agesialos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
agesialos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2013 Çarşamba

BOZDAĞ ÜZERİNDEN ARTEMİS YOLCULUKLARI




ARTEMİS YOLU(1); SARDİS’den HYPAİPA’ya(2)


17 Kasım 2013
İbrahim Fidanoğlu

Evrimleşmiş bir Anadolu tanrıçası olan Artemis’in ismi etrafında gelişen bir yolculuktan söz edeceğiz bugün. Ephesos’tan ta Sardeis’e kadar uzanan, kimi zaman bugün de Aydın Dağları’nın eteklerini yalayarak ilerleyen Kral Yolu’nu takip eden ve bazen tepesi karlı Tmolos’u (Bozdağ’ı) bilinmez geçitlerden aşarak Artemis Tanrıça’ya adanmış İlkçağ’ın o tapınaklar dünyasına ulaşan bir güzergâhtan söz ediyoruz. Bizim için çekici olan, kadim zamanlarda iki kez Kıta Yunanistanı’ndan gelerek İyonya Dünyası’na giren ve onları da bu büyük maceranın birer neferi haline sokarak, Perslerin Sardeis’ne; Bozdağlar’ın saklı geçitlerinden süzülüp inen Atinalı ve Spartalıların, yerel rehberlerin eşliğinde izlediği o vadiler ve yaylalar rotasıdır.

 Sardeis; Artemis Tapınağı

Yukarıda sözünü ettiğimiz rota, aslında Sardeis’i Ephesos’a bağlayan ve bugün de Bozdağ’ı aşmak için kullandığımız esas işlek rota değildir. Diğerine göre daha battal, engebeli ve derin vadilerle kaplı bir yaylalar topografyası üzerinden seyreden bu geçişi tarihte unutulmaz kılan, Atinalı ve Spartalı askerlerin Sardeis’e yönelik İlkçağ’da düzenledikleri iki büyük akın olmalıdır.



Sardeis'den Hypaipa'ya; Artemis Yolu rotası
(Google Earth'de çizilmiştir. by MYC)

 Sardeis'de sonbahar; Artemis Tapınağı; merdivenler ve sütunlar

İ.Ö. 546’da Persler tarafından Sardeis’in ele geçirilmesi ile Anadolu’da satraplar eliyle oluşturulan yeni düzen, Perslerle birlikte Doğulu tanrıların da Ege kıyılarına dek Anadolu’nun içlerine nüfuz etmesi sonucunu doğurmuş olmalı ki; Bozdağ’ın eteklerine doğru Küçük Menderes kırsalındaki Hypaipa’da bu inanç sentezi, Artemis Anaitis Tapınağı şeklinde boy göstermektedir. Doğudan gelen bu rüzgâr, Hypaipa’nın tarihsel yolculuğunda o kadar etkili olur ki; Roma’nın Anadolu egemenliğine kafa tutan Pontuslu Mithridates’in isyanında Roma’ya karşı duruş noktasına kadar taşır kenti.

 Sardeis; Artemis Tapınağı'nın dev sütunları

Sardeis’i Hypaipa’ya bağlayan ve Subatan Yaylası üzerinden Küçük Menderes kırsalına uzanan tarihi Artemis Yolu, Pers döneminde iki kez Sardeis üzerine yönelen Kıta Yunanistanı kaynaklı akınların güzergâhı olur. İ.Ö. 499’da Miletos önderliğinde, Ege kıyılarında gelişen İyonya Ayaklanması sırasında; Atina’dan gelen kuvvetlerle birleşen İyonyalı isyancılar, yerel rehberleri kullanarak Bozdağlar’ı aşarlar ve Paktolos (şimdiki Sart Çayı) Irmağı’nın kıyısındaki kenti kolaylıkla ele geçirirler. Atinalıların kışkırtması ile gelişen olaylar karşısında gafil avlanan Persler, Sardeis’in Akropolü’ne çekilir. Kentin Atinalılar tarafından yağmalanması sırasında Kybele Tapınağı’nda çıkan yangın kentte bir kaosu körükler ve arkadan yetişen destek Pers kuvvetleriyle Helenlerin dağ yolundaki geri çekilmeleri sırasında kırılmalarına yol açacak çatışmalara yol açar. Bunun arkasından gelen süreç ise, Persler nezdinde İyonya Ayaklanması’nın baş sorumlusu olarak görülen Miletos’un ve Dydma’daki tapınağın yakılıp yağmalanmasına ve Ege’nin karşı yakasında; Atina’nın Pers akınlarıyla alt üst edilmesine yol açacaktır.

 Sardeis'de sonbahar; Bozdağ yoluna çıkarken

İ.Ö. 395’deki Spartalı Agesilaos’un Sardeis üzerine düzenlediği ikinci sefer ise, yine Ege kıyılarındaki Yunan yerleşimcilerin Pers boyunduruğundan kurtarılması amacı ile düzenlenmiş ve Sardeis’in ele geçirilmesi ile sonuçlanan ikinci denemedir. Bozdağlar’ı bir dağ geçidinden aşarak Sardeis’e ulaşan Spartalılar; acaba onlar da Artemis Yolu’nu kullanmışlar mıydı? Olasılık dâhilinde olan bu hikâyelerin, Hypaipa üzerindeki günümüz yerleşimi Günlüce Köyü’nü antik Sardeis’in üstünde kurulu Sart Kasabası’na bağlayan rotanın izlenebilirliği açısından teşvik edici bir yönü olduğu söylenebilir.

 Sardeis'de Paktolos Irmağı kıyısında; Roma ve Grek hamamları ve antik çağda yıkanma kültürü üzerine çalışan Fikret Yegül Hoca'nın bir belgesel çekimi için projelendirdiği ve yaptığı Roma Hamamı örneği

Sart Harabelerini neredeyse ikiye bölen eski Ankara yolu üzerindeki Sart Jandarma Karakolu’nun köşesinden içeri girilirse, Sart Çayı’na paralel seyreden asfalt bir yolla Bozdağlar’a yönelen pastoral yolculuğunuz başlar. Önce Sart’ın yolun bu yakasında gelişmiş bir mahallesinin içinden ve Kurtuluş Savaşı’nda Yunan işgaline karşı Milne Hattı’nın gerisinde sivil direnişin yerel neferlerinden Nazmi Efe’nin bir heykelinin bulunduğu meydandan geçilir. Kasabanın son evlerini de arkanızda bıraktıktan sonra, bu mevsimde bozulmuş ve sarıdan kızıla dönen renklerdeki yapraklarıyla sizlere görsel bir şölen sunan bağlar karşılar, göz alabildiğine.

26 Aralık 2012 Çarşamba

KOLOPHON, KLAROS ve NOTION'U SOLUMAK


26.12.2012
Mehmet Yavuzcezzar

2012 yılının bu son günlerinde sabah erkenden yola koyulduk; rotamız güney, hedefimiz Değirmendere, amacımız önce 12 büyük Ion kentinden biri olup deniz kenarında kurulmayan tek kent olan Kolophon’u, sonra da, kehanet merkezi Klaros ve kıyıdaki Kolophon olarak da bilinen Notion’u bir parça yaşamaktı.

Bornova-Karabağlar-Menderes yolundan geçerek Değirmendere Köyü’ne vardığımızda; hava bulutlu ve serin, sıcaklık 6 derece idi. 


Değirmendere; Köy Meydanı; Şehitler Anıtı; 1935; “Kara Gün” 27 Mayıs 1919’da Değirmendere Yunan işgali
Değirmendere; Köy Meydanı; Şehitler Anıtı; 1935; “Kara Gün” 27 Mayıs 1919’da Değirmendere Yunan işgali

Saat 10 gibi Köy meydanındaki kahvede kahvaltımızı bitirdik ve Şehit Murat Güvenç caddesini takip ederek 500 metre kadar güneye doğru yürüyerek Kolophon’un sırtını yasladığı; alanın başlangıcında yer alan tanıtım levhasından adının Akropol Tepesi olduğunu öğrendiğimiz tepeye vardık.



Gezginler ve Kolophon'dan Değirmendere'ye bakış
Gezginler ve Kolophon'dan Değirmendere'ye bakış

KOLOPHON

İzmir’in Menderes İlçesi köylerinden Değirmendere ve Çamönü arasında Smyrna’yı Ephesos’a bağlayan güzergâh üzerinde yer alan, üç tepe üstünde ve onları birbirlerinden ayıran vadiler arasında kurulmuş olan Kolophon antik kenti, İyonyalıların bölgeye geldikleri M.Ö. 9. veya 8. yy’da 12 Ion kentinden biri olarak kurulmuş. Akropol Tepesi kente ait yapıların yoğunlaştığı bölge. 

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Christine ÖZGAN; 1922 yılında yapılan kazılarda bölgenin yaşam alanı olarak kullanılışının Genç Tunç Çağı’na (M.Ö. 1500-1150) tarihlendiğini, bölgede Kalkolitik ve Tunç Çağ’a ait kalıntılar ile Prehistorik Dönem yerleşimlerinin izlerinin bulunduğunu belirtmekte. 



Kolophon kutsal alanı
Kolophon kutsal alanı

Biz de alanda dolaşırken; muhtemelen bir kısmını definecilerin, bir kısmını da arkeologların inceleme ve tespit amaçlı kazdığını sandığımız çukurların yanı sıra; galeri (stoa), pazar yeri (agora), Anadolulu ana tanrıça Meter’e ait kutsal alan (meteon), hamam, sokaklar ve konutların kalıntıları arasında gezinirken yaklaşık 3000 yıl önce burada yaşayan hemşerilerimizin soluduğu havayı soluduk.


Kolophon kutsal alanı
Kolophon kutsal alanı

Ören yerindeki gezimizi tamamlayıp, geldiğimiz yoldan köy merkezine geri dönerken, yolda yaşlıca bir teyze ile karşılaştık ve biraz lafladık. Bize tepedeki kalıntıların; altın, gümüş ve pırlantalarla dolu olduğunu, Çamönü Köyü’nden beyaz sakallı bir adamın sık sık buraya gelip, burada bulduğu ganimetleri alıp götürdüğünü anlattı. Daha çok hikâye anlatacaktı ama bizim zamanımız kısıtlıydı.


Kolophon'da hamam temelleri
Kolophon'da hamam temelleri

Kolophon ve Değirmendere’de yaklaşık 1,5 saat kaldıktan sonra yönümüzü güneye, yaklaşık 13 km ötedeki “Bilicilik (Kâhinlik) Merkezi” Klaros’a çevirdik.


KLAROS; APOLLON BİLİCİLİK MERKEZİ

Değirmendere’den güneye Çamönü’ne doğru yol alarak, Menderes-Gümüldür asfaltına ulaşarak Ahmetbeyli’ye doğru 12 km kadar yol aldıktan sonra, İzmir B.Ş.B. Eshot’un “Claros” otobüs durağının yanından sola döndük. Portakal ve mandalina bahçeleri arasındaki “Işıklı Klaros Caddesi”nden 700 m. ilerledikten sonra saat 12 gibi Apollon Bilicilik Merkezi; Klaros’a (Claros) ulaştık.

Katagogeion (konaklama) alanı
Katagogeion (konaklama) alanı

Ahmetbeyli vadisinin (Ales) düzlüğünde, deniz kıyısından yaklaşık 1600 metre kuzeyde yar alan gizli güçlere sahip kâhinleri ile dünyaca ünlü Klaros kutsal alanı; İ.Ö. 13. ile İ.S. 4. yüzyıllar arasında “Bilicilik (Kâhinlik) Merkezi” işlevi görmüş; bağımsız bir kent olmayıp, İ.Ö. 294 yılına dek kuzeydeki Kolophon’a, bu tarihten sonra güneydeki Notion’a (Sahil evleri) bağlı kalan alan, terkedildikten sonra Ahmetbeyli ve Kırmızıkayalar derelerinin getirdiği alüvyonlarla tamamen örtülmüş.


İ.Ö. 3000-2500'de Klaros'un Kıyı Çizgisi
İ.Ö. 3000-2500'de Klaros'un Kıyı Çizgisi (*)

Klaros'un  Bugünkü Kıyı Çizgisi
Klaros'un  Bugünkü Kıyı Çizgisi (*)