16
Şubat 2017
Mehmet
Yavuzcezzar
Önceki
yürüyüşlerimizde Kemalpaşa'nın;
özellikle güneyindeki köylerini, vadilerini ve zirvelerini sıkça
ziyaret etmiştik. Bu kez kuzeyindeki Damlacık'tan,
Spil'in
alt düzleminde bulunan ve İzmir-Manisa yolu ile Kemalpaşa
Ovası'nın neredeyse tümüne hakim bir noktadaki orman yangın gözetleme kulesi; Çörçör
Kule'ye ulaşmayı hedefledik.
Gecenin soğuğu biraz olsun etkisini kaybetsin diye geç başladık güne. İzmir'den doğuya doğru; Kemalpaşa yönüne yaptığımız yolculuğumuzda, Ulucak Köyü sapağından sola - kuzeye yöneldik. Yeni yapılmakta olan İzmir-İstanbul otoyolu inşaatından dolayı bir hayli karışık ve bozulmuş yollardan geçerek Ulucak merkezine ulaştıktan sonra, yine kuzeye sapıp saat 10 gibi Damlacık Köyü'ne vardığımızda, yer yer buz tutmuş bir zeminle karşılaştık. Köyün görünüşü pek de hoşumuza gitmedi, Kemalpaşa'nın güneyindeki köylerle kıyasladığımızda oldukça dağınık ve pis göründü bize. Neyse, köyün dağa doğru giden yoluna saparak köy mezarlığına ulaştık ve aracımızı park ettik.
Kütüklerle çamların birlikteliği
Spil eteklerine doğru
(Google
Earth'de çizilmiştir. by MYC)
Damlacık'tan
kuzeye, bağ ve bahçelerle Spil'in yamaçlarına, oradan da Atalanı
ve Manisa'ya kadar ulaşabilen bu yol; önceki yıllarda şose ve
toprak iken, bu kez asfaltlanmıştı. Yürüyüş için konforlu
olmasa da “ne yapalım kısmetimize bu çıktı” deyip, köyün
merkezinden mezarlığa ulaşan bu yoldan başladık
rotamıza.
1,5 km kadar kuzeye ilerledikten sonra asfalt bitti ve toprak yola dönüştü. Bu iyiydi.
Kuzeye doğru kıvrıla kıvrıla giden yol
Yaklaşık
4-5 derece civarında seyreden hava sıcaklığı; Damlacık’tan
Çörçör Kule'nin konuşlandığı
yaklaşık 1100 metre rakımlı Büyükkır Tepesi'ne
doğru yaklaştıkça azaldı ve zaman zaman eksi değerlere ulaşarak
özellikle parmak uçlarımızı oldukça fazla etkiledi.
Yol kenarında bağ ve kirazlık içiçe...
Yol boyunca kiraz bahçeleri, bağlar, zaman zaman kızılçamlardan oluşan koruluk alanlar ve bunların bir bölümü açılarak oluşturulmuş tarım işletmelerine rastladık. Bağ, bahçe ve kızılçamlar dışında; böğürtlenler, Girit ladeni, pırnar meşesi, makilikler hakim bitki örtüsünü oluşturmaktaydı. Geçmiş yıllardaki orman yangınları nedeniyle açılmış alanların bir bölümünün, genç çam fidanları ile yeniden ağaçlandırıldığını gördük.
Orman yolunda, uzaklarda Çörçör Kule...
Gezgin yolda...
Gezgin, buz tutmuş karın üzerinde...
Damlacık’tan
çıkışımızdan Çörçör Kule'ye kadar durmaksızın ve
tırmanarak yürüdük. Toprak yolun başladığı sapaktan 500 m.
kadar batıya doğru yol aldıktan sonra kuzeye döndük ve rotamızın
yaklaşık 5. km'sinde bir yol sapağına geldik; sapaktan sağa -
doğuya yönelerek bu kez 700 m kadar yürüdük ve solda - kuzeye
doğru yönelen yol ağzında bir kapıya vardık. İşte bu kapı,
bizi kuleye götürecek yolun giriş kapısıydı. Nitekim buradan
itibaren hedefe kadar hep kuzeye doğru yürüdük.
Kuleye giden yol ve kapı
Spil'in
başı dumanlı, sağ yukarıda Çörçör Kule...
(Fotoğraf:İF;
Ocak-2016)
Sabah
10,30 civarı Damlacık'ın sırtlarından başladığımız
yürüyüşümüzün ilk etabı, yaklaşık 7 km sonra, saat 13.00
gibi Çörçör Kule'de sonlandı. Ancak hava çok soğuk olduğundan,
orada fazla oyalanmadan; yemeğimizi yiyebileceğimiz kuytu bir yer
bulmak üzere dönüşe geçtik.
Orman yangın gözetleme kulesi: Çörçör Kule
Kule'den Manisa civarı
Kule özçekimi...
Eriyen
karlarda ıslanan toprak yol; çıkış sırasında soğuk hava
nedeniyle donmuşken, dönüşte zaman zaman bulutların arkasından
çıkan güneşin kısmen ısıttığı hava sayesinde buzların
çözülmesi sonucu yer yer çamura dönüştü.
Dönüşe
geçip bir süre yürüdükten sonra, çıkış yolundaki kapıyı da
geçtik ve yol sapağına geldiğimizde, yılkı atlarının
mesken tuttukları kuytu bir alanda mola verdik. Civardaki eski bir
hayvan ağılından kalan tahta parçalarından yaptığımız
masamızda yemeğimizi yiyip, çayımızı da yudumladıktan sonra
yolumuza devam ettik. Spil’in eteğinde yer alan bu coğrafyada,
baharın ön habercisi çiğdemler, çiçek açmıştı.
Bahçeler arasında yalnız bir çam
Çiğdemler açmış.
Aracımızı
bıraktığımız mezarlığa vardığımızda saat 16 olmuştu.
Sabahleyin soğuktan yer yer donmuş olan mezarlık çeşmesinden
dökülen sular, günün bu saatlerinde çözülmüştü...
Artık evlere dönme zamanıydı.
Dipnot
Fotoğraflar,
yazıda belirtilenler dışında MYC
tarafından
çekilmiştir.
Yazan
/ Düzenleyen: MYC
Edit: İF
Edit: İF
Okudukça huzur bulduğum gezileriniz var. İlgi ile takip ediyorum
YanıtlaSilİlginize teşekkür ederiz. İF
Sil