KUYUCAK’TAN ANSIZCA’YA
22 Aralık 2023
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Bugünkü yürüyüş rotamız,
Kemalpaşa dünyasında; Spil Dağı’nın eteklerindeydi. İki Yörük
köyü Kuyucak’tan Ansızca arasında bir daire çizdik nerdeyse. Meteorolojik raporlara
göre bugün saat 14 ve 15 civarında yağmur görünüyordu; aynen öyle oldu. Zaman
zaman yağmur sağanağa dönse de, pantolon paçaları bundan yeterince nasibini
alsa da her şey yine de keyifliydi ve yağmur altında sonuna kadar yürüdük. Kuruyan
derelerin akmaya başladığı, sezonun ilk İzmir papatyalarının baş verip çiçek
açtığı böyle bir günde canımızı sıkan tek şey, yine insanın doğaya reva gördüğü
vandallıktı; Kuyucak’ın sırtında yer
alan çınarlarla kaplı bir konfor alanında karşılaştığımız manzara öncekiler
gibi aynıydı. Pislik, pislik ve gene pislik… Yemişler, içmişler ve bütün
pisliklerini arkalarında bırakıp gitmişler. İşte bizim güzel ahalimiz; özetimiz
budur.
Kuyucak'ın sırtında rastladığımız üç çınar ağacı, bir dede mezarı ve bir derme çatma çeşmenin bulunduğu bir konfor alanı; çevre topografyaya hakim konumda...
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kuyucak’tan Ansızca’ya
Saat 10.30 gibi Kuyucak köyüne girdik. Hayat uyanmış
olsa da havanın kapalı olduğundan mıdır nedir; ortalıkta pek kimse yoktu.
Sadece arabayı bıraktığımız köyün camisinin yakınlarındaki kahvehanede eğleşen
birkaç kişi vardı. Hiç durmadan köyün Spil
Dağı yönündeki çıkışına doğru yürümeye başladık. Birkaç çiftlik evini, tarlalarında
budama yapan köylülerle selamlaşarak arkamızda bıraktık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Toprak yola ulaştıktan
sonra doğuya doğru yöneldik. Köyden epeyce yükselmiştik. Biraz ileride
çınarlarla kaplı bir seki dikkatimizi çekmişti. Yaklaşırken buranın bir
toplanma alanı olduğunu, üç asırlık çınarlık ağacıyla dikkat çeken düzlüğün en
batısında ve sekinin hemen ucunda bir dede mezarının bulunduğunu, ayrıca
hortumla taşınmış suyun bir yalağa şırıl şırıl akışıyla ulu çınarlarla birlikte
Kuyucak köyünün sırtında yer alan bu
sekinin bir konfor alanına dönüştürüldüğünü anladık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(A.Çini; Aralık 2023)
Eee; dağın başında
doğanın bize sunduğu böyle bir güzellik olur da; sevgili insanoğlumuz bu
fırsatı değerlendirmez mi ve onun hakkından gelmez mi? Çınarlara yaklaşırken
karşılaştığımız çevreye atılmış her türlü pislik ve piknik artığı malzeme, bu
savı bir kez daha doğruluyordu. Oysaki buralara bakıp eden, korumaya çalışan
bir kesim de vardı; çünkü ulu çınarların zaman içinde böcek ve diğer
zararlıların musallat olduğu kovukları temizlenmiş, ağızları sıvanarak kapatılmış
ve çınar ağaçları bir anlamda tedavi edilmişlerdi. Sekinin ucundaki dede
mezarının üzeri ise tamamen betonla kaplanmıştı. Bu da tuhaf geldi bize;
bilemedik nedenini. Ama en rahatsız olduğumuz konu, insanın doğaya karşı bu
hoyratça ve acımasızca davranışıydı. Ne yazık ki yapacak bir şey yoktu;
elimizdeki malzeme buydu. Yürümeye devam ettik.
(Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kuyucak’ın üzerindeki konfor alanından ayrıldıktan sonra, Spil Dağı’na ve kuzey doğuya doğru
tırmanışa geçtik. Yol son derece rahat ve oldukça kaliteli bir orman yoluydu.
Çevremizdeki bitki örtüsü; kızılçamlar, meşeler, deliceler, keçilerin yemeğe
doyamadığı kesmik çalıları, yer yer melengeçler, her yerde bayır gülleri ve
diğer makilik örtüden oluşmaktaydı.
Kızılçamlar bir yanda, diğer yanda bayır gülleri...
(Aralık 2023)
(A.Çini; Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Yolda bir taşın üzerinde
ilerlemeye çalışan bir salyangoza rastladık. Oldukça iri ve varlığının bütün
ayrıntısıyla karşımızdaydı. Muhteşem bir görüntüydü; bizden rahatsız olmadı,
kabuğunun içine geri dönerek saklanmadı, öylece kala kaldı hareketsiz bir
şekilde. Bir süre doğanın ve hayatın bu inanılmaz manzarasına bakarak
keyiflendik; yaşamak güzel şeydi şüphesiz; bir salyangoz için bile.
Yürürken bir taşın üstünden geçmeye çalışırken rastladık ona; salyangozun güzelliği...
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Tırmanışa devam ederken,
yol boyunca üst üste düzgün bir şekilde istif edilmiş kesim ürünü ağaç
kütükleri çıktı karşımıza. Yolun iki yakasında bir süre bunlarla oyalandık.
Kızılçamların insanı ferahlatan ve yağmurlarla beslenmiş o güzelim reçine
kokularını alabildiğine içimize çektik. Solumuzda bir vadi, bulunduğumuz yol
düzleminden Spil Dağı’nın uzantıları
olan kireç taşından müteşekkil birkaç tepeliğin eteklerine ve daha ilerideki
bir kanyona doğru alçalmaktaydı. Yolun kıyısında dikenli tellerden oluşan bir
çit çekilmişti; belli ki buradan ötesi ormanlık alandı ve bu çitler onu
sınırlandırmaktaydı.
Vadiye doğru alçalan yamacın kıyısındayız; orman sınırını belirleyen çit ve ileride bir kanyonun başlangıcı dikkat çekiyor.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kızılçam örtüsü içinden
yürüyorduk. Bir süre sonra yol güneydoğuya doğru sert bir şekilde kıvrıldı ve Ansızca yönünde alçalmaya başladık.
Bazen tırmanıyorduk, bazen de inişe geçiyorduk. İniş, biraz sonra bir dere
yatağında son buldu. Üzerindeki köprüden geçerken, bir süre çınarların
beslendiği dere yatağından akan suyun sesini dinledik.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kemalpaşa ovasına doğru usul usul akmakta olan derenin sesinin dinledik.
(Aralık 2023)
Dereyi geçtikten sonra Ansızca’nın arkalarında ve Ansızca Kanyonu’nun kuzeybatısındaki
sırtlarda yer alan ve daha önceki yürüyüşlerde uğradığımız kirazlıklara kadar
tırmanışımız devam etti. Kirazlıkları geçip asfalt yola ulaştığımızda bir keçi
sürüsüyle karşılaştık. Sürünün başında çoban ve iki köpek vardı; köpekler munis
ve insanlara alışıktı. Çobanla selamlaştıktan sonra, köpeklerin yanlarından
geçerken onlar da bizi kuyruklarıyla selamladılar sanki.
(Aralık 2023)
Ansızca yolunda dizi dizi arı kovanları; Bafa-Bağarcık'da yaşadığımız acı deneyimi burada yaşatmadı arılar bize. Usul usul geçtik yanlarından.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Daha önceki yürüyüşlerimizde
uğradığımız atış alanına ve Ansızca
Kanyonu’na yakın konumdaki bir düzlüğe doğru ilerledik. Ancak buranın
topografyası değişmiş, çok kapsamlı bir hafriyat yapılmış ve aşağı doğru
geçişimiz olanaksız hale gelmişti. Bu nedenle yeniden Ansızca asfaltına dönüp bir süre asfalt yoldan yürüdük; ta ki köye
inen orman içinden bir patika buluncaya kadar.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Mevsimin ilk İzmir papatyalarını bu patikayı ararken
yol kıyısında ve kızılçamların dibinde gördük. Ne güzeldiler. Bu arada beklenen
yağmur başlamıştı. Yol kıyısında yağmurlukların giyilmesi merasimi sonrasında
yürüyüşümüze Ansızca’ya yönelen
toprak patikadan devam ettik. Patika, bizi sonunda Ansızca köyünün ilk evlerine ulaştırdı. Yağmur giderek
hızlanıyordu. Sonunda köyün ara sokaklarından ilerleyerek, Ansızca köy kahvehanesine ulaşmıştık. Kahvehane, bizim için bir
sığınak olmuştu. Yağmurun en şiddetli zamanlarını, kahvehanenin sundurmasının
altında; arka arkaya gelen çayların eşliğinde yağmuru seyrederek geçirdik.
(Aralık 2023)
Ansızca’dan Kuyucak’a
Saat 15 gibi yağmur
hafifledi ve biz yeniden bu kez Kuyucak
yönüne doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 2 km kadar yolu yarım saatte ve yağmur
altında yürüdük. Yol boyunca kır evleri ve araziden parsellenerek arsaya
dönüştürülmüş parseller vardı yol boyunca. Belli ki şehirli yeni sahiplerini
beklemekteydi bu tarımsal alanlar.
(Aralık 2023)
Yağmurlukların açıkta
bıraktığı pantolon paçaları, neredeyse dizlere kadar ıslanmıştı. Kuyucak’a girdiğimizde kahvehanenin
sundurmasına sığındık yeniden. Köylüler bize hayretle bakıyorlardı; bu Allah’ın
yağmurunda ne işleri var der gibiydiler.
Günün kapanışı, Kuyucak Kahvehanesi'nde; soba başında... Bir yandan pantolon paçalarını gürül gürül yanan sobada kuruturken, diğer yandan Kuyucaklı Selim Bey'in konukseverliğinde; bize bedelini ödetmediği yorgunluk kahvelerimizi Doğan'ın Kahvehanesi'nde içerken...
(Aralık 2023)
Kahvehanenin içinde odun
sobası gürül gürül yanıyordu. Kuyucaklı Selim Bey’in ikramı olan yorgunluk
kahvelerini meraklı köylülerle yaptığımız sohbet eşliğinde kızgın sobanın
başında içtik. Pantolonlar soba başında olabildiğince kurumuştu. Cuma gününün
yağmurla daha da yoğunlaşacak akşam trafiğine kalmadan bir an önce yola
çıkmalıydık. Kuyucaklılarla vedalaşarak ayrıldık ve İzmir’e doğru yola
koyulduk.
Dipnotlar:
(1) Ansızca
Kanyonu ve Ansızca-Spil civarındaki yürüyüşler
için bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2017/12/sehrin-kiyisinda-ansizca-kanyonunda.html
ve https://dagakactim.blogspot.com/2019/01/spil-daginin-eteklerinde-cizilen-bir.html
(2) Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder