6 Şubat 2017 Pazartesi

KAMBERLER - KANDİLTEPE (ÖREN TEPE / KELTEPE / KARTALTEPE) ZİRVE YÜRÜYÜŞÜ

3 Şubat 2017
Aybey Çini /Mehmet Yavuzcezzar


Ekip olarak alışık olduğumuz üzere, bu hafta yürüyeceğimiz bölgeyi tespit etmek ve harita üzerinde rotamızı belirlemek amacıyla bir araştırma yaptık. Bu ön çalışmada amaç, Kemalpaşa'nın Armutlu Beldesi'nin sırtını yasladığı, Kandiltepe, Örentepe, Keltepe yada Kartaltepe diye anılan zirveye ulaşmaktı. Rota haritalarında yaptığımız incelemede; bazı yürüyüş gruplarının bu tepeye hem Armutlu'dan, hem de Ören'den farklı rotalarla ulaştıklarını gördük. Biz de bölgeyi iyi tanıdığımızdan, bu dağın güneyinde kalan Kamberler Köyü'nden ulaşmaya karar vererek taslak rota oluşturduk.

Kamberler Köy Meydanı
(Fotoğraf: A.Aydemir; Ocak-2014

Kapalı bir havada ulaştığımız köy meydanındaki kahve başlangıç noktasıydı. Kemalpaşa'ya 29 km uzaklıkta ve yaklaşık 700 m rakımlı Kamberler küçük bir Pomak köyü ve yine diğer dağ köyleri gibi gençlerini kente göç veren köylerden birisi, burada kiraz ve üzüm ana geçim kaynağı. Kamberler Köyü ve burada yaşayan Pomaklar hakkında daha önceki yazılarımızda epey bilgi aktarmıştık. Meraklılar bununla ilgili yazımızı  buradan okuyabilirler. Yürüyüşümüze saat 10.20 gibi başladık. Köy mezarlığının hemen yanından doğuya yönelip önce köy okulunu, kayrak taşlarla ustaca işlenerek yapılmış evleri ve sonra da bağ ve bahçeleri geçip, orman yoluna saptık. Bu yol aynı zamanda Bayramlı Köyü'ne giden yoldu.

Kayrak taşlı Kamberler Köyü evleri

Dağlar, ormanlar, vadiler ve derelerle çevrili bu coğrafya; Akdeniz ikliminin tipik bitki örtüsü olan makiliklerin yanı sıra, alçaklarda meşe ve kızılçam, yükseklerde karaçam örtüsünden oluşmakta. Yol boyunca kestane, vişne ve çınar ağaçlarına da rastladık. Hava hep bulutlu ve yağmur yağacak gibi görünüyordu, ama bu ana kadar yağmamıştı. Yukarılar sisle kaplıydı. 700 metre kadar yürüdüğümüzde daha önce Kamberler- Osmanlar yürüyüşünde gördüğümüz sapağa vardık. Buradan yukarıya doğru yönelen orman yolundan ilerledik, yine yaklaşık 1 km sonra yol üçe bölündü, biz yürüyüşümüze; ortada batı yönündeki, oldukça dik yoldan devam ettik. Yaklaşık 3. km.de Bayramlı ile hedef zirve sapağına geldik. 


Yürüyüş rotası 10 km (harita için tıklayınız)
(Google Earth'de çizilmiştir. by MYC)

Orman yolu üçe bölündü


Gezgin zirve yolunda
(Fotoğraf: A.Aydemir; Ocak-2014



Zirve yolu karlı ve sisli

Buradan yönümüzü sağa, kuzeye çevirerek yürüyüşümüzü sürdürdük. Orman yolu ile başlayan ve daha sonra patikaya dönüşen güzergâh; bir ara kaybolur gibi olsa da, keçi ve koyunların bıraktıkları izler sayesinde, her defasında yeniden önümüze çıktı. Patikanın bittiğini sandığımızda önümüze bir kaya kütlesi çıktı ve kayaların arası bize zirve yolunda geçit izni verdi.


Sisler içerisindeki geçit

Yaklaşık 2,5 saat süren 5 kilometrelik yolculuğumuz sonunda zirveye vardık. Zirve, sisler içerisindeydi. Oraya ulaştığımızda; engin bir coğrafyaya sahip tepede, etrafı görememenin endişesi duygularımıza hakim oldu.

Yürüyüşümüzün başlarında 3-4 derece olan hava sıcaklığı, tepeye ulaştığımızda eksi değerlerdeydi. Kamberler'den başlayarak, ara vermeden zirveye kadar olan bölüm, nefes aldırmayan sürekli ve dik bir çıkış olmasına rağmen yine de motivasyonumuzu bozamadı. Yaptığımız ön çalışma sayesinde parkurun yaklaşık 10 kilometre olacağı belliydi ve bu çalışma sisler içinde de olsa hedefimize ulaşmamızı sağladı. Yakında baharın yaklaşmakta olduğunu haber veren, sevimli kuş seslerinden başka yalnızlığımızı hatırlatan hiç bir şey yoktu. Bu sessizliğin ve sislerin içinde yukarılara doğru kaybolup gittik.

Zirve yolunda gezgin

Hiç bir olumsuzluk bizi takip edemedi. Yükseldikçe her adımda daha da özgürleştik. Zirveye yaklaştıkça; karaçamlar, meşeler, mazılar; kâh birbirine karışıyor, kâh bir diğeri hakim bitki örtüsü oluyordu. O kadar yoğun sisin içinde kalmış bir karaçamın kalın sivri yapraklarında yoğunlaşan su buharı, damlalar halinde birikiyor, ağırlaşan damlalar ağacın yapraklarından aşağıya doğru süzülüyordu. Giysilerimiz de bu durumdan etkilenmiş, sanki çiseleyen bir yağmurda ıslanmış gibiydi. 

Zirve yolunda doğal kayalardan yapılmış bir ağıl

Gezgin sisler içinde

Adıyla müsemma 1250 metre rakımlı zirveye ulaştığımızda saat 13 civarıydı. Zirve; ağaçsız ve çıplak bir görüntü sergiliyordu. Rüzgârlı ve iliklere kadar işleyen donduran soğukta, yer yer karlar ve buzlar üzerine basarak ulaştığımız zirve noktası işte burasıydı.

Gezgin taşları dizerek imzamızı atıyor

Gezgin zirvede

Bu gururu yaşarken, gördüğümüz olumsuzluklar, bizleri fazla etkilemedi. Yoğun sis nedeniyle çevreyi tahmin ettiğimiz gibi göremedik. Ama bu masalsı atmosferde olmak ve bu anı yaşamak çok hoşumuza gitmişti. Dağa Kaçtım ekibi olarak bu noktayı, taşlardan küçük bir kule yaparak işaretleyip imzamızı attık. Vakit kaybetmeden dönüşe geçtik. Daha önce çıkarken, bir alt düzlemde gördüğümüz sık ağaçlardan oluşan kuytu bir köşede öğle yemeği molası verdik. Islak olan üstümüzü aceleyle değiştirip yemeğimizi yedik. Bu günkü yürüyüşümüze gelemeyen arkadaşımızın eksikliği, hem menüyü, hem de iştahımızı ziyadesiyle etkiledi. Umduğumuzdan konforlu bu alandaki kısa moladan sonra, dinlenmiş olarak dönüş yoluna koyulduk. 


Gezginler mola yerinde

Kamberler 

Oldukça güzel ve keyifli geçen yaklaşık bir saatlik yürüyüşten sonra, ağaçların arasından uzaktaki Kamberler Köyü'nün silüeti göründü.

Kamberler'e yaklaştığımızda, solumuzda orman içinde yamaçta kale duvarını andıran güzel ve düzenli işlenmiş bir taş duvar gördük. Yanına çıktığımızda ana kayadan da yararlanılarak çevresi taşlarla örülmüş, oldukça büyük bir hayvan ağılıyla karşılaştık.


Taş ağıl
(Fotoğraf: A.Aydemir; Ocak-2014


Bir ara güneş yüzünü gösterdiğinde zirve

Bir ara aşağılardan dönüp baktığımız zirve, çıkan güneşe ve bize göz kırpar gibiydi. Fakat az sonra tepelerden esen güçlü rüzgârın savurarak yukarılara yönelttiği sislerle zirve yine görünmez ve seçilmez oldu. Bu kısa sürede hedefe varmanın mutluluğuyla; köy kahvesinde yudumlanan sıcak çaylarla içimizi ısıtırken, az önce yaşadığımız bütün imgeler gözlerimizin önünde uçuşur gibiydi.

Biraz yorgun ama mutlu bir şekilde İzmir'e doğru yola koyulduğumuzda akşam olmak üzereydi.


Not: Fotoğraflar yazıda belirtilenler dışında MYC tarafından çekilmiştir.


Yazan: A.Çini / MYC
Düzenleyen: MYC
Edit:İF




2 yorum: