27 Aralık 2023 Çarşamba

KEMALPAŞA CİVARINDA; SPİL DAĞI ETEKLERİNDE…

KUYUCAK’TAN ANSIZCA’YA
 
22 Aralık 2023
İbrahim Fidanoğlu
 
Giriş
Bugünkü yürüyüş rotamız, Kemalpaşa dünyasında; Spil Dağı’nın eteklerindeydi. İki Yörük köyü Kuyucak’tan Ansızca arasında bir daire çizdik nerdeyse. Meteorolojik raporlara göre bugün saat 14 ve 15 civarında yağmur görünüyordu; aynen öyle oldu. Zaman zaman yağmur sağanağa dönse de, pantolon paçaları bundan yeterince nasibini alsa da her şey yine de keyifliydi ve yağmur altında sonuna kadar yürüdük. Kuruyan derelerin akmaya başladığı, sezonun ilk İzmir papatyalarının baş verip çiçek açtığı böyle bir günde canımızı sıkan tek şey, yine insanın doğaya reva gördüğü vandallıktı; Kuyucak’ın sırtında yer alan çınarlarla kaplı bir konfor alanında karşılaştığımız manzara öncekiler gibi aynıydı. Pislik, pislik ve gene pislik… Yemişler, içmişler ve bütün pisliklerini arkalarında bırakıp gitmişler. İşte bizim güzel ahalimiz; özetimiz budur.
 
Kuyucak'ın sırtında rastladığımız üç çınar ağacı, bir dede mezarı ve bir derme çatma çeşmenin bulunduğu bir konfor alanı; çevre topografyaya hakim konumda...
(Aralık 2023)

Yol düzleminden Kuyucak köyüne ve Kemalpaşa ovasına bakış
(Aralık 2023)
 
Ansızca yolunda rastladığımız istiflenmiş kesim ürünü ağaç kütükleri; en arkada Spil dünyası...
(Aralık 2023)

Kuyucak’tan Ansızca’ya
 
Saat 10.30 gibi Kuyucak köyüne girdik. Hayat uyanmış olsa da havanın kapalı olduğundan mıdır nedir; ortalıkta pek kimse yoktu. Sadece arabayı bıraktığımız köyün camisinin yakınlarındaki kahvehanede eğleşen birkaç kişi vardı. Hiç durmadan köyün Spil Dağı yönündeki çıkışına doğru yürümeye başladık. Birkaç çiftlik evini, tarlalarında budama yapan köylülerle selamlaşarak arkamızda bıraktık.
 
Yürüyüşün başları; arkamızda Kuyucak...
(Aralık 2023)
 
Kuyucak'ın sırtında dede mezarı; her tarafı betonlanmış.
(Aralık 2023)
 
Gezginler, çınarların altında...
(Aralık 2023)
 
Toprak yola ulaştıktan sonra doğuya doğru yöneldik. Köyden epeyce yükselmiştik. Biraz ileride çınarlarla kaplı bir seki dikkatimizi çekmişti. Yaklaşırken buranın bir toplanma alanı olduğunu, üç asırlık çınarlık ağacıyla dikkat çeken düzlüğün en batısında ve sekinin hemen ucunda bir dede mezarının bulunduğunu, ayrıca hortumla taşınmış suyun bir yalağa şırıl şırıl akışıyla ulu çınarlarla birlikte Kuyucak köyünün sırtında yer alan bu sekinin bir konfor alanına dönüştürüldüğünü anladık.
 
Dağa Kaçtım gezginleri, Kuyucak'ın üst düzlemindeki bir sekide yer alan ulu çınarların altında...
(Aralık 2023)
 
Yazın bu çınarların gölgesinde; iptidai çeşmeden akan suyun sesini düşünün.
(Aralık 2023)
 
Ansızca'ya doğru; önümüzde Spil Dağı
(A.Çini; Aralık 2023)
 
Eee; dağın başında doğanın bize sunduğu böyle bir güzellik olur da; sevgili insanoğlumuz bu fırsatı değerlendirmez mi ve onun hakkından gelmez mi? Çınarlara yaklaşırken karşılaştığımız çevreye atılmış her türlü pislik ve piknik artığı malzeme, bu savı bir kez daha doğruluyordu. Oysaki buralara bakıp eden, korumaya çalışan bir kesim de vardı; çünkü ulu çınarların zaman içinde böcek ve diğer zararlıların musallat olduğu kovukları temizlenmiş, ağızları sıvanarak kapatılmış ve çınar ağaçları bir anlamda tedavi edilmişlerdi. Sekinin ucundaki dede mezarının üzeri ise tamamen betonla kaplanmıştı. Bu da tuhaf geldi bize; bilemedik nedenini. Ama en rahatsız olduğumuz konu, insanın doğaya karşı bu hoyratça ve acımasızca davranışıydı. Ne yazık ki yapacak bir şey yoktu; elimizdeki malzeme buydu. Yürümeye devam ettik. 
 
Ansızca'ya doğru tırmanıyoruz önce.
(Aralık 2023)
 
Uzun süre kızılçamlar arasındaki bu güzel orman yolundan yürüdük.
(MYC; Aralık 2023)
  
Spil'in zirvesi, sisler altında...
(Aralık 2023)
 
Kuyucak’ın üzerindeki konfor alanından ayrıldıktan sonra, Spil Dağı’na ve kuzey doğuya doğru tırmanışa geçtik. Yol son derece rahat ve oldukça kaliteli bir orman yoluydu. Çevremizdeki bitki örtüsü; kızılçamlar, meşeler, deliceler, keçilerin yemeğe doyamadığı kesmik çalıları, yer yer melengeçler, her yerde bayır gülleri ve diğer makilik örtüden oluşmaktaydı.
 
Kızılçamlar bir yanda, diğer yanda bayır gülleri...
(Aralık 2023)

Kuyucak'tan Ansızca'ya doğru; kızlçamlar arasından...
(A.Çini; Aralık 2023)

Batı yönünde bakış; yol düzleminden...
(Aralık 2023)
 
Yolda bir taşın üzerinde ilerlemeye çalışan bir salyangoza rastladık. Oldukça iri ve varlığının bütün ayrıntısıyla karşımızdaydı. Muhteşem bir görüntüydü; bizden rahatsız olmadı, kabuğunun içine geri dönerek saklanmadı, öylece kala kaldı hareketsiz bir şekilde. Bir süre doğanın ve hayatın bu inanılmaz manzarasına bakarak keyiflendik; yaşamak güzel şeydi şüphesiz; bir salyangoz için bile.
 

Yürürken bir taşın üstünden geçmeye çalışırken rastladık ona; salyangozun güzelliği...
(Aralık 2023)
  
Yol boyunca rastladığımız kesim ürünü istiflenmiş ağaç kütükleri peyzajın bir parçası gibiydiler.
(Aralık 2023)
 
Tırmanışa devam ederken, yol boyunca üst üste düzgün bir şekilde istif edilmiş kesim ürünü ağaç kütükleri çıktı karşımıza. Yolun iki yakasında bir süre bunlarla oyalandık. Kızılçamların insanı ferahlatan ve yağmurlarla beslenmiş o güzelim reçine kokularını alabildiğine içimize çektik. Solumuzda bir vadi, bulunduğumuz yol düzleminden Spil Dağı’nın uzantıları olan kireç taşından müteşekkil birkaç tepeliğin eteklerine ve daha ilerideki bir kanyona doğru alçalmaktaydı. Yolun kıyısında dikenli tellerden oluşan bir çit çekilmişti; belli ki buradan ötesi ormanlık alandı ve bu çitler onu sınırlandırmaktaydı.
 
Vadiye doğru alçalan yamacın kıyısındayız; orman sınırını belirleyen çit ve ileride bir kanyonun başlangıcı dikkat çekiyor.
(Aralık 2023)
 
Kanyon ileride; dağın malzemesi kireç taşı...
(Aralık 2023)

Önde Dağa Kaçtım gezginleri, arkada giderek derinleşen bir vadi ve kanyon...
(Aralık 2023)
 
Kızılçam örtüsü içinden yürüyorduk. Bir süre sonra yol güneydoğuya doğru sert bir şekilde kıvrıldı ve Ansızca yönünde alçalmaya başladık. Bazen tırmanıyorduk, bazen de inişe geçiyorduk. İniş, biraz sonra bir dere yatağında son buldu. Üzerindeki köprüden geçerken, bir süre çınarların beslendiği dere yatağından akan suyun sesini dinledik.
 
Dere yatağına doğru alçalıyoruz.
(Aralık 2023)
 
Üzerindeki bir köprüden geçip gittiğimiz dere
(Aralık 2023)
 
Kemalpaşa ovasına doğru usul usul akmakta olan derenin sesinin dinledik.
(Aralık 2023)
 
Dereyi geçtikten sonra Ansızca’nın arkalarında ve Ansızca Kanyonu’nun kuzeybatısındaki sırtlarda yer alan ve daha önceki yürüyüşlerde uğradığımız kirazlıklara kadar tırmanışımız devam etti. Kirazlıkları geçip asfalt yola ulaştığımızda bir keçi sürüsüyle karşılaştık. Sürünün başında çoban ve iki köpek vardı; köpekler munis ve insanlara alışıktı. Çobanla selamlaştıktan sonra, köpeklerin yanlarından geçerken onlar da bizi kuyruklarıyla selamladılar sanki.
 
Yürürken bir beş yol ağzına geldik; böyle problemleri ancak haritamız çözer.
(Aralık 2023)
 
Ansızca yolunda dizi dizi arı kovanları; Bafa-Bağarcık'da yaşadığımız acı deneyimi burada yaşatmadı arılar bize. Usul usul geçtik yanlarından. 
(Aralık 2023)
 
Ansızca'nın kirazlıkları
(Aralık 2023)
 
Ansızca yolunda karşılaştığımız keçi sürüsü ve köpekler
(Aralık 2023)
 
Daha önceki yürüyüşlerimizde uğradığımız atış alanına ve Ansızca Kanyonu’na yakın konumdaki bir düzlüğe doğru ilerledik. Ancak buranın topografyası değişmiş, çok kapsamlı bir hafriyat yapılmış ve aşağı doğru geçişimiz olanaksız hale gelmişti. Bu nedenle yeniden Ansızca asfaltına dönüp bir süre asfalt yoldan yürüdük; ta ki köye inen orman içinden bir patika buluncaya kadar.
 
Ansızca Kanyonu'nun üst düzleminden Ansızca'ya ve Kemalpaşa ovasına bakış; yağmur yaklaşıyor.
(Aralık 2023)

Düzlükte Balıkesirli bir aile şevketi bostan topluyordu.
(Aralık 2023)
 
Sezonun ilk İzmir papatyalarına kızılçamların dibinde rastladık.
(Aralık 2023)
 
Yağmur başladı. İşte gezginlerin pançoları giyme merasimi...
(Aralık 2023)
 
Mevsimin ilk İzmir papatyalarını bu patikayı ararken yol kıyısında ve kızılçamların dibinde gördük. Ne güzeldiler. Bu arada beklenen yağmur başlamıştı. Yol kıyısında yağmurlukların giyilmesi merasimi sonrasında yürüyüşümüze Ansızca’ya yönelen toprak patikadan devam ettik. Patika, bizi sonunda Ansızca köyünün ilk evlerine ulaştırdı. Yağmur giderek hızlanıyordu. Sonunda köyün ara sokaklarından ilerleyerek, Ansızca köy kahvehanesine ulaşmıştık. Kahvehane, bizim için bir sığınak olmuştu. Yağmurun en şiddetli zamanlarını, kahvehanenin sundurmasının altında; arka arkaya gelen çayların eşliğinde yağmuru seyrederek geçirdik.
 
Dağa Kaçtım gezginleri, yağmura karşı teçhizatları kuşandı.
(Aralık 2023)

Yağmur altında Ansızca'ya girerken...
(MYC; Aralık 2023)
 
Ansızca’dan Kuyucak’a
 
Saat 15 gibi yağmur hafifledi ve biz yeniden bu kez Kuyucak yönüne doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 2 km kadar yolu yarım saatte ve yağmur altında yürüdük. Yol boyunca kır evleri ve araziden parsellenerek arsaya dönüştürülmüş parseller vardı yol boyunca. Belli ki şehirli yeni sahiplerini beklemekteydi bu tarımsal alanlar.
 
Ansızca kahvehanesinden Kuyucak'a doğru yola çıkmak üzere ayrılırken; yağmurluklar yeniden giyildi.
(Aralık 2023)
 
Yağmurlukların açıkta bıraktığı pantolon paçaları, neredeyse dizlere kadar ıslanmıştı. Kuyucak’a girdiğimizde kahvehanenin sundurmasına sığındık yeniden. Köylüler bize hayretle bakıyorlardı; bu Allah’ın yağmurunda ne işleri var der gibiydiler.
 
Günün kapanışı, Kuyucak Kahvehanesi'nde; soba başında... Bir yandan pantolon paçalarını gürül gürül yanan sobada kuruturken, diğer yandan Kuyucaklı Selim Bey'in konukseverliğinde; bize bedelini ödetmediği yorgunluk kahvelerimizi Doğan'ın Kahvehanesi'nde içerken...
(Aralık 2023)
  
Kahvehanenin içinde odun sobası gürül gürül yanıyordu. Kuyucaklı Selim Bey’in ikramı olan yorgunluk kahvelerini meraklı köylülerle yaptığımız sohbet eşliğinde kızgın sobanın başında içtik. Pantolonlar soba başında olabildiğince kurumuştu. Cuma gününün yağmurla daha da yoğunlaşacak akşam trafiğine kalmadan bir an önce yola çıkmalıydık. Kuyucaklılarla vedalaşarak ayrıldık ve İzmir’e doğru yola koyulduk.

Dipnotlar:
(2)  Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
 
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder