10 Mart 2021
İbrahim Fidanoğlu
Süleymanlı, iki volkanik kütle; Yamanlar ile Dumanlı Dağ arasından batıya doğru akan Gediz Irmağı’nın oluşturduğu derin ve geniş vadiye bakan; Dumanlı Dağ’ın güneybatı eteklerinde
konumlanmış, Menemen’e bağlı eski bir
yerleşimdir. Uşak’tan İzmir’e doğru; bütün geçtiği yerlerden yeterince yüklendiği
kiri pasıyla Süleymanlı önlerinde giderek
ağırlaşan Gediz, batıdan doğuya doğru
süren akışını buralarda hafiften kuzeye doğru çevirir. Cumhuriyet Döneminin
alçakgönüllü bayındırlık eserlerinden biri olan Emirâlem Regülâtörü’nün üzerinden geçenler için; Gediz’in kıyıya vuran her daim bembeyaz
köpükleri, aslında temizliğin değil, bu suya katılan her türlü kimyasal
gaddarlığın delili gibidir. Regülâtör köprüsünün altından köpüre köpüre akan
zavallı ırmak, Dumanlı Dağ’a paralel
bir şekilde dizilmiş bir dizi köyün yakınlarından geçer. Daha sonra Buruncuk önlerinden yeniden batıya doğru
yönelerek deltasının bulunduğu Maltepe’ye
doğru akışını sürdürür.
Süleymanlı sırtlarından Dumanlı
Dağ'a ve Temnos'a bakış (Ocak 2021)
Süleymanlı sırtlarından Süleymanlı Göleti'ne bakış
(Ocak 2021)
Dumanlı
Dağ’ın
eteklerinde kuzeyden güneye doğru; üzerinde antik Larissa yerleşiminin yer aldığı Buruncuk’tan
itibaren sıralanan bir dizi köy, tarih boyunca Gediz ile sulanan verimli Menemen ovasının nimetlerinden yararlanmışlardır.
Bugünkü Buruncuk’un üzerindeki Larissa, onun biraz güney doğusunda Yanıkköy’ün arkasındaki bir yalçın
kayalığın üstüne konumlanmış Neonteikhos (Yeni Kale)(1) ve daha arkalarda, Eski Görece köyünün üzerindeki bir tepede, arabanın dingilinin kırıldığı yer olarak ifadesini bulan kuruluş
anlatısına uygun; son derece sarp bir kayalık üzerinde yer alan Görece Kale ya da Temnos(2) bu
tarihsel dizilişin bugüne uzanan delilleri gibidir.
Süleymanlı önlerinde kimyasal yükleri nedeniyle köpüren Gediz(MYC; Kasım 2017)
Süleymanlı önlerinde Emiralem Boğazı'ndan kuzeye doğru yönelen Gediz (MYC; Kasım 2017)
Temnos ya da Görece Kale'deyiz; 2014 hatırası...
(MYC; Şubat 2014)
Temnos; "Arabanın dingilinin kırıldığı yer"...
(Şubat 2014)
Yanıkköy üstündeki Neonteikhos ya da Yeni Kale
(Şubat 2016)
Neonteikhos ya da Yeni Kale'nin surları
(Şubat 2016)
Neonteikhos yakınlarındaki hayvanlar için kullanılan sulama göleti
(Şubat 2016)
Dağa Kaçtım gezginleri, Neonteikhos önlerinde...
(Şubat 2016)
Süleymanlı ise, Gediz’in Emirâlem Boğazı’na girdiği noktada yer alan Yarentepe’nin hemen batısında konumlanmıştır. Emirâlem Regülatörü köprüsünden geçtikten hemen sonra, narenciye
bahçeleri arasından kıvrılarak kuzeydoğuya yönelen yol, yolcusunu volkanik Dumanlı Dağ’ın malzemesi; bordoya çalan
rengiyle diğerlerinden ayrışan andezit kesme taşlardan yapılmış kimi
karakteristik evleriyle dikkati çeken Süleymanlı’nın
merkezine ulaştırır.
Süleymanlı Vadisi'nin panaromik görünümü
(Ocak 2021)
Süleymanlı sırtlarında...
(Ocak 2021)
Süleymanlı
hakkında
Prof.
Ersin Doğer’in;
kendi memleketi Menemen üzerine
yıllar önce hazırladığı Menemen (ya da
Tarhaniyat) Tarihi isimli kitabında Menemen’in
köyleri hakkında kısa bilgiler yer alıyor. Bunlardan biri de Süleymanlı… Ersin Hoca, Süleymanlı ile ilgili Osmanlı’da ilk
kaydın 1575 yılına ait olduğunu ve dönem belgelerinde Süleymanlı’nın adının sık sık köye kayıtlı yaya askerleri ve
yamakları nedeniyle geçtiğini aktarıyor. Daha öncesinde ise bölge, beylikler
döneminde Saruhanlı Beyliği toprakları
içinde yer almış.
Süleymanlı sırtlarından Temnos'a bakış...
(Ocak 2021)
Kayalar kayalar; andezit kayalar...
(Ocak 2021)
Süleymanlı’nın adı, Osmanlı
dönemindeki bir vakıf belgesinde Selmanlı
olarak anılmış. Ersin Doğer, köyün
muhtemel kurucuları olan Danişmendli
Türkmenlerden Süleymanlı
aşiretine mensup çok sayıda Türkmenin Anadolu’nun birçok yerine dağılmış
durumda olduğunu ve köylerin isimlerine yansıyan Süleymanlı sözcüğü ile de bu hatıranın yaşatıldığını anlatıyor.
Bunlardan birisi de Akhisar-Kırkağaç karayolu
üzerinde yer alan Süleymanlı köyü…
Süleymanlı Göleti
(Şubat 2021)
Kokularıyla sırtları ele geçiren baharın erkenci habercilerinden çiriş otları henüz çiçek açmamıştı.
(Şubat 2021)
“Köylüler arasında kabul gören Süleymanlı’nın kuruluş efsanesi ise çevredeki
köylere bağlanmaktadır. Süleymanlı köylülerine
göre bölgedeki en eski köy İğnedere’dir.
(Köy sakinleri-İF), İğnedere köyünün
kurucusu İğne Bey’in (Eğnesi ya da Eğne Bey) üç çocuğunun olduğuna; bunlardan Hasan Bey’in Hasanlar’ı, Gür Bey’in Gürece’yi (Görece) ve Süleyman Bey’in ise Süleymanlı’yı kurduğuna inanmaktadırlar."(3)
Önümüz ardımız gevenler...
(Şubat 2021)
Meralarda yeni hayat uyanıyor. Her yerde sarı çiğdemler...
(Şubat 2021)
Köy, bugün önü kesilerek Süleymanlı Göleti’nin oluşturulduğu Süleymanlı Vadisi’nin ağzında kurulu iken, 1960’lı yılların başında
Gediz’in kıyısına taşınmış. Köyün
daha önceleri “Yayla” olarak
adlandırılan bugünkü yeri, Kepir ve Yarençukuru mevkileri ile birlikte
yazları yaylak olarak kullanılırmış.
Süleymanlı sırtlarında şeytan payamları
(Şubat 2021)
Payam (badem) çiçekleri; baharın erkenci şövalyeleri...
(Şubat 2021)
Prof.
Ersin Doğer,
Süleymanlı köyünün sınırları içinde Gemi Tepesi olarak adlandırılan mevkide
(Haykıran köyünden Süleymanlı’ya doğru
giderken Gediz kıyısında alçak bir tepe) Erken Tunç Çağı’na tarihlenen
(İ.Ö. 3200-2000) çanak-çömlek bulgularına rastlandığını, ayrıca Eski Görece köyünün yukarısındaki tepede
kurulu Aiol yerleşimi Temnos ile
ilişkilendirilen Ören Şehir’de de
Roma Dönemine tarihlenen; Dumanlı Dağ’daki
su kaynaklarından bu havaliye su getiren pişmiş topraktan su borularının
bulunduğuna dair bilgiler aktarıyor.(3)
Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi’nden Yrd. Doç. Nazlı Çınardalı-Karaaslan tarafından 2013 yılında
yürütülen çalışmalar hakkında hazırlanan raporda ise Emirâlem ile Süleymanlı
arasında; Göktepe köyünün karşısında
konumlanmış Palamut Tepe’de ise
kayaya oyulmuş çeşitli tipte oda ve sanduka mezarlarının bulunduğu bilgisi yer
alıyor.(4)
Süleymanlı Vadisi'nin yamaçlarında şeytan payamları; ardında Süleymanlı Göleti...
(Şubat 2021)
Telekler’e
doğru; sırtlarda…
Kahvehanelerin de bulunduğu meydanlıkta ikiye
çatallanan yollardan biri köyün içinden geçerek Gediz’e paralel bir şekilde Görece,
İğnedere, Hasanlar, Haykıran, Belen, Doğaköy ve Yanıkköy’e doğru yönelir. Kahvehanenin yanından sağa ve bayıra
doğru ayrılan diğer yol ise, köyün yukarı evlerinin arasından Dumanlı Dağ’a doğru tırmanan bir başka
rotayı izler. İlk köşedeki içme suyu temin eden bir çeşme ve onun hemen
yanındaki su arıtma cihazı oldukça dikkat çekicidir. Sanki bu havalinin
kaliteli su bulma sıkıntısının habercisi gibidir. Bu coğrafyada su temini büyük
bir sıkıntıdır yüzlerce yıldır. Büyük ve küçükbaş hayvancılığın en önemli geçim
kaynağı olduğu buralarda kırsalda dolaşırken sayısız sulama göleti ile
karşılaşırsınız.
Andezit kayalar arasında filizlenen yeni hayat
(Ocak 2021)
Sarı çiğdem çiçekleri
(Şubat 2021)
Süleymanlı’nın son evlerini geride
bıraktıktan sonra dağa doğru tırmanan yolun kuzeybatısında yükseldikçe
derinleşen bir vadi (eski yerleşimin yer aldığı Süleymanlı Vadisi) belirir az sonra. Karşı yamaçlarda topografyanın
volkanik dokusuna uygun yaşam alanı bulmuş on binlerce meşe ağacı, karşı
yamaçlarda buraların eskiden beri sahibi bendim der gibidir yolcusuna. Meşe
örtüsü nedeniyle kahverenginin hâkim olduğu sırtlarda bahara doğru yeşil bir
halı serilir yavaş yavaş.
Süleymanlı vadilerinde sonbahar
(MYC; Kasım 2017)
Telekler'e doğru; şevimli bir patika
(Şubat 2021)
2000’li yılların başında Telekler’e doğru yolun solundaki vadinin önü kapatılarak, yukarıda
sözü edilen bu toprakların kadim su problemini bir nebze olsun azaltma
düşüncesiyle bir sulama göleti oluşturulmuş. Yolun kıvrılarak Telekler’e doğru tırmandığı bir virajın
hemen altından vadinin aşağılarına doğru inen bir patika yol ise, geçmiş
yıllarda bizim de yürüdüğümüz bir rotayı işaret ediyor.(5)
Süleymanlı sırtlarında şeytan payamları
(Şubat 2021)
(Şubat 2021)
Yolun sağından yükselen sırtın kıyısına tutunmuş
şeytan payamları çiçeğe durmuş pespembe. Göz alıcı halleriyle hepsi birer bahar
alameti sanki… Biraz tırmanınca gevenlerle kaplı sırtın ötesinde yemyeşil bir
düzlük çekiyor dikkatimizi. Karşıda Süleymanlı
Göleti’nin de yer aldığı derin vadi ve daha ötelerde Gediz tarafından sulanan Menemen
düzlükleri… Vakit akşamüstüne doğru ilerliyor; güneşin ışığı, batıdan göletin
sularının üstüne vuruyor; ışığın sudaki aksi, gümüşi renge bürünmüş gibi… Çok
uzaklarda Foça açıklarında, Ege
Denizi hayal meyal; orda duruyor işte.
Süleymanlı Göleti üstünde akşamın gümüşi rengi yansımış. (Ocak 2021)
Sarı çiğdemler her yerde...
Işığın ve suyun oyunlarına karşın; pandeminin
daralttığı hayatımızı yeniden ürettiğimiz anlardır bunların hepsi. Yağan
yağmurların arkasından, uyanan tabiatın yeşil örtüsü serilmiş volkanik
kayaların arasına. Elimizde gözlemeler, eşlikçisi sıcacık demli çaylar; içimizi
ürpertse de kuzeyden esen rüzgâr; ne gam, doğada anı paylaşmak güzeldir.
Otlakların sınırlarını andezit taşlar belirliyor.
(Şubat 2021)
Dumanlı Dağ'ın doğal bitki örtüsü; palamut meşeleri (Şubat 2021)
Yemek molası verdiğimiz Süleymanlı Göleti’nin hemen üzerindeki sekiden ayrılarak Telekler yönünde doğuya doğru yürümeye
başladık. Andezit taşlarla kabaca örülmüş derme çatma duvarlar belli ki
sürülerin otladığı alanları sınırlamaktaydı. Uyanmakta olan doğanın en güzel
habercilerinden biri de yeşile dönen bu otlaklardı. Yeni yeni bitmeye başlayan
çimenlerin arasında sapsarı renkleriyle göz alıcı çiğdemler belirdi bir anda. O
kadar çoktular ki; ilk andaki şaşkınlığımız geçince bunların bu yörede hayat
bulan bir tür olduğunu anladık. Meranın her yanını sarmışlardı. Çoğu henüz
topraktan yeni baş vermişler ya da daha tomurcuk halinde idiler. Birkaç tane
açmış halde sarı çiğdemi fotoğrafladık.
Çiğdem der ki; ben alâyım. (Şubat 2021)
Lidya coğrafyasında meşe kesmek kabahatlarin büyüğüydü. İkiz Meşeler Zeus'unun gazabına uğramak kaçınılmazdı.Ama şimdi?
(Şubat 2021)
Taş duvarlarla sınırlandırılmış otlaklarda
sayısız meşe ağacı vardı; henüz onlar kupkuruydu, ama yakındı onların da
yeşerme zamanı. Lidya topraklarının kadim ağacı; İkiz Meşeler Zeus’unun(5)
doğada vücut bulduğu gövdeler; şimdi onlar Batı Anadolu’nun dört bir yanında;
vadi yamaçlarında, dağların sırtlarında karşıdan bakıldığında sonbaharda
kahverengi ve kızıl; ilkbaharda ve yazın yemyeşil bir örtü gibiydiler.
İki yanı meşelerle kaplı yürüdüğümüz yol (Şubat 2020)
Sanki bir "diphtera"; ama andezit taştan...(Şubat 2021)
Otlakların sınırlarını birer birer aştık.
Karşımıza hoş bir patika çıktı az sonra. Kısmen yağan yağmurlarla çamurlaşmış
da olsa, yürümek keyifliydi andezit kayalar arasından. Biraz ileride ışığın
üzerinden yansımasıyla gümüşi bir renge bürünmüş; ikiye açılmış bir kitap
hissini uyandıran bir kayayla karşılaştık. Yıllara önce Aigai’de rahmetli Arkeolog
Şükrü Tül ile gezerken ören yerinin girişindeki bir lahdin üzerinde yer
alan defter rölyefini; diphtera
sözcüğü ile karşılayışını aklıma getirdi ortadan ikiye ayrılmış bu taştan
sayfalar. 13 Mart 2015’de ansızın sonsuzluk yolculuğuna doğru yelken açan o
bilge adamı anmış olduk bu hatırayla Süleymanlı
sırtlarında; İkiz Meşeler Zeus’unun tanıklığında…
Göleti çevreleyen palamut meşeleri (Şubat 2021)
(Şubat 2021)
Doğuya doğru toprak yolu takip ederek yürüdük.
Şeytan payamları, palamut meşeleri, pırnarlar, kesmik çalıları, çırılçıplak
melengeçler eşlik etti bizlere yol boyunca. Kayalar üstünde yer yer likenler
vardı; beyaz renkli. Ağaçların kuzeye bakan yüzlerinde ise yeşil yemyeşil
yosunlar… Çok uzaklarda; ufuk çizgisine yakın bir noktada Yamanlar ile Spil’in kardeşliği
saklıydı. Sisler arasında Uzunburun
ve onun ardındaki Yoğurtçu Kalesi’nin
siluetini seçer gibi olduk zaman zaman.
Meşeliklerin ucundaki sulama amaçlı gölet (Şubat 2021)
Göletin tahliye kanalı küçük bir dereye dönüşmüş. En arkada Dumanlı Dağ... (Şubat 2021)
Bir süre sonra yolun kıyısında yükselen bir
toprak yığınının ardındaki bir başka sulama göleti ile karşılaştık. Bu dağların
olmazsa olmazıydı göletler. Çünkü hayvanlar, nebat ve toprak suya açtı;
yüzlerce yıldır bu dağların böyle bir gerçeği vardı. Göletin fazla suyunun
tahliye edildiği bir kanal, meşeler arasından kıvrılarak akan küçük bir dereye
dönüşmüştü son yağmurlarla. Kupkuru meşeler arasında bir süre suya vuran
yansımaları seyrettik doya doya. Işık, su ve meşeler; kısaca anın
bahtiyarlığıydı yaşanan.
Yol üstünde köydeki fırınlar için hazırlanmış meşe çalıları (Şubat 2021)
Göletten dönüş yolunda... (Şubat 2021)
Çiriş otları çiçeğe durmamışlardı henüz. Ama eli
kulağındaydı; her yerden fışkırırcasına topraktan; yemyeşil ve diri yaprakları
uzadıkça uzamış; orta göbeklerinden yükselecek çiçekleri taşıyan o taze
filizler bile yavaş yavaş baş vermişlerdi. Patikanın kıyısında; köylüler
tarafından yeniden gelip alınmak üzere hazırlanmış meşe çalılarından öbekler duruyordu.
Tadına doyum olmayan ekşi maya ekmeklerinin pişirildiği fırınların baş
yakıtıydı, bu dağlarda meşe çalıları.
Yolumuzu koyunlu kuzulu bir sürü kesti. (Şubat 2021)
(Şubat 2021)
Onlar ve biz; eve dönerken...
(Şubat 2021)
Vakit akşama yaklaşmaktaydı. Göletten geriye
döndük; akşam ayazı kendini hissettirmeye başlamıştı ağır ağır. Toprak yolu
takip ederek şeytan payamlarının arasından geçtik ve bir süre sonra Telekler-Süleymanlı asfaltına vasıl
olduk. İleride koyunlu kuzulu bir küçük sürü belirdi; bir anda hepsi yolu
kaplayıverdi. Kuzular, belli ki yeni doğmuşlardı; açtılar ve annelerinin
peşindeydiler her daim. Üzerlerine vuran akşam güneşinin parlaklığında seçilen
küçük gövdeleriyle annelerini yakaladıkları yerde bırakmıyorlardı bir türlü. Bu
mücadele bir süre devam etti; ta ki yol kıyısındaki kaygısız çobanın
bağırtılarına dek. Yol açıldı; koyunlar ve kuzular, hoplaya zıplaya kayalıklar
arasındaki yeşil çayırlarda kaybolup gittiler.
Bugünden bize kalan ise, doğanın armağanlarıydı;
bir de Süleymanlı sırtlarında baharın
alametleri…
Dipnotlar:
1. Neonteikhos ya da Yeni Kale hakkında bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2016/02/cukurkoy-yolundan-neinteikhosa.html
ve https://dagakactim.blogspot.com/2012/02/aiol-bolgesinde-kalelerin-izinde.html
2. Temnos ya da Görece Kale hakkında bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2014/03/gorece-kale-yuruyusu.html
3. Prof. Ersin Doğer; Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi; Sergi Yayınevi, Mart-1998;
sayfa: 254-256
4. Yrd. Doç Nazlı
Çınardalı-Karaaslan; İzmir İli Menemen İlçesi Prehistorik ve Protohistorik Dönem Arkeolojik
Yüzey Araştırması; 2013 yılı; bkz. [PDF]
İZMİR İLİ, MENEMEN İLÇESİ PREHİSTORİK ve PROTOHİSTORİK DÖNEM ARKEOLOJİK YÜZEY
ARAŞTIRMASI - Free Download PDF (silo.tips)
5. Süleymanlı-Telekler yürüyüşü için bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2017/11/suleymanli-goleti-telekler-yuruyusu.html
6.
Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Yine keyifle okudum, biraz da imrendim doğrusu.
YanıtlaSilEmeğinize saygılarımı sunuyorum.