AYVACIK’TAN
SPİL MİLLİ PARKI-ATALANI’NA…
30 Mart 2023
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Dün hava sıcaklığı 12
derece civarındaydı şehir merkezinde. Bir gece önce yağan kar Mart ayının
sonunda İzmir’i çevreleyen tepeleri beyaza boyamıştı. Aynı manzarayla bugün Spil Dağı’nın yükseklerinde yer alan Ayvacık köyünden Spil Milli Parkı-Atalanı’na yaptığımız yürüyüşte de karşılaştık.
İlkbaharın başlarında böyle bir hava olağanüstü idi ve kış boyunca doğru dürüst
yağış alamamış bölgemizde bizim için bir fırsattı karda yürümek… Öte yandan
hava sıcaklığının dalgalandığı kararsız günlerden geçmekteydik. Bunu gün boyu
yaşadık doğrusu. Sabah Çambel’de 6
derece olan hava sıcaklığı Spil-Atalanı’nda
3 dereceye kadar düştü. Akşam dönüş yolunda aynı sıcaklık değeri; Çambel’de 12 dereceye, Karşıyaka’da ise 16 dereceye ulaşmıştı.
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
Spil Dağı, Batı Anadolu’da İlkçağ’dan beri İzmir’in komşuluğunda yükselen, adı Niobe (Ağlayan Kaya), Pelops ve Tantalos(1)
gibi kadim efsanelerle anılan mitolojik bir arka plana ve kireç taşından bir
yapıya sahip önemli bir yükselti. İsmini doğu yüzünde Akpınar Mevkii’nde bir kaya üzerinde kabartması bulunan Anadolu’nun
yerli tanrıçası Kibele’den (Sibel) aldığı rivayet edilen 1513 metre
yüksekliğindeki dağın güney yüzünde yürüdük bugün biz de… İşte hikâyesi…
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
(İzzet Berktaş; Mart 2023)
Ayvacık’tan Atalanı’na
Sabah 9.30 gibi Bornova’dan hareket ettik. Dünkü soğuk
havanın etkisi bu sabah da sürmekteydi. Sabah ayazı, Kemalpaşa’dan gelen diğer arkadaşlarla buluşacağımız; yörede
kaliteli çam ve çiçek ballarıyla ün salmış Çambel
köyüne vardığımızda kendini iyice hissettirmeye başladı. Köyün meydanına ve Kemalpaşa ovasına bakan kahvehanenin
zeminden oldukça yüksek avlusunda soğuk havanın etkisiyle kimsecikler yoktu.
Sabah ayazında güneş gören bir masada sıcacık çaylarla merhaba dedik güne.
(MYC; Mart 2023)
Çayları içtikten sonra Çambel’den Turgutlu-Karaoğlanlı yönüne doğru yola çıktık. Üzerinde 19.yy.ın
ortalarında Osmanlı Devleti tarafından Sancaklı
Yörüklerinin yerleştirildiği bir dizi köyün bulunduğu bu tali yol, Kemalpaşa-Turgutlu karayoluna paralel
şekilde Spil Dağı’nın eteklerini
takip ederek doğuya doğru ilerliyordu.
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
Sırayla Sancaklı İğdecik ve Sancaklı Bozköy köylerinden geçtik. Sancaklı Bozköy’ün merkezine doğru devam edip köyün camisinin
bulunduğu meydanlıkta Ayvacık
sapağından Spil Dağı’na ve kuzey
yönüne doğru saptık. Yol boyunca Ankara asfaltına yüksek bir düzlemden bakan
kiraz bahçelerinde ağaçlar çiçeğe durmuştu. Aniden bastıran soğuk havaya rağmen
top top kiraz çiçeklerinin neşesi oldukça yerindeydi.
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
Sancaklı Yörükleri; Manisa
ve çevresindeki bu köylere 1844-1845 yıllarında yerleştirilmiş. Bu yıllara ait temettüat defterlerindeki kayıtlara
göre; Saruhan Sancağı’nın Manisa ve Nif (bugünkü Kemalpaşa)
kazalarında yerleştirilen aşiretler arasında Sancaklı aşireti mensupları da yer alıyor. Sancaklı Yörüklerinin yerleştirildiği bu köyler şunlar: Sancaklı Bozköy, Sancaklı Budak, Sancaklı
Çeşmebaşı, Sancaklı İğdecik, Sancaklı Kayadibi, Sancaklı Köseler, Sancaklı
Tepeköy ve Sancaklı Uzunçınar. Nif kazasında Sancaklı aşiretinin yerleştirildiği yerler ise; Nif, Ansızca, Kızılca, Ören ve Ulucak olarak veriliyor.(2)
Bütün bu köylere ilave olarak Yamanlar
Dağı’nın batı yüzünde yer alan Sancaklı
ve Yamanlar köylerini de isimleri
sayılan yerleşimlere eklemekte yarar var.
(Nisan 2021)
(Mart 2020)
Sancaklı Bozköy’ün merkezinden Ayvacık’a doğru saptıktan sonra yol ağır ağır tırmanışa geçti. Bir
süre sonra bir başka Sancaklı köyüne
geldik; Sancaklı Uzunçınar idi bu
köyün ismi. Adını köye veren çınar ağacı, kızılçamlar altında bir konfor alanı,
köyün yol üstündeki beyaz minareli camisi ve yol kıyısındaki bir bahçenin
içinde; bahçeyi çeviren çitin hemen dibindeki kırmızı laleler ilk dikkatimizi
çeken unsurlardı.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Köyün içinden geçerek Ayvacık’a doğru virajlı bir asfaltı
takip edip tırmanmaya devam ettik. Her taraf kızılçamlarla kaplıydı. Biraz
sonra yamaçlarda yer yer dünden kalan kar örtüsü belirdi. Yükseldikçe ovanın
üstündeki yoğun bir sis tabakasının varlığı iyice ortaya çıktı.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(N.Fidanoğlu; Mart 2023)
Ayvacık’a tırmanırken sayısız virajdan geçtik. Kızılçamlarla kaplı
yolun güneşten nasibini almamış kuytu köşelerinde yoğun kar örtüsü vardı.
Ayvacık’a yaklaşırken, Spil Dağı Milli
Parkı’na yönelen yol çatısının bulunduğu sapağa ulaştık. Bu mevkide birkaç
kır evi ve tenekeden minaresi rüzgârdan parçalanmış derme çatma bir cami vardı.
Burası doğu yönünde koç boynuzu gibi iki tepenin arasından Turgutlu ovasına ve Kasaba’ya
(Turgutlu) bakıyordu.
(İzzet Berktaş; Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Ayvacık köyü
Çambel’den çıkalı neredeyse yarım saat kadar olmuştu. Artık her
yer karlarla kaplıydı. Son virajı da dönünce Ayvacık köyünün yaylayı andıran; Spil Dağı eteklerindeki bir sırta yayılmış evleri çıktı ortaya.
Ortalıkta kimsecikler yoktu. Yine tenekeden minaresi ile dikkat çeken köyün
camisinin bulunduğu merkezine doğru çıktık arabalarla. Bir ulu çınarı besleyen
çeşmenin yanına arabalarımızı park ederken, Spil’e
doğru yönelen bir yoldan önce kar küreme amacıyla gelmiş bir iş makinası indi
aşağıya doğru; daha sonra da neredeyse köyde görebildiğimiz tek insan; muhtar
vekili Ahmet Bey…
(Mart 2023)
Ahmet Bey ile
selamlaştık ve hemen ayaküstü kısa bir sohbet yaptık. 998 metre rakımlı Ayvacık köyü Ahmet Bey’in anlatımına
göre; bir Pomak(3) yerleşimi idi. 1877-78’deki Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi
diye bilinir) sonrasında dini kimliklerini korumak maksatlı; Bulgaristan’ın Rodoplar bölgesinden gelen ataları,
orada yaşadıkları coğrafyaya benzer; dağların yükseklerindeki ormanlarla kaplı Ayvacık’a yerleşmişlerdi. Uzun yıllar
yolu izi olmadan yaşadıkları bu köyde, gel zaman git zaman ülkenin değişen
yaşam koşullarına paralel olarak köyün yerli Pomakları giderek azalırken ve gençleri
çalışma amaçlı büyük şehirlere yönelirken, şehirlerden türlü nedenlerle bıkıp
usananlar tersine bir akınla gelip, bu köyde ev yapıp yerleşmeye başlamışlar.
Ahmet Bey’in dediğine göre, Ayvacık’ın
ağır kış şartları nedeniyle; bugün için kış nüfusu 4-5 haneye düşerken, yaz
nüfusu ise 50 hane civarında seyrediyor. Köyün bulunduğu coğrafyanın Spil Dağı’nın kendine has yapısından
kaynaklanan bir manyetik alana sahip olduğunu; buna ek olarak yüksek rakım ve
ormanlarla kaplı çevresinden kaynaklanan temiz havası nedeniyle köye gelen
hastaların bile iyileştiğini, huzur ve sağlık içinde yıllarca bu doğa harikası
köyde yaşamlarını sürdürebildiklerini aktarıyor Ahmet Bey…
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(İzzet Berktaş; Mart 2023)
Ayvacık, kireç taşından dev bir kütle olarak tanımlayabileceğimiz
koskoca Spil Dağı’nın koynuna
saklanmış bir mücevher gibi… Spil Dağı
Milli Park Alanı’ndaki korumacı önlemler sayesinde; inşaat izninin olmaması
nedeniyle yapılaşmanın da nispeten sınırlı derecede kaldığı bir yerleşim olarak
dikkati çekiyor. Çevrede 180 civarı endemik bitkinin bulunduğu bu güzelim yayla
köyüne; sanırım Manisa lalelerinin de açtığı Mayıs ayında yapılacak bir başka
ziyaret, yöre ile ilgili kanaatlerimizin yerli yerine oturmasına yardımcı
olacaktır. Şüphesiz bugünkü yürüyüşümüzün de iki gün önceki yoğun kar yağışı
nedeniyle benzersiz bir havada ve zengin bir kar örtüsü üzerinde
gerçekleştiğini söylemeliyiz.
(Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Yürürken…
Ahmet Bey ile vedalaşıp,
onun tarif ettiği köyün son evlerinin arkasındaki patikayı takip ederek, Spil Dağı’nın yükseklerine doğru
yürümeye başladık. Her taraf karla kaplıydı. Patika, bir süre sonra üzeri karla
örtülü bir toprak yola kavuştu. Kar örtüsü üzerinde bizden daha önce buradan
geçen hayvanların ayak izleri vardı. İzlerin köpeklere ait olabileceğini
değerlendirdik. Solumuzdaki düzlük alanda ise, Spil Dağı’nın muhtelif yerlerinde görebileceğimiz yılkı atlarıyla
karşılaştık. Atlar bizi görünce ürktüler ve bizden hızla uzaklaştılar. Karda
bata çıka yürümeye devam ettik. Kızılçamların dallarında ya da makilikler
üzerinde birikmiş kar kütlelerinin görüntüleri, alçaklarda bizim gibi sıkça
karla karşılaşmayan insanlar için oldukça çekiciydi. Ama yürüdükçe zamanla biz
de alıştık ve kar örtüsünü bir süre sonra kanıksadık.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Tırmandığımız kısa bir
rampadan sonra eriyen kar sularından beslenen küçük bir dereciğin üstünden
geçtik. Bu dere yatağı aynı zamanda Ayvacık’a
gelirken Spil Milli Parkı’na doğru
sapan tali araç yoluyla da kavuşma noktasıydı. Geniş bir düzlüğü ikiye bölen
yoldan çıkarak kızılçamların altında yürüdük bir süre sonra. Yolun iki yanında
iki çeşme vardı; bunlardan birisi 2016 yılında yapılmış; Beşkazalı Yörükoğlu Çeşmesi, diğeri ise yaklaşık olarak onun
karşısında ve yolun diğer yakasında bulunan, geniş ve uzun bir yalağı ile
diğerinden farklılaşan Aç Öldüren Suyu
Oğlak Çeşmesi (1993 yılında yapılmış) idi. Suyun aktığı hazneler buzla
kaplıydı, ama çeşme donmamıştı. Suyundan bir yudum aldık; buz gibiydi. Fazla
içemedik. Çeşmenin başında henüz yapraklanmamış iki güzel söğüt ağacı vardı;
çeşmeyle birlikte hoş bir manzara oluşturmaktaydı. Yaz aylarında bu çeşme
başında oturup, bu güzelim söğütlerin altında dinlenmenin ve hatta uyumanın keyfi
bir başka olmalıydı. O anı hayal ederek yürüyüşe devam ettik.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Spil Milli Parkı'na giden araç yoluna kavuştuğumuz noktada karşılaştık bu derecikle...
(Mart 2023)
Bu bölgede çeşmenin
arkasındaki sırtlardan itibaren karaçamlar başladı. Kimisi anıtsal görünümlü
geniş gövdeleri, rüzgârın etkisiyle eğilip bükülmüş dallarıyla geniş bir
gölgeliğe karşılık gelecek şekilde çevresine yayılarak gelişmiş dev
karaçamlardı. Aralarında bebek diyebileceğimiz küçüklükte, hayata yakınlarda
merhaba demiş yavru karaçamlar da bulunmaktaydı.
(Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
Bir süre Milli Park’a
devam eden yolu takip ettik. Asfalttan yürümek arzu ettiğimiz bir şey olmasa da
eriyen karların geride bıraktığı çamurlu zeminlerde yürümek yer yer sıkıntılı
olabiliyordu. Ayrıca güneş görmeyen ve kuzeye bakan gölgelik kesimlerde buzlu
alanlar da vardı; kayıp düşmemek için azami dikkat harcamak şarttı. Bu anlamda
dönüş yolunda iki ufak düşme vakası yaşadığımızı da belirtmeliyiz burada. Spil Milli Parkı girişine yaklaştığımız
bir noktada ve batı yönünde Kemalpaşa
dünyasında Bozdağlar’ın en batı
ucunda yer alan zirveleri Mahmut Dağı
ve Nif Karlığı göründü. Her iki
zirveye de daha önceki yıllarda birkaç kez çıkmıştık. Onlara bu yönden hiç
bakmamıştık; her ikisinin de tepesi karlarla kaplıydı ve bembeyazdı.
(Mart 2023)
Karda ayak izleri; köpeklerin mi?
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
Bir süre sonra Spil Milli Park Alanı içinde yer alan Atalanı’na ulaşmıştık. Burada da her yer
karla örtülüydü. Son yıllarda konaklamak amacıyla var olan Spil köşkleri yenilenmiş, alanın ortasına büyük bir kır restoranı
ve idare, araştırma ve ziyaretçi merkezi, cami yapılmış; piknik alanları ve
ahşap oturma grupları yeniden düzenlenmişti. Bunların bedeli ise, daha önceden
halkın ücretsiz olarak yararlandığı bir piknik alanı olan Atalanı’nın, ücret ödeyerek girilebilen bir ticari yapıya evrilmiş
olmasıydı. Bu da bir şeydi; ama neydi?
(MYC; Mart 2023)
Spil Milli Parkı'nda; Atalanı'ndaki gölet
(Mart 2023)
(Aybey Çini; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
(Mart 2023)
Camiye yakın konumdaki
nispeten kuru piknik masalarından birine soframızı kurduk. Şimdi yemek
zamanıydı. Yaklaşık 1 saat kadar süren yemek ve dinlenme molası sonrası, Atalanı’nı yer yer yaklaşık 30-35 cm.yi
bulan kar örtüsü üzerinde dolaştık.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Atalanı’nda; kır restoranının doğusuna düşen konumda bir de gölet
vardı tepede. Göletin çevresi beyaz, kendi ise yağan karın eriyip çamurla
karıştığı kahverengi tonda idi. Kuzey- güney doğrultulu uzanan göletin görünümü
yine de güzeldi; çamura bulanmışlık, çevrede henüz kirlenmemiş beyazın saflığı;
ne diyordu usta;
"Bütün renkler aynı
hızla kirleniyordu;
Birinciliği beyaza
verdiler.”
Özdemir Asaf
Göletin çevresinde
dolandıktan sonra; 1513 metre yüksekliğindeki Spil’in zirvesi; Karadağ
Tepesi’ne bir selam gönderip koyulduk dönüş yolculuğuna.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Dönüş yolunda…
İnerken uzaktan göründü
1301 metre rakımlı Küçükburun tepesi;
karlı-yeşil sırtlarıyla daha bir güzeldi doğrusu; ne de olsa aradan 3 saat
kadar geçmişti yanından geçip gideli. Güneş biraz daha eritmişti Küçükburun Tepesi’ndeki beyazları… Ama
yine de güzeldi. Sabahtan beri dağılan beyaz bulutlar, güneşin artan etkisi ve
göğün açık mavilikleri eşlik etti bize, bir de sırtlardan aşağıya; gösterişli
ve kalın gövdeleri koyu gri-kahve, bir top gibi görünümleriyle iğne yapraklı
yeşilleri ve ince uzun kozalaklarıyla anıtsal karaçamlar…
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Karşı sırtlarda
teraslanmış izlenimi veren kar eriyikleri; yer yer beyaz fırçalar çekilmiş gibi
bir yeşil tuvalin üstüne… Sonra yanından geçerken mütevazı, ama tertemiz
derecikler taşırken kar sularını aşağıya şırıl şırıl; akan yaşamın aksiydi
sanki an be an. Huzur doluydu içimiz iniyorduk Ayvacık’a doğru…
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Dönüş yolunda gelirken
izlediğimiz rotadan biraz saptık. Ayvacık’a
araba ile ilk gelirken gördüğümüz Spil
Milli Parkı’na çıkan araba yolunu kullandık inişte. Düşüncemiz uygun bir
yerden bir patika bulup Ayvacık’a
doğru yönelmek ve yoldan çıkmaktı. Ama bu sapağı bir türlü bulamayınca Ayvacık’a dek bu yolu sürdürmek zorunda
kaldık. Köye yaklaşırken solumuzdaki derin vadide yekpare kayadan, bir kireç
taşı kütle çıktı karşımıza. Görünüşü gerçekten muhteşemdi.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Ayvacık-Spil Milli Parkı-Sancaklı Uzunçınar üç yol ağzına
ulaştığımızda, tam karşımızdaki boynuz gibi duran iki tepenin arasından Turgutlu ovası ve Turgutlu Kasabası’nın evleri görünüyordu uzaktan. Tam ortada ise;
muhtemelen bir ahlat ağacı, bu benzersiz manzarayı tamamlamaktaydı. Biraz daha yürüyünce,
bu kez Karaoğlanlı yönünde; daha
önceden gittiğimiz Sülüklü Göl çıktı
karşımıza bütün güzelliğiyle. O gün Sülüklü
Göl’e aşağılardaki Sancaklı Çeşmebaşı
köyünden yürümüş; Sülüklü Göl’ün
kıyısında yemeğimizi yedikten sonra, Ayvacık’a
doğru yürümüştük.(4)
Ancak önümüzü kesen sarp ve dik bir kayalık daha ileri gitme isteğimizin önünü
kesmişti. Bugün o kayalığa yukarılardan ve Ayvacık
yol düzleminden baktık.
Sülüklü Göl'ün üzerindeki kayalık; yıllar önce Sülüklü Göl'den Ayvacık'a yürürken, bu kayalık önümüzü kesmişti.
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
Son virajı dönünce Ayvacık’ın evleri göründü yeniden. Yolu
biraz uzattığımız için, dönüşümüz yaklaşık 2,5 saat kadar sürmüştü. Toplamda
yaklaşık 14 km ve 4,5 saat kadar yürümüş, tepede; Atalanı’nda ise 1 saat kadar yemek molası vermiştik. Köye doğru
yukarılardan eriyen kar sularını taşıyan bir dere yatağını ve bir kır çeşmesini
geçtik. Bu köye doğru yürürken gördüğümüz son çeşme idi.
(Mart 2023)
Akıyordu dere; Turgutlu ovasına doğru...
(Mart 2023)
(Mart 2023)
Köy sabah bıraktığımız
gibiydi; ıssızlığın ortasında çınarın altına koyduğumuz arabaların yanına dek
ulaştık. Etrafta yine kimsecikler yoktu; sanki köyde kimse yaşamıyor gibiydi.
Muhtar vekili Ahmet Bey’i bile göremedik bu kez. Demek ki köyden ayrılma vakti
gelmişti. Bindik arabalara; indik aşağılara. Sancaklı Yörüklerinin ovadaki köylerine
doğru…
(MYC; Mart 2023)
(MYC; Mart 2023)
Başladığımız yerde
bitirdik günü; Çambel’de yüksek bir
sekiden Kemalpaşa ovasını seyrederek…
Sıcacık çayların eşliğinde; verimli bir günün değerlendirmesiydi son
konuşmalarımız. Artık İzmir’e dönme
zamanıydı; biz de öyle yaptık.
Dipnotlar:
1.
Tantalos, Niobe ve Pelops için bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2016/02/kayadibinden-ikizgole.html
2.
Nejdet Bilgi; XX. yüzyılın ilk yarısında Manisa Kazası (1908-1950);Ege
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Trih Ana Bilim Dalı; Ege üni versitesi-1996
4.
Sancaklı Çeşmebaşı-Sülüklü Göl yürüyüşü için bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2012/04/sancakli-cesmebasi-spil-suluklugol.html
5.
Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Ellerinize sağlık. Yürüyüş rehberliği, bilgilendirme, yazı ve fotoğraflar için ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. H. Berktaş-İ.Berktaş
YanıtlaSil