen, tuza dayanıklı bir bitki imiş. Sirke, limon ve sarımsakla yapılan turşusu, kendine has bir tada sahip. Çiğ halini yemek, yapraklarının sertliği nedeniyle pek tavsiye edilmiyor.

Hasan Hoca'nın Geneviz turşusu

Çamlık, 19.yy.da İngilizler tarafından inşa edilen İzmir-Aydın demiryolunda önemli bir kilometre taşıdır kuşkusuz. Bunu da bize bugün; İzmir-Aydın karayolunun Kuşadası sapağında yer alan Tren Müzesi hatırlatıyor. Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in ismiyle anılan o zamanın Aziziye’sine, Cumhuriyet döneminde; belki de demiryoluyla yaşıt çamlardan ilham alınarak, Çamlık adı verilmiş. İzmir-Aydın demiryolu inşaatında görev alan İngiliz mühendislerin konaklaması için o yıllarda yaptırılmış olan tarihi köşk ise, bugün Çamlık’taki Sultanköy turistik tesislerinin içinde yer alıyor.