2 Mayıs 2020 Cumartesi

ÖREN’den ARMUTLU’ya-2


ARMUTLU'DA ve ARMUTLU VADİSİ’NDE…

3 Nisan 2020
İbrahim Fidanoğlu

Armutlu, Kemalpaşa’dan Turgutlu’ya doğru uzanan eski İzmir-Ankara asfaltının üzerindeki önemli kasabalardan biri. Yakın zamanlarda burayı da etkisi altına alan inşaat baskısından kurtulamayarak, tuhaf bir şekilde; güzelim geniş bahçeli ve tek katlı evlerinin birer birer yok olduğu bu süreçte kat kat apartmanlar ele geçirmiş Armutlu’nun doğusunu.

Armutlu Konağı'nın  yer aldığı adanın önden görünümü; solda Kazım Dirik, sağda ise Park Caddesi...
 (Nisan 2020)

Aynı adanın 2006 yılındaki görünümü
(Ekim 2006)

Ankara asfaltından çarşıya doğru saptığınızda, kilit taşı döşeli Belediye Caddesi, belki de Armutlu’nun en değerli yapısı diyebileceğimiz eski bir ağa konağının yüksek avlu duvarlarının iki yanından çatallanarak yukarılara doğru devam eder. 19.yy.dan kalma Armutlu Çarşı Camii’ne doğru çıkan Kazım Dirik Caddesi ile Park Caddesi’nin arasında kalan ada üzerinde konumlanmış; içinde kimsenin yaşamadığı bu metruk konak, yaşlı bir kızılçamın; bütün avlunun üstünü örtecek denli serpilip gelişmiş dallarının arkasına saklanmış gibidir. Eşkıya baskınlarının egemen olduğu zamanların korkusunu taşıyan yüksek avlu duvarları ve altı kısmen sağır, bir bölümü iki katlı, bir bölümü ise üç katlı ama ön avluya doğru genişlemiş; kule benzeri eklentileriyle de dikkat çeken bu malikâne görünümlü yapı gerçekten oldukça etkileyicidir.

 
Kazım Dirik Caddesi'nden konağın görünümü
(Nisan 2020)

 
Park Caddesi'nden bakınca konağın görünümü
(Nisan 2020)

 
Konağın yüksek avlu duvarları
(Nisan 2020)

Yapının sıra dışı mimarisi dikkat çekici. Avludan başlayarak kat yüksekliği sürekli artan konak, önce tek katlı, ortada iki katlı ve altı tamamen sağır olan; Park Caddesi’ne bakan son bölümünde ise, üç katlı bir yapı kompleksinden oluşuyor. Binanın yüksek duvarlı avlusuna bakan ve tek kat ile ikinci kat arasından yükselen; üstü çatılı ve kare formatlı bir kule yapısı görünümünde, ama aslında en arkadaki üç katlı bölümün bir uzantısı şeklindeki kısmı, bütün bu karmaşık katlar arasında bir başka özgün yapı bileşeni olarak dikkat çekiyor.

 
Kazım Dirik Caddesi'nden bakınca konağın iki katlı bölümü; kepenkler, demir parmaklıklar ve iki kanatlı giriş kapısı hala sağlam... Ayrıca pencere lentoları üstündeki desenlere dikkat...
(Nisan 2020)

Konağın en güneyindeki üç katlı bölümü; arkası tamamen sağır ve yukarıda mazgalı andıran demir parmaklıklı iki ufak pencere var.
(Nisan 2020)

  
Armutlu Konağı'na güney yönünden ve Park Caddesi'nden bakış
(Nisan 2020)

Evin üç kata karşılık gelen en yukarıda ve güneye bakan bölümünün arka duvarı tamamen sağır. Güney yönünden konağa doğru bakıldığında; bu duvarın çatıya birleştiği çizgiye çok yakın konumda ise, iki adet ve demir parmaklılarla kaplı, mazgalı andıran çok küçük iki pencere yer alıyor. İnsan, bu pencerelerin içeriye aydınlığı almak gibi bir işlevinin olamayacağını düşünüyor bakınca. Bize göre; çatıya yakın konumdaki bu iki demir parmaklıklı pencere, konağa yönelik dağdan gelebilecek bir eşkıya saldırısına karşı koymak amacıyla, bir savunma mevzii gibi düşünülmüş olmalı.

  
Konağın Kazım Dirik Caddesi'ne bakan iki kanatlı demir kapıya sahip girişi
(Nisan 2020)

  
Aynı cephedeki tek kanatlı diğer giriş kapısı
(Nisan 2020)

Park Caddesi'ne bakan cephede pencere lentoları üstünde yer alan desenler
(Ekim 2006)

Yapının Park Caddesi’ne bakan cephesinde içeri girişi engellemek amacıyla tuğla örgü ile kapatılmış bir giriş kapısı mevcut. Kazım Dirik Caddesi’ne bakan yüzünde ise, konağa girişi sağlayan iki demir kapı bulunuyor. Bunlardan yukarıda olanı, iki kanatlı; diğeri ise tek kanatlı bir kapı... İki kanatlı kapının üst bölümünde ise, spiral motiflerle oluşturulmuş bir demir ferforje yer alıyor. Bütün kapılar ve pencerelerin söve ve lentoları, kaliteli taş işçiliği ile dikkat çekiyor. Her iki caddeye bakan cephelerdeki kimi pencere lentolarının üzerinde bir yarım daire içine oturtulmuş; iki hilal, ortasında bir yıldız, bir diğerinde ise; yine bir yarım daire içine alınmış şekilde, ortada birbiriyle birleşmiş iki hilal arasında sanki bir muma benzettiğimiz, Helen alfabesindeki “Φ” harfini andıran bir motif; iki yanında ise birer çiçek deseni; belki lotus çiçeği yer alıyor. Desenler zamanla aşınmış ve tahrip edilmiş olmaları nedeniyle sokak düzleminden zorlukla seçilebiliyorlar.

  
Armutlu Konağı; Park Caddesi'ne bakan cephesi 
(Nisan 2020)

 
Arkası sağır duvarda yer alan ve savunma amaçlı yapıldığı düşünülen demir parmaklıklı pencereler
(Ekim 2006)

 
 Armutlu Konağı'nın genel görünüşü
(Ekim 2006)

Konağın pencerelerinde dikkat çekici bir özellik de şu; bütün pencereler, oldukça estetik bir kaygıyla yapıldığı belli olan ferforje demir parmaklıklar ve onun da üzerine kapanan iki kanat demir kepenklerle örtülü şekilde tasarlanmışlar. Bu durum da, başta sözünü ettiğimiz eşkıya baskısını açıkça hissettiriyor.

 
Park Caddesi'ne bakan cephe
(Nisan 2020)

  
Konağın yanındaki yapının görünümü
(Nisan 2020)

 
Park Caddesi'nde Armutlu Konağı'nın karşısında yer alan bir başka eski ev; bu ev bir Rum yapısı olabilir.
(Nisan 2020)

  
Aynı evin balkon, kapı ve pencereleri
 (Nisan 2020)

İkinci kat balkonunu taşıyan ve üzerindeki menderes desenleriyle dikkat çeken ferforje kirişler
(Nisan 2020)

Evin giriş kapısı; kapı sövelerinin üst kısmında yer alan İzmir rozetleri dikkat çekici...
(Nisan 2020)

Yaklaşık 14 yıl önce yine bu konağı fotoğraflamış ve yapının olağanüstü etkileyiciliğiyle metruk hali arasındaki çelişki, o gün de bizleri oldukça üzmüştü. Aynı durumu 2020 yılında da yeniden tespit etmiş oluyoruz; değişen bir şey yok. Oysaki bu değerli yapının gerek sahipleri ve gerekse yerel yöneticiler, kasaba tarihi açısından son derece önemli olan bu yapıyı yok olup gitmekten kurtarma konusunda ortak bir noktada buluşsalar daha iyi olmaz mı? Ama ne yazık ki bizde bu işler kolay olmuyor; rant odaklı bakış, bu tür girişimlerin önünde her zaman büyük bir engel oluşturuyor.

 
Rum evinin diğer kapısı; bu örnek daha teşkilatlı...
(Nisan 2020)

 
Park Caddesi'nin genel görünümü; solda Armutlu Konağı, sağda ise Rum evi...
(Nisan 2020)

 
Armutlu Meydanı; Covid19 zamanları...
(Nisan 2020)

Kazım Dirik Caddesi’nden biraz daha yukarı doğru yürünürse Armutlu’nun bugünlerde oldukça tenha haline tanıklık edilebilecek çarşısına ulaşmak mümkün. Ortada Kemalpaşa Belediyesi’nin son yıllarda yaptığı düzenlemelerle öne çıkan Armutlu Parkı bulunuyor. Parkın ortasında 1932 yılında konulmuş bir kaidenin üzerinde yer alan Atatürk büstü mevcut. Kaidenin dört yanında üzüm salkımları ve asma yapraklarıyla bezenmiş desenler ve heykeli taşıyan kaidenin alt tarafında ise 1932 tarihi dikkat çekiyor.

 
Armutlu Meydanı'nda 1932 tarihli Atatürk büstü ve kaidesi; büst daha sonra yenilenmiş gibi duruyor.
(Nisan 2020)

 
 Atatürk büstüne batı yönünden bakış; büstün hemen altında çepeçevre yer alan asma yaprakları ve birer üzüm salkımı dikkat çekici...
(Nisan 2020)

Kazım Dirik Caddesi üzerindeki Armutlu Çarşı Camii; kuzeyden bakış...
(Nisan 2020)

Parka bakan tüm kahvehanelerin hepsi, masa ve sandalyelerini derdest edip bir kenara kaldırmışlar. Covid19’un değiştirdiği hayatın izleri, Armutlu Çarşısı’nda da kol geziyor. Biraz yukarıda ise, 19.yy.dan kalma Armutlu Çarşı Camii çıkıyor karşınıza. Dikdörtgen planlı ve kubbesiz camilerden biri olan Çarşı Camii’nin tam ismi, Büberoğlu Hacı Mehmet Çarşı Camii olarak biliniyor. Mermer kitabesinden anlaşıldığına göre; Hicri 1302 (Miladi 1885) yılında yapılmış olan orijinal ahşap cami yıkılmış, minaresi bir zaman yalnız kaldıktan sonra cami daha ileriki zamanlarda yeniden yaptırılmış. Bu nedenle caminin minaresi, şu anki cami gövdesinden ayrık konumda bulunuyor. Ancak zaman içinde caminin avlusu ve onun içinde yer alan müştemilat sayesinde, yine de esas cami gövdesi ile bir şekilde bütünleşmiş olduğu söylenebilir.

  
Çarşı Camii'ne güney yönünden bakış
(Nisan 2020)

 
Çarşı Camii; harimin genel görünüşü
(Kaynak: https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

Çarşı Camii; minber
(Kaynak:https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

Çarşı Camii; mihrap
(Kaynak: https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

Yol düzleminden yüksekte bulunan caminin son cemaat yerine merdivenlerle ulaşılabiliyor. Son cemaat yeri, dış ortamdan camekânlarla kapatılarak soyutlanmış. Caminin iç mekânı, oldukça sade bir görünüme sahip. Mermerden minberi, bitki motiflerinin yer aldığı alçı süslemelerle çevrili mihrabı, mihrabın yanındaki 19.yy. İzmir saatçi ustalarının elinden çıktığı anlaşılan eski bir duvar saati ve tavanda kare şeklindeki gömme kubbe, harimde yer alan önemli ayrıntıları oluşturuyor.

 
Armutlu Çarşı Camii; giriş ve son cemaat yeri
(Kaynak: https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

 
Çarşı Camii; 19.yy.dan kalma duvar saati
(Kaynak: https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

  
Tavandaki kare formatlı gömme  yalancı kubbe
(Kaynak: https://www.erolsasmaz.com/?oku=1203)

Kasabanın Armutlu Deresi ile sınırlanan batı yakası, aslında Armutlu’nun daha eski yerleşimlerini içermekte. Meydandan Nehir Sokağı boyunca ilerlediğimiz anlarda sivil mimarinin güzel örnekleriyle karşılaşmanın heyecanını yaşıyoruz aslında. Çünkü Armutlu’nun doğu yakası, son yıllarda tamamen kimlik değiştirmiş durumda. Kentsel dönüşüm kapsamında; Armutlu Vadisi’ne ve Bayramlı giden yol sınır kabul edilirse, bu hattın neredeyse tamamı kendini apartman dikme hamlelerine teslim etmiş durumda.

 
Çarşıdan Koca Cami'ye doğru; Nehir Sokak...
(Nisan 2020)

 
Hacı Kadir Çıkmazı ile Nehir Sokağı'nın kesiştiği köşede yer alan eski Türk evi
(Nisan 2020)

 
Sarı boyalı aynı evin Hacı Kadir Çıkmazı'ndan görünüşü
(Nisan 2020)

 
Hacı Kadir Çıkmazı'nın sonunda yer alan Cumhuriyet dönemi yapısı; altında bir bodrum katının yer aldığı, yüksek zeminli göz alıcı ev
(Nisan 2020)

 
Nehir Sokağı'nda bir başka Cumhuriyet dönemi yapısı; yuvarlak köşeli ve iki katlı; ama kapılar ve pencereler sürmeli, hayat belirtisi yok.
(Nisan 2020)

Eğile büküle ilerleyen Nehir Sokağı’nın iki yanındaki tipik Türk evlerinin içinde en dikkat çekici yapı, Hacı Kadir Çıkmazı’nın köşesindeki; iki katlı, sarı boyalı ev... Evin ön cephesinde bir de suyu kesilmiş, kurnası sökük, suskun bir çeşme yer alıyor. Bu evin tam karşısında yer alan Cumhuriyet döneminin ilk çeyreğinde yapılmış olduğunu düşündüğümüz yuvarlak köşeli bir başka ev de dikkat çekici. Bir diğeri ise, Hacı Kadir Çıkmazı’nın dibinde yer alan ve yine Cumhuriyet döneminin ilk çeyreğinden kaldığını düşündüğümüz yüksek zeminli ve tek katlı bir ev…

 
Nehir Sokağı'nın ucunda yer alan 19.yy.dan kalma Koca ya da Büyük Cami
(Nisan 2020)

 
Caminin avlusu
(Nisan 2020)

Dikdörtgen formatlı Koca Cami'nin kuzey cephesi
 (Nisan 2020)

 
Koca Cami'nin doğu yönünde yer alan yüksek avlusundaki bakımlı haziresi
(Nisan 2020)

Nehir Sokağı’nı sonuna kadar yürüdüğünüzde ulaştığınız nokta ise, Armutlu Deresi’nin üzerindeki bir sekiye 19.yy.dan beri konumlanmış olan Koca ya da Büyük Camii olacaktır. Dikdörtgen formatlı ve mihrabının uzun kenar üzerinde yer aldığı bu caminin harim bölümü oldukça sade. Son yıllarda yapılan restorasyonlar nedeniyle; avluya açılan girişin bulunduğu cephe, çiniye ve seramik kırıklarından oluşan eklektik bir görünüme boğulmuş durumda. Caminin içinde yer alan minber, mihrap ve kürsü de yeni olmakla birlikte tamamen mermerden müteşekkil. Caminin Nehir Sokağı’na bakan yoldan yüksek avlusunda ise zengin bir haziresi mevcut… Hazirenin de bakımlı olduğu söylenebilir. Hazirede Osmanlı döneminden kalma sanatkârane mezar taşları dikkat çekiyor.

 
Koca Cami; avludan...
(Nisan 2020)

 Koca Cami; giriş kapısı çevresinde yer alan yakın dönem çini süslemeleri
(Nisan 2020)

 
Caminin sade mihrap ve minberi; mermerden...
(Nisan 2020)

 
Caminin bulunduğu sekiden Armutlu Deresi'ne bakış
(Nisan 2020)

Armutlu Ortaokulu’nun köşesinden dağa doğru yönelen yolun başlangıcında Bayramlı 12 km. levhası yazıyor. Armutlu Deresi’ne paralel olarak sürekli bir tırmanışla 900 metreye dek yükselen yol, önce Bayramlı’ya ve daha sonra Çınardibi (Kavakalanı) köyüne ulaşıyor. Vadi boyunca; 19.yy.ın başında Balkanlar’daki büyük siyasi kargaşa sonrasında anayurtlarını geride bırakarak, Anadolu’ya göç eden çileli halklardan Pomakların yerleştiği köyler yer alıyor. Adı geçen her iki köy de vadide yer alan Pomak köylerinden; diğer ikisi olan Kurudere ve Kamberler ise, Bozdağlar’ın Küçük Menderes Ovası’na doğru geçit verdiği Yiğitler Vadisi üzerinde bulunuyor.

 
Koca Cami'nin avlusundan ihtişamlı Mahmut Dağı'na bakış
(Nisan 2020)

  
Bayramlı köyü ve arkasında yer alan Mahmut Dağı
(Ocak 2020)

 
Armutlu Deresi'ni besleyen küçük dereciklerden biri
(Nisan 2020)

Armutlu Deresi’nin; belki de binlerce yıldır aşındırarak neredeyse bir kanyona çevirdiği hırçın vadinin bazı yerlerinde, hemen dikleşerek dere tabanına doğru inen bir topografyaya sahip olduğuna tanıklık ediyorsunuz vadi boyunca ilerlerken. Bozdağlar’ın batıya doğru uzantıları olarak kabul edilebilecek bu yükseltiler içinde, elbette en dikkat çekeni, hemen Armutlu ile Kızılca vadilerinin arkasından sert bir şekilde yükselen Mahmut DağıArmutlu Deresi’nin tabanından aktığı vadi, işe bu Mahmut Dağı’nın doğu ve güneydoğusunda yer alıyor.

 
Armutlu Vadisi'nde erguvanlar
(Nisan 2020)

 
Erguvanlar; uçurumun kıyısından yaşama merhaba derken... 
(Nisan 2020)

Kaldır başını göğe doğru; erguvanları ve bembeyaz bulutları göreceksin dalların arasından...
(Nisan 2020)

 
Kupkuru bir  erguvan dalında yeni hayatın uyanışı
(Nisan 2020)

Baharın türlü renklerine bürünmüş vadi, Bayramlı’ya doğru tırmanırken; bazen bir kanyona, bazen de yol düzlemiyle aradaki mesafeyi kapatarak kısmen bir yayla formatına dönüşüyor. Kirazların, erguvanların, yol üstündeki akasya ve köy girişlerindeki badem ve ayva ağaçlarının adın adım çiçeklenme ve yaprağa dönüşme süreçleri; hepsi ayrı bir gözleme tabi bu dağlarda. Ayrı bir heyecan kaplıyor, ilk çiçekleneni gördüğümüzde; ama bunların içinde boynunu vadinin en sarp noktalarından uçurumun derinliklerine doğru uzatmış mor renkli erguvanları ayrı bir yere koymak gerek. O ne muhteşem, o ne benzersiz manzaralar… Bayramlı’dan Armutlu’ya dönerken, yemyeşil bitki örtüsünün derinliklerinde akan suya ve ışığa uzanmak istercesine bırakmışlar sanki kendilerini boşluğa.

 
Yol üstünde sarı sapsarı çiçekleriyle civanperçemleri 
(Nisan 2020)

Akıyordu derecik; küçük çavlanlar yapa yapa, Armutlu Deresi'ne; çoğun yanına doğru...
(Nisan 2020)

 
Armutlu Deresi'nin kıyıcığında ballıbabalar (lamium purpureum); Lamiaceae familyasından...
(Nisan 2020)

Yol üstünde sapsarı çiçekleriyle civanperçemleri, yeni baş veren zehirli şelbeler, sığırkuyrukları, İzmir papatyaları, bir bahçe kıyısında çit bitkisi olarak düşünülmüş eflatun rengi bu dağın leylakları, ballıbabalar, mine çiçekleri; hepsi göz alıcı, hepsi birbirinden güzel…

 
Armutlu Deresi'nin hemen üst düzleminde ve yol kıyısındadır çeşme; durmadan akar. Yanında bir çınar...
(Nisan 2020)

 
Hemen altımızdan akar Armutlu Deresi.
(Nisan 2020)

 
Armutlu Vadisi'nde papatyalar
(Nisan 2020)

Vadide Bayramlı’ya doğru başlar çeşmeler. Belki hepsinin ayrı bir ismi vardır bilinmez, ama içlerinde bazılarının suyunun lezzeti tartışılmaz. Kandil Tepe’nin batı yamacındaki kaynaklar besler bu çeşmelerin çoğunu. Kandil Tepe’nin ardı ise farklı bir dünyadır; Şimdilerde bir baraj inşaatı ile alt üst olmuş bu vadide topografya; Kamberler, Kurudere(1) derken, Ören’e ve Yiğitler’e doğru alçalarak ulaşır ovaya.

 
Armutlu Deresi
(Nisan 2020)

 Armutlu Deresi'nin akışı eşlik etti çeşme başında içtiğimiz çaylara.
(Nisan 2020)

 
Yol düzleminden Armutlu Deresi'nin görünümü
(Nisan 2020)

Hemen altımızdan Armutlu Deresi akar. Ne kadar insafsızca davranılsa da ona; ne kadar piknik artığı, köylerin dışına konumlanmış çiftlik evlerinin pislikleri ile doluşsa da kıyıları; yine de kendini zamanla temizler bu mübarek su. Çevresinden süzülen küçük derecikler besler onu baharda. Küçük çavlanlar ve büvetlerle aşağılara doğru akar durmadan. Yazın sıcağında nefesi epey kesilse de, büyük kayalarla etrafı çevrilmiş bir havuz görünümündeki büvetlerde suyu hiç eksilmez. Dere, bu dağlardaki bütün nebatın ve hayvanatın yaşam kaynağı gibidir. Ah bir de o pislikler atılmasa içine.

 
Armutlu'dan Bayramlı'ya giden asfalt yol
(Nisan 2020)

  
Armutlu Vadisi'nde; küçük bir dereciğin başındayız. Baharı duyumsuyor bedenimiz.
(Nisan 2020)

Armutlu Deresi'ne doğru akan küçük bir dereciğin coşkusuna ortak olduk vadide.
(Nisan 2020)

Bayramlı’ya gelmeden; nispeten azalan bir eğimle devam eden asfalt yolun kıyısında ve hemen derenin üst düzlemindeki bir çeşme başında durur yolcu. Çeşmeden akan su, dere yatağının iki yakasındaki ağaçlara tünemiş kuşların bitmeyen şakımaları ve arada bir gelip geçen araçların kesikli sesleri; hepsi birbirine karışır. İlerideki epey yeşillenmiş böğürtlen çalılarının arasından bir karatavuk kalkar o anda; bir baştankara ötmeye başlar arkamızdaki dalların birinden. Ve bir esinti tamamlar; vadinin aşağılarından Bayramlı’ya doğru tırmanan. Hafif hafif okşar tenini ve ardından terk edip gider seni.

 
Bayramlı sırtlarında çiçeğe durmuş kiraz ağaçları
(Nisan 2020)
 
Bayramlı, bir Pomak köyü; baharı karşılarken...
(Nisan 2020)


 
Armutlu Vadisi'ne doğru koşar bütün dereler; dağlardan taşıdığı yükünü boşaltmaya.
(Nisan 2020)

Bayramlı’ya doğru yol kıyısında maydanozu andıran yaprakları ve bembeyaz çiçekleriyle bir dizi kızlar elması, köyün ilk evlerinin avlu duvarlarının dışına taşmış göz alıcı ve pembe-beyaz çiçekli ayva ağaçlarıyla yarenlik eder sanki. Ayvalar, narlarla birlikte baharın son uyanan ağaçlarındandır. İzmir coğrafyasında sanki yaklaşmakta olan yazın habercisi gibidirler. Hatta şarkısı bile yok mudur; “Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek; gönül bu sevdadan vaz mı geçecek?”

 
Bayramlı girişinde kızlar elması (üvez) çiçekte...
(Nisan 2020)

 
"Ayva çiçek açmış, yaz mı gelecek? Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek?"
(Nisan 2020)

  
Baharı karşılayan Bayramlı'nın ayva ağaçları çiçekte...
(Nisan 2020)

Vadide yukarılara tırmandıkça ovada yaprağa dönmüş ve hatta meyveye durmuş bademlerin çiçekli hallerine tanık olur insan. Bu ne güzel bir yolculuktur; çiçekten meyveye; ovadan yaylaya… Kavakalanı’nın (Çınardibi)(2) ardında badem ağaçları hala çiçektedir çünkü. Geçerken Kavakalanı’ndan Bayındır-Kızılcaova’ya doğru, hepsi selamlar sizi; rüzgâra kapılmış bembeyaz ve uçuşan taçyapraklarıyla; sanki büyük bir tevekkül içindeymişler gibi.

  
Kızlar elması; sanki bir çalı gibi...
(Nisan 2020)

 
Erguvanla başladık, yine erguvanla bitirelim; Armutlu Vadisi'nde...
(Nisan 2020)

Zaman bahardır. Erişmek kolaydır dağlara. Yeter ki iste ve bu güzelliği, doğadaki bu uyanışın heyecanını sen de kucakla. Yaşama sevinci, seni de sarıp sarmalasın. Yüreğini titretsin nebat ve hayvanat. Dağlarda olanlara selam olsun. Selam olsun bu heyecana ortak olanlara.

Dipnotlar:
(1)   Pomak köyleri Kamberler ve Kurudere hakkında bkz. http://dagakactim.blogspot.com/2016/12/kemalpasa-yigitler-vadisinde-pomak.html
(2)    Kavakalanı ya da Çınardibi hakkında bkz. http://dagakactim.blogspot.com/2020/02/bayramlidan-kavakalanina.html
(3)    Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.

Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC

28 yorum:

  1. Çok güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık. Çok değerli.. eski zamanların kaliteli bir kasabası olan Armutlu yerel yönetimlerin hiç bir önlem almaması ile bugün yok olmaya yüz tutmuş özellik ve güzelliklerini gözler önüne sermişsiniz.Ne yazık ki betona ve çevre katliamına teslim oluyoruz yavaş yavaş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler... Gerçekten bir hikayesini olan ve kimlikli bir yerleşim aslında Armutlu... Ama son yıllarda kasabaya yönelen yoğun göç ve dediğiniz gibi yerel idarecilerin kayıtsızlığı nedeniyle giderek kimliğini oluşturan değerli unsurlarını gün geçtikçe yitiriyor. Belediye Caddesi'nin girişindeki o konak... Yüreğimizi titreten o konak; nasıl korunup ayağa kaldırılmaz? İnanılacak gibi değil. Kimbilir kimler yaşadı? Eminim bugünkü halini görseydi birzamanki sahipleri içleri dayanmazdı. Kimbilir o yüksek avlu duvarlarının ardında ne hikayeler, ne yaşanmışlıklar saklı... Bir bilebilebilseydik keşke? İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  2. çoçukluğumun ve gençliğimin anıları canlandı..tşk.çok güzel olmuş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi çocukluğunuza götürebildiysek eğer; ne mutlu bize. Kasabanızın kıymetini bilin. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  3. ellerinize sağlık, memleketimiz Armutlu'dan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler... Biz de sizlere İzmir'den selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil

  4. ellerinize sağlık, çok aydınlatıcı bir yazı. Memleketimiz Armutlu'dan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geri bildiriminiz ve takdirleriniz için çok teşekkürler... Armutlu'ya ve o kasabanın ruhunu yaşatanlara bizden de selam olsun. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  5. Takıp ederek bilgi dağarcığını genişlettim teşekürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu; hem size, hem de bize... İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  6. guzeldi ellerinize saglik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize ve geri bildiriminize teşekkür ederiz. İF

      Sil
  7. Armutlu; Bayramlı; Kavakalan(ı)... Yöremizi ne güzel anlatmışsınız, bizim bile yıllardır belki binlerce kez geçip farketmediğimiz ayrıntılar. Sayenizde daha çok sevdim memleketimi, toprağımızı, derelerimizi, evlerimizi, camilerimizi...
    Sağolun, varolun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloğumuza göstermiş olduğunuz ilginiz ve geri bildiriminiz için teşekkürler...Kemalpaşa'nın arka dünyasındaki ünvanları elinden alınmış ve birer mahalle statüsüne indirgenmiş o güzelim kasabaları, köyleri; Pomak köylerini, Bozdağlar'ın en batıdaki tepelerinden süzülerek ovaya doğru akan o güzelim dereleri nasıl unutabiliriz? Elbette yazacağız; az dolaşmadık dağlarında ve derin vadilerinde. Lütfen kıymetini bilin o güzel kasabanın ve yıkılmak üzere olan o güzelim evlerin... İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  8. sayenizde özlem giderdim çoçukluğum bu sokaklada geçti baktıkça hem hüzünlendim hem de sevindim kazan gölünü ve değirmenide görmek isterdim ama olsun çok güzel anlatıp görselleştirmişsiniz emeğinize sağlık çok teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
  9. Değerli geri bildiriminiz ve ilginiz için teşekkürler. Bir de hamam var galiba ama vakit azdı; bu kadar dolaşabildik. Başka zamanda daha fazlası...İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

    YanıtlaSil
  10. Memleketimize yılda bir kez, bayramdan bayrama giden bizim gibiler için, çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler... Bence daha sık gidin; sahipsiz kalmasın oralar. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  11. Çocukluğumuzun geçtiği her yıl bağ bozunmu için gittiğimiz yer yazıda geçen yuvarlak köşeli sarı iki katlı ev Celal ve Alaattin Alangore babaları yani Yemen gazisi dedem kör Mehmet tarafından yaptırılmıştır.Kendisi Yemen de İngiliz ve Araplara karşı savaşta bir gözünü kaybettiği için lakabi kör Mehmet olarak anılmıştır.Yalniz evin bulunduğu sokak ismi yanlış yaresi çıkmazı olarak düzeltebilir misiniz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer sözünü ettiğiniz ev sarı iki katlı ve önünde akmayan çeşmenin olduğu eski ev ise o ev Nehir Sokak ile Hacı Kadir Çıkmazı'nın köşesinde yer almaktadır. Geçen hafta böyleydi. Yazımıza göstermiş olduğunuz ilginiz ve geri bildiriminiz için teşekkürler. Evin sahiplerine dair verdiğiniz bilgiler için de ayrıca teşekkür ederim. Bir de size şunu sorayım; söz konusu yazının ilk bölümünde yer alan görkemli konağın sahipleri ve hikayesi ile ilgili bir bilginiz var mı? Geri dönerseniz memnun olurum. İF

      Sil
    2. Bahsettiğiniz Nehir Sokak ile Hacı Kadir Çıkmazı'nın köşesinde yer alan sarı iki katlı ve önünde akmayan çeşmenin olduğu eski ev Dedem rahmetli Mehmet Hoca(Uygur) ya aitti, simdide mirascilari Erkok ailesine ait.

      Armutlu Konagi ise Atif Hocanin Kemal Bey ve kiz kardeslerine aitti, hepside rahmetli tabii, bildigim kadariyla cocuklari olmayabilir, bina sanirim yan akrabalara miras kalmış olabilir. Kemal Bey yuksek ogrenimini ABD de yapmis, TR ye dondukten sonra uzun yillar bagcilik yapmistir.

      Karsisindaki Rum Mimarisi eski evin ilk sahibi ise Buberoglu Carsi Camisinin ilk imami Buberoglu Mehmet Efendinin Damadi; Corumlu Hafiz Ahmet Corum idi, simdi ise torunlari Gunak Ailesi ferttlerine aittir. Benimde cocuklugum oralarda gecti. Gecmisi hatirlattiginiz icin tesekkurler.Oralari devlet veya ozel kurumlar destegi olmadan ekonomik sebeblerden dolayi restore edilmeleri hayli zor. Kultur ve tarihi miraslarimizin yasatilmalari icin destek sart.Oralari dunyanin en bereketli topraklari ve degerli yasam yerleri ama degerleri unutulmus.

      Guzel bir calisma olmus, emeginize saglik.

      M.E. Uygur
      Virginia, ABD

      Sil
    3. Yazıma göstermiş olduğunuz ilginize ve değerli geri bildiriminize teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgiler bizim için çok değerli. Özellikle konak sahipleri ile ilgili bilgiler önemli. Yapının mevcut hali oldukça kötü. Dediğinize katılmamak mümkün değil; bu tür kültür varlıklarının ayağa kaldırılması, korunması ve gelecek kuşaklara sağ salim devredilmesi ancak ulusal planda bütünleşik bir kültür politikasının oluşturulması ve bunun uygulamada da aynı ciddiyetle yürütülmesine bağlı. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF

      Sil
  12. Hamam sokağını,su deposunu da ekleyebilirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah bir dahaki sefere...İlginize teşekkürler...İF

      Sil
  13. merhabalar, öncelikle bu harika geziyi ve paylaşımınızı çok beğendiğimi belirtmek isterim. Armulu üzerine bi tez yazıyorum birkaç tarihi yapıyı gözden kaçırmışım camilerin iç çekimleri de benim çektiklerime nazaran çok daha kaliteli, fotoğrafların kaynağının siz olduğunu belirteerek kullanmak isterim. bu hususta bana yardımcı olabili misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar... İlginize teşekkürler... Kullanmak istediğiniz fotoğrafları bloğun altındaki e-mail adresine iletirseniz size yardımcı olabiliriz. İyi çalışmalar...İF

      Sil