26.12.2012
Mehmet Yavuzcezzar
2012 yılının bu son günlerinde sabah erkenden yola koyulduk; rotamız
güney, hedefimiz Değirmendere, amacımız önce 12 büyük Ion kentinden biri olup
deniz kenarında kurulmayan tek kent olan Kolophon’u, sonra da, kehanet merkezi Klaros ve kıyıdaki Kolophon olarak da bilinen Notion’u
bir parça yaşamaktı.
Bornova-Karabağlar-Menderes yolundan geçerek Değirmendere Köyü’ne
vardığımızda; hava bulutlu ve serin, sıcaklık 6 derece idi.
Saat 10 gibi Köy
meydanındaki kahvede kahvaltımızı bitirdik ve Şehit Murat Güvenç caddesini
takip ederek 500 metre kadar güneye doğru yürüyerek Kolophon’un sırtını
yasladığı; alanın başlangıcında yer alan tanıtım levhasından adının Akropol Tepesi olduğunu öğrendiğimiz tepeye
vardık.
Değirmendere; Köy Meydanı; Şehitler Anıtı; 1935; “Kara Gün” 27 Mayıs 1919’da Değirmendere Yunan işgali
KOLOPHON
İzmir’in Menderes İlçesi köylerinden Değirmendere ve Çamönü arasında Smyrna’yı
Ephesos’a bağlayan güzergâh üzerinde yer alan, üç
tepe üstünde ve onları birbirlerinden ayıran vadiler arasında kurulmuş olan Kolophon antik kenti, İyonyalıların bölgeye
geldikleri M.Ö. 9. veya 8. yy’da 12 Ion kentinden biri olarak kurulmuş. Akropol Tepesi kente ait yapıların yoğunlaştığı
bölge.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Christine ÖZGAN; 1922 yılında yapılan kazılarda bölgenin yaşam alanı olarak kullanılışının Genç Tunç Çağı’na (M.Ö. 1500-1150) tarihlendiğini, bölgede Kalkolitik ve Tunç Çağ’a ait kalıntılar ile Prehistorik Dönem yerleşimlerinin izlerinin bulunduğunu belirtmekte.
Kolophon kutsal alanı
Ören yerindeki gezimizi tamamlayıp, geldiğimiz yoldan köy merkezine
geri dönerken, yolda yaşlıca bir teyze ile karşılaştık ve biraz lafladık. Bize
tepedeki kalıntıların; altın, gümüş ve pırlantalarla dolu olduğunu, Çamönü
Köyü’nden beyaz sakallı bir adamın sık sık buraya gelip, burada bulduğu
ganimetleri alıp götürdüğünü anlattı. Daha çok hikâye anlatacaktı ama bizim
zamanımız kısıtlıydı.
Kolophon ve Değirmendere’de yaklaşık 1,5 saat kaldıktan sonra yönümüzü
güneye, yaklaşık 13 km ötedeki “Bilicilik (Kâhinlik) Merkezi” Klaros’a
çevirdik.
KLAROS; APOLLON BİLİCİLİK MERKEZİ
Değirmendere’den
güneye Çamönü’ne doğru yol alarak, Menderes-Gümüldür asfaltına ulaşarak
Ahmetbeyli’ye doğru 12 km kadar yol aldıktan sonra, İzmir B.Ş.B. Eshot’un “Claros”
otobüs durağının yanından sola döndük. Portakal ve mandalina bahçeleri arasındaki
“Işıklı Klaros Caddesi”nden 700 m. ilerledikten sonra saat 12 gibi Apollon
Bilicilik Merkezi; Klaros’a (Claros) ulaştık.
Ahmetbeyli vadisinin (Ales) düzlüğünde, deniz kıyısından yaklaşık 1600
metre kuzeyde yar alan gizli güçlere sahip kâhinleri ile dünyaca ünlü Klaros kutsal alanı; İ.Ö. 13. ile İ.S. 4. yüzyıllar arasında
“Bilicilik (Kâhinlik) Merkezi” işlevi görmüş; bağımsız bir kent olmayıp, İ.Ö. 294 yılına dek kuzeydeki Kolophon’a,
bu tarihten sonra güneydeki Notion’a (Sahil evleri) bağlı kalan alan,
terkedildikten sonra Ahmetbeyli ve
Kırmızıkayalar derelerinin getirdiği alüvyonlarla tamamen örtülmüş.
İ.Ö. 3000-2500'de Klaros'un Kıyı Çizgisi (*)
Klaros'un Bugünkü Kıyı Çizgisi (*)