ARNAVUTLUK’U
GEÇERKEN
4 Temmuz 2012
İbrahim Fidanoğlu
Korku
Dağları Bekler
Struga’nın Arnavutluk sınırına
doğru tatlı bir meyille yükselen sırtlarının arkasındaki Kafasan sınır kapısından
Arnavutluk’a geçiş yaptık. Sınırın ötesinde bizi ilk karşılayanlar, iki telli
sazını sınır kapısında Arnavutluk’a giriş yapanlara satmaya çalışan gariban
Arnavut ile “uzaylıların” uçan
daireleri gibi sırtlara saçılmış Enver Hoca döneminden kalma beton koruganlar
oldu. Elbasan’dan Dıraç’a daha sonra Tiran’a ve en sonunda Karadağ sınırındaki
İşkodra’ya yönelen bir rotada süren bir günlük yolculuğumuz boyunca,
Arnavutluk’un bugününe dair bazı gözlemler yapma fırsatımız oldu.
Kafasan sınır kapısının Arnavutluk tarafında yer alan Enver
Hoca’nın beton koruganları
Genel olarak; oradan
oraya bir savrulmuşluk içinde, soğuk savaş döneminin ve reel sosyalizmin;
halkları yorup bitirdiği ve şimdi en sıradan Arnavutluk manzaralarında dahi
yerini bütün “içtenliğiyle” alan, gönderlere çekilmiş Amerikan ve Alman
bayraklarından medet umar hale getirilmiş bir halkın çaresizliğini gördük.
Toplumca giderek mafyalaşan ve bugün Arnavutluk’un Avrupa’ya neredeyse “en
değerli” ihraç ürünü haline gelmiş bu durum, yokuştan frenleri boşalmış bir
otomobil gibi aşağılara doğru sürüklenen bir halkın maddi ve manevi bir
düşüşüydü sanki.
Elbasan yolunda dağlara karşı
Halkın yaşamını; daha
iyiye, daha güzele taşıma iddiası ile iktidara gelip de “dış düşman” öcüsü ile
bütün yüreklere korku aşılayıp, bütün yaptıkları yanlışları bu “dış düşmanlara”
endeksleyerek hatalarını sorgulamayan, onlardan ders çıkarıp; o ilerde
kurulacak güzel dünyaların hayallerini de berbat eden bu çapsız ve at gözlüğü
ile hayata bakan yöneticilerin bir halkı nasıl bir çaresizliğe sürükledikleri
ve kimlerden medet umar hale getirdikleri bugünkü Arnavutluk’un her yanında
rahatlıkla gözlemlenebilir. Biz bu dediğimizi, Makedonya’dan Karadağ’a doğru
Arnavutluk topraklarından geçerken, gün boyunca yapabilme fırsatını yakaladık.
Yazacaklarımız, daha çok bir otobüs yolculuğundaki bu gözlemlerimize dairdir.