3 Ocak 2024 Çarşamba

YUNT DAĞI İLE DUMANLI DAĞ’IN ARASINDA; KARAKUZU’DA…

 28 Aralık 2023
İbrahim Fidanoğlu
 
Dumanlı Dağ'a kaçınca...
 
Çopur kayalar arasından akan suyun sızısı,
Karadere Çeşmesi yalağında eğlenir.
Büyük kırmızı dillerin şapır şupuru,
döngüye katılmanın huzuruyla geçer
 Karakuzu köyünde toprağa.
Güzel gözlü sarıkızın çıngırak sesi,
uzak yakın canhıraş havlamalar,
tavşan kulaklının sinir bozucu sakinliği;
ebru suyuna benzer, Yunt Dağı'nın eteğinde...
 
Duran Şemsettin Şahin
7 Ocak 2024
Giriş
 
Hava oldukça güzeldi. Gün boyu hava sıcaklığı 18-19 derece civarında seyretti. Aralık ayının bu son günlerinde yazdan kalma diyebileceğimiz böyle bir günde Kuzey Ege’ye; Aliağa yönüne doğru bir yolculuk yaptık. Bugünkü yürüyüş güzergâhımız, Aliağa’nın doğusundaki iki volkanik kütle; Yunt Dağı ile Dumanlı Dağ arasında konumlanmış Derici Yörüklerinin köylerinden biri olan Karakuzu çevresinde idi. Dumanlı Dağ’ın uzantıları olan Damlaca ve Karakaya tepelerinin arasına sıkışmış bir vadiden akan Karadere üzerindeki bir şarlak ana hedefimizde bugün. Oraya varıncaya dek, yer yer döşemeye dönen şirin bir patika, suyun büyük problem olduğu bu volkanik arazide hayvanları sulamak için yapılmış birkaç gölet, terk edilmiş bir köy manzarası günden aklımızda kalanlardı.
 
Karakuzu'nun üst düzleminden köye bakış; karşı dağın tepesinde Aiol yerleşimi Tisna'nın akropolü...
(Aralık 2023)
 
Sönmüş volkanlar arasında dolaşırken; Dumanlı Dağ'ın binlerce yıllık püskürtü ürünleri olan aglomera oluşumları
(Aralık 2023)

Su sızıyor, sızıyor; taşların arasından...
(MYC; Aralık 2023)

Sönmüş volkanlar arasında…
 
Yunt Dağı, kütlesel olarak bakıldığında Dumanlı Dağ ile sınırını oluşturan Güzelhisar Çayı’nın (Pythikos ya da Tisna) kıyısından başlayarak kuzeydoğuya doğru tedrici olarak artan yükselme eğilimi, insanda sanki kuzeydoğu yönünden Çandarlı Körfezi’ne doğru eriyip akmış hissini veren yapısal görünümü ve bunun yanında çekirdeğini oluşturan volkanik yapısıyla öne çıkan ilginç bir coğrafyayı kapsıyor. Andezit, bazalt; yer yer mika şist ve kireç taşı oluşumlarla neredeyse birçok jeolojik yapıyı içinde barındıran bu dağ kütlesi, Çandarlı Körfezi’nden Soma, Kırkağaç ve Akhisar havalisine kadar uzanan oldukça geniş bir alanda kendini gösteriyor. Dağın jeolojik yapısına uygun şekilde gelişen bitki örtüsü çeşitliliği içinde kızılçamlar, yoğun olarak meşeler ve pırnar meşeleri, melengeçler, keçilerin bayıldığı kesmik çalıları, zeytinlikler, ahlat armutları, son zamanlarda Osmancalı, Türkmen, Ortaköy düzlüklerinde geliştirilen kara üzüm bağları dikkat çekiyor.
 
Yunt Dağı'nın Dumanlı Dağ ile sınırını belirleyen Güzelhisar Çayı
(Mart 2008)

Yunt Dağı'nda Kocaçay vadisinde...
(Ekim 2022)

Yunt Dağı ve Kocaçay
(Ekim 2022)

Dumanlı Dağ ise, Menemen’in kuzey doğusunda yer alan ve Emirâlem ya da Manisa Boğazı olarak bilinen ve Gediz Irmağı’nın binlerce yıldır şekillendirdiği vadiyle güneyden sınırlandırılmış olan bir volkanik dağ kütlesidir.(1) Dumanlı Dağ volkan konisi, çok kalın tabaklardan oluşan yayvan ve bakışımsız stratovolkan biçiminde sınıflandırılmaktadır. Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir.(2)
 
Dağa Kaçtım gezginleri; Karakuzu'dan Şarlak'a doğru tırmanırken; ayaklarımızın altından andezit ve bazalt püskürtü parçaları yuvarlanıyor.
(Aralık 2023)

Karakuzu sırtlarından Yunt Dağı dünyasına bakış; en arkada Koyuneli köyünün üzerindeki rüzgargülleri...
(MYC; Aralık 2023)
 
Dumanlı Dağ'ın eteklerine konumlanmış Aiol yerleşimi; Neonteikhos ya da Yeni Kale; andezitten bir yekpare kütle...
(Ocak 2011)
 
Kayaç yapısını andezit, trakiandezit, bazalt, riyolit, tüf ve aglomeraların(3) meydana getirdiği Dumanlı Dağ volkanik kütlesinde, volkan topografyasına ait volkan konisi, krater, ikincil çıkış merkezleri ve lav akmaları gibi şekiller görülmektedir.
 
Karadere vadisinde volkanik aglomera oluşumları
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
  
Karadere vadisinin doğu yakasındaki oluşumlara örnekler
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
 
Karakuzu'dan Şarlak'a doğru giderken; volkanik aglomera yapılarına yakından bakış
(Aralık 2023)
 
Dumanlı Dağ volkan konisi üzerinde Karyalık Tepe (847 metre), batısında yaklaşık 2,5 km2 genişliğinde bir krater bulunmaktadır. Yüksekliği 650 metre civarında olan bu kraterin güneybatı kenarı, bir fay hattı ile sınırlandırılır. Kaynağını krater alanından alan ve kuzeydeki İbrim Dere’ye dökülen küçük bir akarsu, kraterin kuzeye doğru yarılmasına neden olmuştur. Krater alanı, kenarında kurulmuş olan Çukurköy’ün başlıca geçim kaynağını teşkil eden önemli bir tarım alanıdır.
 
Karakuzu yakınlarında Güzelhisar Çayı'na karışan İbrim Deresi
(Eylül 2020)

İbrim Deresi vadisi; yeni filizlenmiş çitlembikler ve en arkada Güzelhisar baraj gölü
(Nisan 2011)

Hatundere sırtlarından Büyükkale ve Dumanlı Dağ'a doğru bakış
(Nisan 2019)

Kaynağını krater alanından alan ve devamlı akış özelliği gösteren akarsuyun İbrim Dere ile birleştiği noktanın hemen gerisinde, bazaltlardan oluşan arazinin faylanması sonucu, asılı vadi ve basamaklar halinde şelaleler meydana gelmiştir. Yörede “Su Uçuran Şelalesi” (Türkmen ya da Turgutlar Şelalesi olarak da bilinmektedir) adıyla tanınan ilk şelale en yükseğidir ve yaklaşık 20 metreden dökülmektedir. Birinci şelalenin döküldüğü yerde dev kazanı oluşmuştur. Bu şelalenin ve dev kazanının hemen önünde ikinci şelale yaklaşık 5 metreden, üçüncüsü ise 2 metreden dökülür. Eğim atımlı normal fay özelliği gösteren fayların, fay düzlemlerinde kayma çizikleri ve fay breşleri(4) tespit edilmektedir. İbrim Dere vadisinde şelaleler ile birlikte kızılçam ve maki elemanlarından oluşan bitki örtüsünün ortaya çıkardığı doğal kompozisyon, yöre halkının ilgisini çekmekte ve birçok kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
 
Dumanlı Dağ ya da İlkçağ'daki ismiyle Sardene Dağı...
(Nisan 2019)
 
Dumanlı Dağ kütlesi üzerinde faylanma boşlukları
(Nisan 2019)
 
Dumanlı Dağ üzerinde volkanik oluşumlardan biri; Büyük Kale...
(Nisan 2019)
 
Kaynağını Dumanlıdağ volkanik kütlesinin kuzey yamaçlarından ve onun kuzey batısındaki Karahasan Dağı’nın Güzelhisar Grabeni’ne doğru uzanan andezit ve aglomeralardan oluşmuş yamaçlarından alan Dedeköy Deresi ve Himmet Dere, graben (çöküntü-İF) alanına ulaştıkları Çıtak köyü kuzeybatısında birikinti konileri oluşturmuşlardır. Dumanlıdağ volkanik kütlesinin Güzelhisar Fayı ve İbrim Dere vadisi ile sınırlandırılan kuzey yamaçları oldukça engebeli bir topografyaya sahiptir.
 
Dumanlı Dağ'ın konisi ve arkada Çukurköy...
(Haziran 2019)

Dumanlı Dağ'ın konisinin kıyısında bir döşeme yol parçası
(Haziran 2019)
 
Karakuzu sırtlarında aglomera oluşumları
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
 
Karakuzu köyü hakkında…
 
Karakuzu köyü; Mersin bölgesinden (Orta Toroslar) batıya doğru yönelen Derici Yörüklerinin, Saruhanlı Beyliği zamanında gelip, konargöçer hayatlarını sürdürdükleri Yunt Dağı civarındaki Yörük yerleşimlerinden biri… Köyün kuruluşu aslında oldukça yeni; Cumhuriyetin erken zamanlarında 1930’lu yıllarda ise, daha önceden bağlı olduğu Manisa Vilayeti’nden alınarak, bir grup köyle birlikte daha yakın olan Aliağa Nahiyesi’ne bağlandığına dair bilgiler var.(5)
 
Dağa Kaçtım gezginleri, sabahleyin Karakuzu meydanında...
(Aralık 2023)
 
Karakuzu Camii ve meydan
(Aralık 2023)
 
Gezginler, Karakuzu sırtlarında...
(Aralık 2023)
 
Prof. Dr. Ersin Doğer’in Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi isimli kitabında ise, Karakuzu köyü ile ilgili olarak şu bilgiler aktarılıyor(6):
 
“Bugün Aliağa İlçesi sınırları içinde kalan Karakuzu köyüne 1890 yılı Aydın Vilayeti ve 1927/1928 yılları İzmir Vilayeti salnamelerinde rastlanmamaktadır. Bu yerleşim yeri 1930’lu yıllardan sonra resmen köy olarak kabul edilmiş olmalıdır.
 
Resmi kayıtların aksine Karakuzulular, köylerinin 120-130 yıl önce kurulduğunu, ilk adının Dericitepe köyü, köyü kuranların ise; Derici Yörükleri olduğunu ileri sürmektedirler. Başlangıçta 7 tane olarak kurulan köy, daha sonraları çevrede harabeleri olan Çeneler, Kaplankaya, Karadere, Yıkık ve Ağıllar mevkilerindeki dağınık iskânların da katılmasıyla büyümüştür. Karakuzuluların bu iskânların terk edilmelerinde salgın hastalıkların etken olduğu hikâyelerine inanmaları, 19.yüzyılda bölgede varlığı resmi kayıtlara geçen veba salgınlarıyla uyuşmaktadır.
 
Karakuzu meydanında Atatürk büstü önündeyiz.
(Aralık 2023)
  
Hicri 1303, Miladi 1885 tarihli Karakuzu Camii
(Aralık 2023)
 
Karakuzu köyüne sırtlarından bakış
(MYC; Aralık 2023)
  
Yapım kitabesi olmamasına karşın, yaşlılar ve imamın verdiği bilgilere göre köy camii Hicri 1303 yılında (1885) inşa edilmiştir.
 
Osmanlı resmi belgelerinde Yörük taifesinden Karakuzulu cemaatinin Hamid Sancağı’ndaki Karaağaç ile Yalvaç kazalarında iskân edilmiş olduğu bilinmektedir. (C.Türkay, Başbakanlık Arşivi Belgelerine göre Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, İstanbul, 1979, 193-194)
 
Tisna'dan Karakuzu köyüne ve sırtlarına bakış
(Mart 2016)

Karakuzu sırtlarında rastladığımız ve işlenmiş hissi veren bir andezit kaya kütlesi
(MYC; Aralık 2023)
 
Tisna'nın kuzey yakasından Güzelhisar baraj gölüne bakış
(Aralık 2023)

Karakuzu’dan Karadere’ye doğru…
 
Kemalpaşa ve Karşıyaka’dan yola çıkan Dağa Kaçtım gezginleri olarak, Menemen-Buruncuk köyündeki bir çay molası sonrası, saat 11 gibi Karakuzu köy camisinin önündeki meydanlığa ulaştık. Arabaları caminin karşısındaki uygun bir yere bırakarak, hemen köyün arkasındaki sırtlara doğru yönelen Fidan sokağını takiben yürümeye başladık. Sabah sessizliği vardı sokaklarda. Birkaç köy evinin avlusundan sokağa taşan kadın sesleri ya da evlerinin ikinci katındaki verandalarından bize yönelen meraklı bakışlar altında köyün son evlerini arkamızda bıraktık.
 
Fidan sokağından yukarı doğru yürüdük. 
(Aralık 2023)

Karakuzu sırtlarındaki traktör yolundan Karakuzu köyüne bakış; en arkada Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin hayali var.
(Aralık 2023)

Karakuzu sırtlarından patikaya doğru yürüdüğümüz bozuk traktör yolu
(Aralık 2023)
 
Köyün içinden devam ettiğimiz kilit taşı döşeli köy yolunun bittiği yerden itibaren, bir süre bir bozuk traktör yolunu takip ettik. Yükseldikçe köyün evleri arkamızda güzel bir görünüm oluşturdu. Yıllarca önce tepesine tırmanıp Güzelhisar Çayı’na bakan yamacından hırçın çalılarla boğuşarak indiğimiz; Sirçe Deresi’nin aktığı vadinin bittiği yerde yükselen Tisna’nın akropolü(7), eteklerindeki Uzunhasanlar, daha doğuda bir tepenin üzerinde konumlanmış Düzlen ve en uzakta ise, Otmanlar köyü yükseldikçe görüş açımız içine girdi.
 
Yolda Karakuzulu Ahmet Bey ile karşılaştık. Güzergahla ilgili bilgiyi teyid ettik kendisinden.
(Aralık 2023)

Patikaya girdik; hem de bir döşeme yol parçasının üzerinden...
(Aralık 2023)
 
Gezginlerin şarlağa doğru yürüyüşü
(Aralık 2023)
 
Bir süre sonra yukarıdan eşeğinin sırtına odun sarmış bir Karakuzulu köylüyle karşılaştık. Ahmet’ti ismi; hayatını servis şoförlüğü yaparak kazanmış. Karakuzulu imiş. Ayaküstü sohbet ettik; şarlağın yolunu sorduk kendisine. O da bu yolu takip ederek bir patikaya gireceğimizi, daha sonra da patikanın bittiği yerde yine bir traktör yoluna ve bu yoldan ayrılmazsak, önce göletlere, daha sonra da Karadere Çeşmesi’ne ve Karadere Şarlağı’na ulaşacağımızı söyledi. Kendisine teşekkür ederek yürümeye devam ettik.
 
Patikanın kıyısında güzel bir tahkimat duvarı; doğal peyzaja uygun...
(Aralık 2023)
 
Patika zemininde volkanik döküntüler
(Aralık 2023)
 
Toprak suya doymuş gibi...
(Aralık 2023)
  
Biraz yükselince, sol altımızdaki gölet görüş açımız içine girdi. Bu sırada da traktör yolundan yukarı doğru yönelen patikanın başlangıcı göründü. Patikada yer yer eski zamanlardan kalma taş döşeme bölümleri vardı. Bunlar gerçekten mükemmeldi yürümek için. Son yağmurlarla suya doyan toprak, yer yer fazlasını dışarı kusarak çevreyi karasuluğa çevirmişti.
 
Döşemeden örnekler
(Aralık 2023)
 
Yosun tutmuş taşların arasından sızan suyun sesini dinliyoruz.
(Aralık 2023)

Yürüdüğümüz patikadan bir başka görünüm
(Aralık 2023)
 
Eteklerinde yürüdüğümüz Dumanlı Dağ’ın; binlerce yıl önceki volkanik püskürtülerinin ürünü muhtelif döküntüler, bizi yukarı doğru yürürken zaman zaman zorlasa da, iki yakasındaki sık makiliklerle bir koridora dönüşmüş patikada ilerlemenin keyfi bambaşkaydı. Yükseldikçe çevre topografya iyice belirgin hale geldi. Karşımızda, çok uzaklarda; Yunt Dağı’nın olabildiğince yükseklerine kurulmuş Koyuneli köyünün yukarılarındaki rüzgârgülleri seçiliyordu. Tisna’nın uzantısı sırtlarda ise, volkanik püskürtü ürünü taşlarla sınırlandırılmış otlaklar vardı; uzaktan o kadar güzel görünüyorlardı ki.
 
Yürüdüğümüz şirin patikadan anlar...
(Aralık 2023)
  

Patikanın zemini cilalanmış gibi...
(Aralık 2023)
 
Gezginler, patikada...
(Aralık 2023)
 
Patikaya veda...
(Aralık 2023)
 
Belki de patikayı yüzlerce yıldır kullanan konargöçerlerin hayvanlarının taştaki izleri, suyla yıkana yıkana cilalanmıştı sanki. Doğudan üstümüze doğru gelen ışığın aksi, sudan ve taştan yansımaktaydı. Biraz ileride üzeri yosun tutmuş kayaların arasından akmakta olan küçük bir su sızıntısı ile karşılaştık. Hoş bir akışı vardı usul usul; kayaların arasından…
 
Tepede karşılaştığımız açık ağıllardan biri
(Aralık 2023)
 
Bir düzlüğe ulaştık. Tisna ve Uzunhasanlar çok gerilerde kaldı.
(Aralık 2023)
 
Düzlükte volkanik püskürtü ürünü taş yığınları
(Aralık 2023)
 
Döşeme yolun parçaları, sırtın en tepesindeki traktör yoluna kadar yer yer devam etti. Tepeye varınca, patikanın sınırları ortadan kalktı ve zemini; püskürtü ürünü taşlarla kaplı bir bozuk traktör yoluna kavuştuk. Yer yer düzlüklerde etrafı taşlarla ve çalılarla kaplanmış ve yaz aylarında kullanıldığını düşündüğümüz açık ağıllarla karşılaştık. Bir de sulama göletleri ve oraya su içmeye gelmiş birkaç yılkı atıyla… Yürüdüğümüz düzlükte bir araya toplanmış taş yığınları vardı. Bunun, hayvanların otlaması için mera açma amacıyla yapıldığını düşündük; başka ne amacı olurdu ki?
 
Dumanlı Dağ'ın ürünü; aglomera yapıları
(Aralık 2023)
 
Karşıda; sırtta Düzlen köyü
(Aralık 2023)
 
Aşağıda bir gölet daha ve yılkı atları...
(Aralık 2023)
 
Düzlükten yeni bir traktör yoluna doğru yürürken dağın eteklerinde akıp donmuş gibi muhtelif lav malzemesinden oluşan ve harçla birleştirilmiş hissini veren aglomera yapılarına rastladık. Her tarafta aynı jeolojik oluşumlar mevcuttu. Biraz ileride bir koridor geçişinde, bir kıyısı taşlarla tahkim edilmiş bir küçük havuzun içinde muhteşem yosun ve ışık oyunları vardı. Bizim için hoş bir sürprizdi. Doğanın fırçası değmişti suya. Tabii ki fotoğrafladık.
 
Traktör yolunda yürüyoruz.
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
 
Yosunlu havuz
(Aralık 2023)
 
Doğanın sudaki fırçası; ebru gibi...
(Aralık 2023)
 
Bu da bir başka bakış...
(MYC; Aralık 2023)
 
Karadere üzerindeki şarlağa ev sahipliği yapan dev kaya kütlesi uzaktan göründü. Bulunduğumuz yol düzleminden oldukça aşağıdaydı şarlak. Şarlağın önündeki düzlükte de uzun yalağıyla dikkat çeken Karadere Çeşmesi vardı. Döne döne çeşme düzlemine doğru alçalırken, ineklerini etrafı çalılarla çevrilmiş bir açık ağıla doğru sokmaya çalışan ve araziden onları “brek brek” diye bağırarak çağıran bir Karakuzulu çifte rastladık; Muhittin ile Fatma Bacı…
 
Mantarlar yolumuza çıktı. Şemsiyeyi andırıyorlardı.
(Aralık 2023)

Doğu yönünde Karadere vadisine doğru sert bir şekilde alçalan topografya; en arkada Dumanlı Dağ'ın uzantıları...
(Aralık 2023)
  
Karakuzulu Fatma Bacı ile Muhittin, açık arazideki inekleri toparlayıp, açık ağıla sokmaya çalışırken...
(Aralık 2023)

Karadere Çeşmesi
(Aralık 2023)
 
İneklerin yoldan ürkmeden gelebilmesi için, bizlerin yol kenarına çekilmemizi istediler. İnekler, önümüzden zor da olsa geçip gittiler ağıla doğru. Biz ise, ineklerden sonra çeşmeye doğru inmeye devam ettik. Mola yerimiz anlaşıldığı kadarıyla orası olacaktı. Biraz daha yürüdükten sonra, çeşme başına ulaştık. Yemek sonrası, yanımıza ineklerinin peşinde olan Fatma Bacı ile Muhittin geldi. Yanımızdakilerden onlara da ikram ettik, ama pek bir şey yemediler. Yediklerini söylediler. Muhittin, şarlağın kuzey yönünde uzanan altımızdaki derin vadinin yamaçlarına saçılmış yıkıntıları işaret etti. Bu eski bir yerleşime dair kalıntılardı. Dediğine göre; karşımızdaki dağın doğu yamacında bir mezarlık ve vadinin daha ilerisinde ise, bir cami yıkıntısı da vardı.
 
Çeşme başı sohbeti; Dağa Kaçtım gezginleri ve Karakuzulu Fatma Bacı ile eşi Muhittin bir arada...
(Aralık 2023)
 
Karadere Çeşmesi'ne batı yönünden bakış; yalak su kaçırıyor.
(Aralık 2023)
 
Karakuzulularla Karadere Çeşmesi hatırası
(İzzet Berktaş; Aralık 2023)
 
Bu bilgiler ve gördüklerimiz, Prof. Dr. Ersin Doğer’in Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi’ndeki Karakuzu bahsinde geçen ve köyün yaşlılarından derleyerek aktardığı; büyük olasılıkla veba nedeniyle terk edilmiş Yıkık, Karadere ve Ağıllar yerleşimlerinin varlığını doğruluyordu. Biraz uzaktan da olsa, yıkıntıları resimlemeye çalıştık.
 
Altımızdaki yıkık yerleşimden kalanlar
(Aralık 2023)
 
Bir veba salgını sonrası yerleşim terk edilmiş. Karadere yerleşimi olmalı...
(Aralık 2023)

Birden alçalan ve derinleşen Karadere Vadisi
(Aralık 2023)

Yemek ve dinlenme molası sonrasında; Karakuzulu Muhittin ve Fatma Bacı’yla vedalaşarak, Karadere vadisine doğru yürüdük. Vadiye doğru; kaygan kayalar nedeniyle dikkatli olmak gerekiyordu. Bir de işin kötü tarafı, bu düzlemden aşağı dökülen Karadere Şarlağı’nı görmemiz imkânsızdı. Dere yatağının her iki yakasında dev boyutlarda ve türlü şekillerde aglomera oluşumları vardı. Bu durumda Karadere üzerine saçılmış kocaman kayaların izin verdiği akışa göre oluşmuş küçük çavlan ve büvetleri izlemekten başka yapacak bir şey yoktu. Şarlağa neredeyse bir kanyonu andıran ve kuzey yönündeki derin vadiyi takip ederek yaklaşmak en çıkar yoldu; ama ne yazık ki bu kısacık kış günlerinde dağ başlarında avarelik yapa yapa dolaşırken, bunu yapmaya vakit kalmamıştı. Başka zamana deyip, dönüş yoluna koyulduk.
 
Karadere'nin şarlaktan önceki son çavlanı
(Aralık 2023)

Karadere'nin sondan ikinci çavlanı...
(Aralık 2023)
 
Sondan üçüncü ve en büyük çavlan...
(Aralık 2023)
 
Aynı çavlanın daha yakından görüntüleri...
(MYC; Aralık 2023)
 
Yanına gidemediğimiz Karadere Şarlağı; Spil Dağcılık Kulübü'ne fotoğraf için teşekkürler...
(https://anemontrekking.com/wp-content/uploads/2022/04/2022-04-10_10-30-56-scaled.jpg)
 
Dönüş yolunda yine çevresi çalılarla çevrili bir kuzu ağılına rastladık. Bağlı halde bir yavru köpek, resmen ağlıyordu. Belli ki açlıktan perişan durumdaydı. Yanımızda yiyecek ne varsa, hepsini bu garibana verdik. Arkamızdan hala bağırıyordu; yola yeniden koyulduğumuzda. Ama yapacak bir şey yoktu. Karakuzu’da, dönüşte yorgunluk çaylarını içmek için uğradığımız köy kahvehanesinde kimi gördüysek manzarayı anlattık; sahiplerine haber vermelerini istedik.
 
Dönüş yolunda rastladığımız ve volkanik bir taşın üzerinde ayak izine benzettiğimiz görüntü
(Aralık 2023)
  
Karadere vadisinden ayrıldıktan sonra bir açık ağılın yanındayız. 
(Aralık 2023)
 
Dönüş yolunda rastladık bu arkadaşa.
(Aralık 2023)

Dönüş yolunda yanına uğradığımız göletteki sudan yansıyanlar
(Aralık 2023)
 
 Karadere vadisine veda anı...
(Aralık 2023)

Çeşmenin yanından başlayan bir bozuk traktör yolunu hiç bırakmaksızın yaklaşık 2 saat kadar sonra; önce Karakuzu ile Otmanlar’ı birbirine bağlayan asfalt yola, kısa süre sonra da Karakuzu’nun merkezi diye tanımlayabileceğimiz köyün camisinin bulunduğu meydana ulaştık. Gün boyu her tarafa saçılmış volkanik malzeme ile ayak tabanlarımız yorulmuş olsa da; çok keyifli patikalardan, ışığın esiri güzelim dağ göletlerinin yanından geçmiş, Dumanlı Dağ’ın eteklerinden süzülüp gelen Karadere’nin köpüre köpüre akan çavlanlarını seyretmiş, ağlayan bir köpeğe acil yardımda bulunmuştuk. Ne mutlu bize; yine kaygısızca ve güzelim doğanın içinde yürümüştük. Ne mutlu yürüyebilenlere, kıymet bilenlere…
 
Günün kapanışı; Karakuzu kahvehanesinde içilen sıcacık yorgunluk çaylarıyla oldu.
(Aralık 2023)
 
Dipnotlar:
(1)   Dumanlıdağ jeolojisi hakkında İlker Eroğlu ve Recep Bozyiğit’in Güzelhisar Çayı Havzasında Yapısal Unsurların Jeomorfolojik Birimlere Etkileri isimli makaleden yararlanılmıştır. İlgili makale için bkz. https://www.researchgate.net/publication/303738104_GUZELHISAR_CAYI_HAVZASINDA_YAPISAL_UNSURLARIN_JEOMORFOLOJIK_BIRIMLERE_ETKILERI   
(2) Kaynak: Wikipedia.org
(3) Aglomera; küçük parçacıkların bağlayıcılarla birlikte çimentolaşması sonucunda oluşan kayaç tabakaları; bu oluşumlara volkanik arazilerde rastlanır. Doğal etkilerle ufalanması sonucunda yüzeyde son derece kaygan bir zemin oluştururlar.
(4)  Fay breşi; faylarda kırılma bloklarının birbirleri üzerinden sürtünerek kaymaları, fay zonundaki kayaçların parçalanıp ufalanmasına yol açar. Fay düzlemi boyunca yer alan ve mekanik olarak ezilmiş, ufalanmış bu malzemelere fay breşi adı verilir. Kaynak: Wikipedia.org
(5)  Prof. Dr. Ersin Doğer, Aliağa Tarihi; Aliağa Kent Kitaplığı; Ekim 2017-Ankara; sayfa: 233
(6)  Prof. Dr. Ersin Doğer, Menemen (ya da Tarhaniyat) Tarihi, Sergi Yayınevi, Belgebilgi Dizisi-8; Mart-1998; sayfa: 236
(8)   Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
 
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder