14 Aralık 2023
İbrahim Fidanoğlu
Kıvrım kıvrım kabuklar, içinde ne saklar?
Yüzlerce yılın bilgeliği,
Dibinde zeytin ağacı.
Ne topraklar, ne bereket…
Yer altında beyhude arama.
Bulamazsın,
Üstünde ondan değerli ne var?
Mor ve eflatun
En güzeli
Piren çiçekleri.
Solmuş karabaşların
Arasında ben de buradayım der;
Arama bulamazsın.
Bu toprak, bu diyar,
Üstündekinden kıymetli ne saklar?
Bilsen onu
Gafil olmazsın.
Aybey ÇİNİ
16 Aralık 2023
Giriş
Bugün Foça civarında Yeniköy’den Koca Mehmetler’e
doğru; Foça’dan ve Kemalpaşa’dan bizlere katılan
arkadaşlarımız sayesinde en kalabalık yürüyüşlerimizden birini gerçekleştirmiş
olduk. Oldukça keyifli bir güzergâhta yürürken, dağ başında atış talimi yapan
askerlerle karşılaşınca önce şaşırdık; daha sonra komutanlarının nazik
davranışları sonrasında bize işaret ettikleri patikayı takip ederek Koca Mehmetler’e doğru devam ettik.
Bugün sonbaharın çiçeklerinden mor renkli pirenlerin günüydü aynı zamanda.
Arıların sıkça ziyaret edip piren balı ürettikleri bu çiçekler, günümüzün en “renkli”
anlarını oluşturdular. Ovanın ortasında türlü şekillere benzettiğimiz; Çine
vadisindekileri andıran ve birden karşımıza çıkıveren kocaman dev kaya
kütleleri de günün bir başka sürpriziydi. Sonuç olarak; gün boyu yaklaşık 11 km
kadar yürüdük ve günü başladığımız köyde; Derici
Yörüklerinin Yeniköy’ünde
sonlandırdık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Sabah Yeniköy kahvehanesinde…
Sabahleyin Kemalpaşa, Karşıyaka ve Foça’dan gelen biz gezginler, Foça’nın Gerenköy-Kozbeyli geçişindeki Yeniköy
kahvehanesinde saat 10.30 civarında buluştuk. Üniversiteden sınıf arkadaşımız,
dört senedir Yeniköylü; Süleyman kardeşimizin değerli ev sahipliğinde sabah
sohbetlerine sıcacık çaylar eşlik etti. Süleymanların zeytin hasadı sürmekteydi;
dolayısıyla onlar zeytinliğine dönerken, biz de karşıdaki dev boyutta kırmızı
renkli çamur taşı kayalıklarla kaplı ve Yeniköy’ün
batısında yer alan Karıncadağı Tepesi’ne
ve önündeki vadiye doğru yürüdük.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Yeniköy, dönüşte kahvehanede rastladığımız köy muhtarının
anlatımına göre Derici Yörüklerinin
kurduğu bir köy olarak biliniyor. Derici
Yörükleri, 11 yy.da Anadolu’ya geldiklerinde, ilkin Toroslarda Gülnar
civarında sürülerinin peşinde konargöçer bir yaşam sürmüşler. Daha sonraki
zamanlarda Gülnar yöresinde
Yörüklerin nüfusu artıp, sürüler için gerekli otlaklar yetmeyince, Derici Yörükleri, 1722 yılında Saruhan Sancağı’ndaki volkanik Yunt Dağı havalisinde bulunan bölgelere
göçmüşler. Yunt Dağı’nda Küçük ve Büyük Sümbüller köyü civarında 15 köye yayılan Derici Yörükleri, bu havalide konargöçer yaşamlarını bir süre daha
sürdürmüşler. Bugünkü Çıtak, Çaltıdere, Uzunhasanlar,
Karakuzu, Hatundere, Çoraklar bu köylerden bazıları olarak biliniyor. Çaltıdere civarında yaşayan Derici Yörüklerinden Ahmet, Halil, Nasuf ve İbrahim kardeşler, Osmanlı Devleti’nin
konargöçer Yörükleri yerleşik hayata geçmeye zorlayan 1832 yılındaki fermanı ve
aynı yılda bölgede baş gösteren salgın hastalık nedeniyle, daha önceden
sürülerinin peşinde uğradıkları şimdiki Yeniköy’ü
kendilerine yurt seçerek bu bölgeye yerleşmişler. Cumhuriyet döneminde; köyün,
Türkler tarafından bölgede kurulan ilk köy olması nedeniyle de köye Yeniköy adı uygun bulunmuş.(1)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Yeniköy’den Koca Mehmetler’e doğru…
Karınca Dağı Tepesi’nin eteklerini yalayarak önce kızılçamlarla
kaplı koruluğun, daha sonra da bakımlı bir zeytinliğin içinden geçerek Ayrı Dağ ve Topaloğlu Kayası tepelerinin arasından batıya doğru yönelen bir
sırta tırmanmaya başladık. Yukarı doğru yürüdüğümüz patikanın her iki yanında
mor-eflatun rengi göz alıcı çiçekleriyle pirenler ve son yağmurlarla yeniden
yapraklanmaya başlamış karabaş otu kolonileri vardı. Yükseldikçe çevremizdeki
topografya iyice belirginleşti. Arkamızda Yeniköy,
kuzeyde Kozbeyli’ye doğru uzanan
tepeler ve güneyde ise Bağarası köyünün
evleri ile Çamaltı Tuzlası’na dek
uzanan sırtlar görünüyordu. Çevremizdeki jeolojik malzeme, rengi açık sarıya
çalan, Foça taşı diye bildiğimiz ve
tortul kayaçlardan oluşmuş; ayrıca içinde taşıdıkları farklı minerallerle
renkten renge bürünmüş benzersiz görünümler sunmaktaydı.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Uzun süre Yeniköy’ün silueti arkamızdan hiç
silinmedi. Yükseldikçe ve uzaklaştıkça iyice küçüldü Yeniköy. Bir süre sonra tırmandığımız patikanın ufuk çizgisiyle
birleştiği en yüksek noktasına ulaştık. Yakınlarda bir askeri birliğin eğitim
tatbikatı yaptığına dair sesler duyuyorduk. Onların arasına karışmamak
düşüncesiyle düzgün bir orman yolundan güneye doğru yönümüzü çevirdik.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Bu yolda karşılaştığımız
en güzel sürpriz, üzerindeki kırmızı meyveleriyle bir sürü ağaç çilekleriydi.
Yemeye doyamadık dağ çileklerini; o kadar olgunlaşmış ve kızarmışlardı ki,
dokunur dokunmaz insanın avucuna düşüveriyorlardı hemen.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Tırmandığımız sırtta yürüdüğümüz orman yolu
(Aralık 2023)
Güneye doğru yürüdüğümüz
sırttaki toprak yolun her iki yanı belli ki yakın zamanlarda ağaçlandırılmıştı;
oldukça genç kızılçamlarla kaplıydı çevremiz. Güney yönünde Ege Denizi’ne ve Uzun Ada’ya dek uzanan coğrafya, sisler altındaydı. Bir süre sonra
yönümüzü batıya çevirerek Koca Mehmetler’e
doğru yürümeye başladık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
(Nilgün Hanım; Aralık 2023)
Kızılçamların arasından alçalan
patika yol, Koca Mehmetler’e doğru
bir uçurumun kenarında nihayete erdi. Aşağıdaki düzlüklerde tarımsal alanlar
vardı. İnişe imkân vermeyen bir noktadaydık. Bu nedenle iniş için uygun patikayı
aramaya başladık yeniden. Kayaların arasından güney batıya doğru yönelen zorlu
bir iniş yolu, bize çare oldu sonunda. Bu arada kızılçamların içindeki
kayaların çevirdiği bir küçük düzlükte yemek molası verdik. Tertemiz bir
ortamda hem karnımızı doyurmuş, hem de yorgunluğumuzu atmıştık.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Ekip inişte; karşıda ufka doğru ve en sağda Çamaltı Tuzlası'nda yer alan Leukai antik yerleşiminin de bulunduğu boynuz seçiliyor.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Karşıda Koca Mehmetler’in evleri görünüyordu.
Aşağıda büyük bir koyun ağılı vardı. Ağılın sırtında sanki dağdan ovaya doğru
oluk oluk akmış hissini veren kayalıkların arasından yavaşça ilerleyerek, köye
doğru giden bir tali asfalt yola kadar indik. Artık ovadaydık. Gelen geçen
birkaç araba yerleşim yerlerine yaklaştığımızın habercisiydi.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Biraz ileride asfalt
yoldan çıkıp yeniden güneye ve daha sonra da güneydoğuya doğru yöneldik.
Önümüzde sanki bir volkanik lav akıntısı ile oluşmuş; Yunt Dağı’nda sıkça rastladığımız kayaların oluşturduğu bir dünya
vardı ve oldukça şaşırtıcıydı. Biz onları görene dek ovada yürüdüğümüzü
sanıyorduk. Bütün bu kaya kütleleri jeolojik zamanlardaki oluşum sürecinde
ortaya çıkmış; solumuzdaki Sarıkaya
Tepesi’nin uzantıları gibiydi. İçlerinde o kadar farklı şekillerde ve belki
de içerdikleri kireç taşının zamanla eriyerek boşluklar oluşturmasıyla insan
dudağına ya da başka şekillere benzetebileceğimiz küçük mağaracıklar oluşmuştu.
Hayranlıkla seyrettik hepsini. Hele birkaçının üzerinde hayat bulmuş düğmeyi
andıran gri renkteki mantar oluşumları ayrı bir hikâyeyi içlerinde taşıyor
gibiydi.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kaya kütlelerinin
arasından ilerlerken önce bir dere yatağı ve onu besleyen küçük bir şırıltıdan
ibaret bir şelalecik çıktı karşımıza. Sanki önümüzde kayalardan örülmüş bir
duvar vardı. Zorlanarak da olsa bir tırmanışla kayaların üst düzlemine ulaştık.
Buradan Gerenköy’e kadar uzanan güzel
bir görüş açısı vardı.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(MYC; Aralık 2023)
Kayaların üzerinde kuşların su içmesine müsait; Datça'da "kaklık" adı verilen küçük çukur oluşumları
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Kayaların arasındaki
patikaları izleyerek yeniden kuzeye ve Yeniköy’e
yöneldiğimiz noktadan itibaren, bir küçük dere yatağının üzerinden iki defa
geçtik. Derecik, son yağmurlarla beslenmiş olsa gerek; usul usul da olsa Yeniköy yönünden Gerenköy yönüne doğru akmaktaydı; çevresine yeniden ve yeniden
hayat vererek.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Akıyordu dere; Yeniköy'den Gerenköy'e doğru...
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Yeniköy’e iyice yaklaşmıştık. Vadinin farklı noktalarına
konumlanmış birkaç kır evinin ve bungalov evlerden oluşan bir turistik tesisin
yanından geçtik. Kızılçam örtüsü buralarda da oldukça yoğundu, ama kesiklik arz
ediyordu. Patikanın sonlandığı noktada yürümeye başladığımız toprak yolla
buluştuk. Karşıdan Yeniköy Camii’nin
minaresi görünüyordu. Yürüyüşün sonuna gelmiştik nerdeyse.
(Aralık 2023)
Yeniköy girişindeki bir evin bahçesinde gençleştirilmiş bir zeytin ağacı ile karşılaştık. Yeni sürgün koskoca eski gövdenin tam ortasından fışkırarak yeniden hayat bulmuştu.
(Aralık 2023)
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
Yeniköy-Kozbeyli asfaltını atlayarak köye girdik. Girişte solda
bir zeytinyağı fabrikası, yolun ortasındaki parkın hemen önünde eski bir su
kuyusu, solda Yörük Evi ve kahvehane,
karşıda da köyün camisi bulunmaktaydı. Yaklaşık 11 km kadar süren yürüyüş
sonrası saat 16 civarında köy meydanına ulaşmıştık. Artık akşama doğru vardığımız
Yeniköy kahvehanesinde yorgunluk
çaylarını hak etmiştik. Çayları içerken bir yandan günü değerlendirip, bir
yandan da o sırada kahvehanede bulunan köyün muhtarı ile sohbet etme fırsatı
bulmuştuk. Derici Yörükleri ve Yeniköy’ün kuruluşuna dair bilgiler
aldık kendisinden. Ayrıca civardan toplanmış etnografik malzemenin sergilendiği
Yörük Evi’ni de birlikte gezdik.
Kendisine buradan da ayrıca teşekkür etmiş olalım; göstermiş olduğu ilgi ve
yakınlıktan dolayı.
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
(Aralık 2023)
Gün boyu doğanın içinde
zaman geçirmiş, Foça’nın arka
dünyasında bazen kayalıkların, bazen pirenlerin arasında avarelik etmiş,
küçücük dereciklerin akışına kulak kabartarak üzerlerinden geçmiş; sonuçta yine
doyurucu ve güzel bir gün geçirmiştik. Şimdi evlere dönüş zamanıydı. Ne
diyelim; ne mutlu bize, ne mutlu yürüyebilenlere…
Dipnotlar:
(1) Yeniköy ve Derici Yörükleri hakkındaki bilgiler
için Yeniköy’deki Foça Belediyesi tarafından yaptırılan Yörük Evi’ndeki tanıtım
panosundan yararlanılmıştır.
(2) Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Komşum Aybey Çini’nin şiiri ve yazı birbirine ne kadar yakışmış. Yazınız her zamanki gibi çok güzel bir anlatım. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilSağol değerli geri bildirimlerin için... İF
Sil