MALATYA’DAN
KAYSERİ’YE BİR KEŞİF GEZİSİ
24-29
Eylül 2013
İbrahim
Fidanoğlu
“Bozkırda bir kasabadan
geçerken
Tozlu yolda iki sıralı
kahveler
Öyle sakin kıpırtısız
Otobüsü süzerler
Doğdukları yerde ölenler
Sıcak öğle sonları, kan
uykularda
Serinliği dipsiz kuyuların
Soğutulmuş testilerde
sızıntı
Güneş birden devrilir gider
Ve geceleri titrer fenerler
Hiç şikâyet etmezler
Doğdukları yerde ölenler
Dağ başında bir köyde
Kar altında dal gibi bir
kız
Munzur Dağı gibi köye
yazgılı
Çeşme başındaki gülüşmeler
Dünya onlar için dönmez
Bilmezler yol yorgunluğunu
Sesleri yankı bulur
Hep aynı kayadan, aynı saat
diliminden
Düşlerinde Çin ü Maçin'e
giderler
Doğdukları yerde ölenler”
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli’nin Neylersin albümünde yer alan bu dizeler,
Anadolu’nun yüzyıllardır bir türlü değişmeyen ve üzerinde yaşayan çaresiz insan
kitlelerinin yüzlerinde ifadesini bulan kaderlerinin veciz bir ifadesidir.
Tarih boyunca Batı’dan Doğu’ya önemli ticaret yollarının kavşağında yer alan
yaşlı Anadolu Platosu, yüksek dağlar arasına sıkışmış ve bir o kadar da yavaş
seyreden zamanın esiri olmuş gibidir sanki.
Dağların arasındaki
derin vadilerden akan köpük köpük ırmakları ve onların yamaçlarına dolanarak
kıvrılıp giden sessiz kervan yolları gibidir hayat Orta Anadolu’da.
Henüz karı boranı başlamamışken, Eylül’ün son haftasında Malatya’nın
ERHAÇ Havaalanı’na inerken yemyeşil kayısı bahçeleriyle merhabalaştığımız Orta
Anadolu, bize bu gezide sürprizleri, yenilenmekte olan çehresi, yeni açılmış
bulvarları, yüksek binaları ve geniş parklarıyla içi içine sığamayan kentleşme
hamleleri; Arapgir’de, Eğin’de bahçeler içinde hüzünle terk edilmişlik içine
sıkışmış; zamana meydan okuyan konakları, Divriği’de UNESCO Kültür Mirası
Listesi’nde yer alan mücevher eser ata yadigârı Ulu Cami, Kayseri
yakınlarındaki Asurluların kadim ticaret kolonisi Kültepe’de yarım yüzyıldır
devam ede gelen kazılarıyla farklı bir Anadolu tipolojisi sundu diyebiliriz.
Nerdeyse bir haftaya yayılan bir butik gezide mavinin yeşile dönüştüğü
rengârenk göllere, şelalelere uğradık kimi zaman. Kimi zaman iki yanımızda bir
duvar gibi yükselen ve içinden Tohma Çayı’nın aktığı anlatılmaz güzellikteki
Darende Kanyonu’nda yürüdük. Anadolu’nun erenlerine misafir olduk bazen; Bazen
Sivas’ta olduğu gibi Anadolu’nun sesi olmuş ozanların ezgilerine ortak olduk
geceleri.
Özetle söylemek gerekirse, yazının başında yer alan manzume ile çizilen
sessiz ve içine kapanmış Anadolu manzarasından farklıydı karşılaştıklarımız.
Öncelikle son yıllarda büyük bir değişim rüzgârının bu toprakları sardığını
söyleyebiliriz. Bozkırdaki kasabaları birbirine bağlayan bölünmüş yollar,
coğrafyayı bir ağ gibi sarmış sanki. Giderek ulaşım, buralarda bir problem
olmaktan çıkmış neredeyse. Bu elbette, buradaki gündelik hayatı rahatlatan ve
nispi bir refahı da bu bölgede yaşayanların yakınına taşıyan dinamikleri içinde
barındırıyor. Bunu sakın politik bir söylem ve klişe sözcükler olarak
algılamayın. Ama gördüğümüz manzarayı da anlatmamız ve anlamamız gerekiyor. Hızla
artan kent nüfusları, yeni kurulan büyük alış veriş merkezleri, politik gücün
bu bölgelere dağıttığı imkânlar ve son yıllarda yaratılan hammadde ve pazara
kolay ulaşılabilirlik şansı sistemin de bir nebze rahatlamasına ve yeni
dinamiklerin öne çıkmasına yol açmış bölgede.
Bütün bunların sonucunda iyiyle kötünün at başı gittiği, Malatya’da
Battalgazi’de geleneksel mimarinin hâkim olduğu evlerle dolu sokaklarda
dolaşırken, ERHAÇ Askeri Havaalanı’ndan kalkan F-16’ların Suriye sınırına doğru
yaptığı keşif ve denetleme uçuşlarının kulakları sağır eden seslerinin
tüylerimizi diken diken ettiği bir coğrafyadan söz ediyoruz. Zaman bir yöne
akmakta… Bu Orta Anadolu’da da böyle; ancak önemli olan bu toprakların makûs
talihi sonunda değişecek mi? Henüz bunu anlamak o kadar da kolay değil.
Bekleyip göreceğiz nihayetinde. Bize düşen gezip gördüğümüz yerleri not etmek
ve onları dostlarla paylaşmak…
MALATYA ve CİVARINDA DOLAŞMALAR
Malatya'daki prehistorik höyük Aslantepe'nin daha sonraki yerleşimcileri Hititlerin Alanları (replika)
Aslantepe Höyüğü-M.Ö. 3000-3500'ler-Aristokrasinin doğduğu yer-Saray Kompleksi-ana galerinin başlangıcı
Aslantepe Höyüğü-Saray Kompleksi ve tapınaklar bu aksın çevresinde konumlanıyor
Aslantepe Höyüğü-M.Ö. 3500'lerden kalma freskler-orjinal-Bizim için açıldı.
Aslantepe Höyüğü-yeni kazılar-İkinci tapınak alanı
Aslantepe Höyüğü-kazı alanında yeni açmalar
Hitit İmparatorluk Dönemi'ne ait kaleleşmiş Aslantepe'den günümüze kalan temeller
Battalgazi-Eski Malatya-Alaaddin Keykubat dönemi (13.yy) eseri-Ulu Cami
Ulu Cami-Kubbeden kare tabana geçiş-Türk Üçgeni-Orta Asya'dan taşınan bilgi
Ulu Cami-orta avluya içerden bakış
Ulu Cami-Orta avluyu dört yandan çepeçevre saran kemerli holler
Ulu Cami-orta avlunun kemerli kapısı-turkuaz çiniler
Bir ay önce Özbekistan'da bir dolusunu gördüğümüz sekiz köşeli yıldızlar, Battalgazi-Ulu Cami'de de karşımıza çıktı-işte Orta Asya'dan bize ulaşan bilgi
Battalgazi-Kırk Kardeşler Şehitliği-13.yy.dan kalan bir Selçuklu Şehitliği olduğuna dair bilgiler var
Battalgazi'nin Çekül Vakfı rehberliğinde yürütülen sokak sağlıklılaştırma çalışmaları
Battalgazi sokakları
Malatya Müzesi-Roma Dönemi mozaikleri
Malatya-Beşkonaklar-şimdi müze, sivil toplum kuruluşları ve lokanta olarak kullanılıyor
Beşkonaklar-Etnografya Müzesi olarak kullanılan binanın arka bahçesi
Hrant Dink'in doğduğu mahalle; Çavuşoğlu Mahallesi'nde yer alan ve basından restore edilmekte olduğunu öğrendiğimiz 17.yy.dan kalma Ermeni Taşhoron Kilisesi'nin bugünkü hali
Malatya'da Vilayet Binası önündeki İsmet İnönü heykeli
Malatya'nın en hareketli caddesi-Kanalboyu
Malatya-Osmanlı Döneminde Malatya Valisi Yuzuf Ziya Paşa'nın ismini taşıyan Yusuf Paşa Camisi (18.yy)-sağdaki yıkık minare, 19.yy.daki büyük depremden kalma
Malatya-Yeşilyurt-Cumbalı ve cihannümalı bir Yeşilyurt evi
Yeşilyurt'da bir köşe ev
Malatya-Darende yakınlarında Günpınar Vadisi
Günpınar Şelalesi önündeyiz
Sivas-Gürün sınırları içindeki doğa harikası Gökpınar Gölü
Gürün-Gökpınar Gölü'nün renkleri
Gürün-Gökpınar Gölü'nden doğan Tohma Çayı, Darende'ye doğru akıyor.
Malatya-Darende-Tohma Çayı kanyona doğru ilerliyor.
Darende-Somuncu Baba Vakfı Tesisleri
Darende-Vakfa ait külliyede yer alan abdesthanenin görünümü-her şey mermer
Bunlar da lavabolar-her taraf tertemiz ve yeşil mermer kaplı
Darende-Tohma Kanyonu'ndaki tepeler
Darende-Tohma Çayı ve Somuncu Baba Vakfı tesisleri
Darende-Somuncu Baba Vakfı'nın Külliyesi
Darende-Kanyon, cami ve havuz
Eski bir Darende evi
Darende-Kanyondaki Kudret Havuzları-su dağın dibinden havuzlara aktarılıyor; suyun sıcaklığı 22 derece
Darende-Kanyon ve havuzlar
Darende-Kanyonda su, dağın dibinden geliyor
Darende-Tohma Kanyonu'nda çıkışa doğru
Darende-Tohma Kanyonu'ndayız.
Darende-Yaklaşık 1,5 km. yürüdüğümüz kanyonun ağzı
Malatya-Darende arasında eşsiz jeolojik oluşumlarıyla Levent Vadisi
Levent Vadisi
Malatya-Arapgir-Ulucami-restorasyon devam ediyor.
Arapgir-yeni restore edilmiş Millet Hanı-TRT6 için Memu Zin dizisi bu mekanda çekilmiş
Zamana meydan okuyan bir Arapgir konağı
Arapgir'in müthiş lezzetli elması
Arapgir'in Eski Hamamı'na inerken hüzünlü evlerle yüklü bir sokak
Arapgir-Millet Hanı'nın orta avlusundaki havuz ve küreli fıskiyesi
Arapgir'de sokak sağlıklılaştırma çalışmaları yürütülen Millet Hanı yakınlarındaki sokak
Arapgir-bir başka konak daha
Arapgir'in hüzünlü ve yalnız sokakları
Arapgir-Yakın geçmişte Ermenilerin yoğun yaşadığı bir bölgeydi Arapgir. Onlar da gittiler artık; ama ağlayan evler ele veriyor her şeyi.
Arapgir'de Asım Bey'in müze evine konuk olduk. Kendisi ve evi tamamıyla özeldi.
Arapgir-Asım Bey'in topladıklarından örnekler
Arapgir-Üst katın balkonunda; tavana asılı duran çanlar
Arapgir-Asım Bey'in evinde mutfaktan bir görünüm
Arapgir-Asım Bey'in evinin balkonunda kış hazırlıkları; kurutulmuş dut ve domatesler
Arapgir-Evdeki eski bir halı ve peşkirler
Arapgir-Asım Bey, çalışma masasında; çok yönlü bir kişi olan kendisi, aynı zamanda hat sanatı ve klasik Türk müziği ile uğraşıyor.
Arapgir-Kaşkaloğlu evi-Konukevi olmak üzere Belediye tarafından restore ediliyor.
Aragir-Konağın giriş salonu
Arapgir-Kaşkaloğlu Evi-Salonun penceresinden yemyeşil vadiye doğru bakış
Arapgir-Kaşkaloğlu Evi-restorasyonda.
Arapgir-Konağın odalarından biri
Arapgir-Konağın odalarından birinin tavanı
Arapgir-Şehre bir kaç kilometre uzaklıktaki Atatürk'ün silah arkadaşlarından Arapgirli Cevat Çobanlı Paşa'nın Konağı
Arapgir-Cevat Çobanlı Evi-İkinci kat odalarından bahçeye bakış
Arapgir-Cevat Çobanlı Evi-Selamlık Salonu
Arapgir-Konağın ahşap kilit mekanizmalı kapısı
Arapgir-Cevat Çobanlı Evi-Haremlik ve Selamlık geçişleri
Arapgir-Cevat Çobanlı Evi-Konuk evi olarak kullanılması planlanan yapı Belediye öncülüğünde restore ediliyor.
DEVAM EDECEK
teşekkürler
YanıtlaSilÖdevimde aldığım resmi dipnot olarak sitenizi referans verilicek İyi çalışmalar
YanıtlaSilBlog fotoğraflarının işinize yaradığına sevindik. Ayrıca referans hassasiyetiniz için de teşekkür ederiz. Bloğumuzu izlemeye devam edin lütfen...İF
Siltesekkurler
SilAmazing !!!
YanıtlaSilThank you for your interest. Please go on to view our blog writings. See you; bye. İF
Silellerinize sağlık
YanıtlaSilİlginizin devamlılığı dileğiyle... Teşekkürler... İF
Sil