YENMİŞ’DEN ANSIZCA’YA
27 Aralık 2024
İbrahim Fidanoğlu
Sütçüler’de sabah
Birkaç gündür hava iyice
soğudu İzmir’de… Son yağışlarla kırsaldaki dereler yeniden akmaya
başladı. Böyle bir havada bugünkü amacımız, Kemalpaşa’da Sütçüler-Spil
geçişindeki Pomak köyü Beşpınar’dan Spil-Atalanı’na
yürümekti. Saat 9 gibi bu amaçla Bornova’dan yola çıktık. Kemalpaşa
civarında Ankara asfaltı üzerindeki Aşağı Sütçüler köyünden Spil’e
doğru tırmanmaya başladığımızda saat 10 civarıydı. Spil’in tepesinde
yoğun bir sis tabakası vardı ve aşağılara doğru akar gibi hareket halindeydi. Yukarı
Sütçüler köyünde sisin ilk tabakalarının içinden geçtik. Yol kıyısında sıra
sıra dizilmiş hafriyat kamyonları biraz ilerideki taş ocağının girişine doğru
yığılmışlardı. Yanlarından usulca geçip yukarılara doğru ilerledik. Beşpınar
köyü girişinde sis tabakası yoğunlaştı. Arabayı köyün girişindeki evlerden
birinin bahçe duvarının kıyısına bırakıp yürümekti amacımız. Arabadan
indiğimizde havanın ayazı kesti tenimizi. Berbat bir fırtına vardı dışarda. Göz
gözü görmüyordu ortalık. Sis iyice bastırmıştı. Sıcaklık 3 derece idi. O anda yağmur
başladı; anladık ki bugün bize Spil’in kapıları kapalıydı. Emniyetli bir
şekilde yürümenin özellikle yoğun sis nedeniyle zorlaştığını düşündük ve
geldiğimiz yoldan yeniden Sütçüler’e doğru indik.
Beşpınar'da; yoğun sisin ve rüzgarın içinde kaldık.
(MYC; Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
Sütçüler’den Yenmiş’e
Sütçüler’e indiğimizde hava
değişmişti; gruptan Aybey arkadaşımızın katkısıyla alçaklarda yeni bir rota
oluşturduk ve Spil’in eteklerinde yer alan Yörük köyleri Yenmiş’den,
daha önce birkaç kez yürüdüğümüz Ansızca’nın arkalarına doğru sarkmaya
karar verdik. Otoyoldan ayrıldıktan sonra kısa sürede Yenmiş köyünün
merkezine ulaştık. Köyün kahvehanesinin de bulunduğu kilit taşı döşeli yolu
takip ederek, köyün hemen yukarısında Spil yönündeki çıkışında bulunan
bir alana arabayı bırakarak yürüyüşe başladık. Saat 11 civarıydı.
(MYC; Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Ardımızda Yenmiş köyü ve Kemalpaşa Ovası(Aralık 2024)
Spil’in eteklerindeki alçak
tepelere doğru yönelen taşlı bir yolun başından başladık yürümeye. Yol, patikadan
daha geniş, ama daha çok yukarılardaki ağıllara giden sürülerin kullandığı bir
yola benziyordu. Çevredeki kireç taşı kayalıkların bir şekilde ufalanıp çevreye
dağılmasıyla oluşmuş ve yürümeyi zaman zaman zorlaştıran bir zemin dokusuna
sahipti. Yavaş yavaş yükselmeye başladık. Yükseldikçe arkamızdaki Yenmiş
köyü iyice ortaya çıktı. Yürüdükçe bir uğultuyu andıran Kemalpaşa Organiza
Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikaların birbirine karışan sesleri giderek uzaklaştı
bizden. Biraz ileride hayvanları sulamak için yapılmış büyük bir çeşme vardı. Yanında
biraz soluklandık. Yürüdüğümüz yolun iki yakasında ise, yoğun şekilde pırnar
meşelerinden oluşan makilik bitki örtüsü bulunmaktaydı.
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Ansızca ya da Kapuzbaşı
Kanyonu’na doğru…
Uzun süre devam eden kuzeye
doğru yürüyüşümüz esnasında alçaklarda olmamıza rağmen sert bir poyrazın etkisinde
kaldık. Hava oldukça soğuktu. Biraz ileride derme çatma metruk bir kulübenin
yanından geçtik. Bir süre sonra Ansızca yönünden gelip Sütçüler’e
doğru devam eden bir başka toprak yolla kesişti yolumuz. Biz aynı rota
üzerinden yürümeye devam ettik. Topografya yükselirken Bıyıklı Tepesi’ni
solumuzda bırakıp, kireç taşı kayalıkların ve sık makiliklerin arasından
ilerleyen bir patikaya doğru yöneldik. Bu sıralar yürüdüğümüz geniş yol giderek
daraldı ve dağa doğru yönelen birkaç patikaya bölündü.
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Yolda önümüze çıkan derme çatma kulübe
(Aralık 2024)
Yürüdüğümüz sırttaki
zeytin ağaçlarının arasından aşağılardaki Ansızca’ya doğru ilerleyen toprak
yol görünüyordu. Ansızca ya da Kapuzbaşı Kanyonu’nun doğusunda
bir yerlerdeydik. Çünkü biz yükseldikçe, hemen batı yönünde giderek
derinleşmekte olan bir vadiyi hissetmeye başlamıştık. Takip ettiğimiz patika
oldukça sarp, ama çok sevimliydi.
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Bir süre sonra bir yarın
başından Kapuzbaşı Kanyonu’nun yalçın görüntüsü ortaya çıktı. Kireç taşı
kütle, Kapuz Deresi’nin belki binlerce yıllık uğraşısı sonrasında, sanki
ikiye yarılıp bugünkü halini almıştı. Derenin akışı, kuzey yönündeki bir bentle
kesilerek arkasında bir sulama göleti oluşturulmuştu. Bent gövdesi üzerindeki Ansızca
Göleti yazısını uzaktan okuyabiliyorduk.
(A.Çini; Aralık 2024)
Ansızca Göleti'nin bendi göründü uzaktan.
(Aralık 2024)
Gezgin ve patika
(Aralık 2024)
Zeytin ağaçlarının
arkasına saklanmış betondan bir su deposunun yanından geçtik. İçine dökülen
suyun sesi duyuluyordu dışarıdan. Deponun üzerindeki deliğin ağzı açıktı. Acaba
köye mi gidiyordu bu su; ağzı neden açıktı diye düşündük. İçine herhangi bir
hayvan düşebilirdi. Depoyu arkamızda bırakıp, kayalıklar arasından Kapuz Deresi
vadisine doğru alçalan patikadan inmeye başladık.
(MYC; Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Dik patikadan aşağıya
doğru inerken, kayaların arasında hayat bulmuş altın otları ve sukulentler
selamladı bizi. Dikkatle kireç taşı kayalıkların arasından geçerek, dere
yatağına doğru yöneldik. Aşağıda birbirine girmiş sık makilikler ve zeytin
ağaçları vardı. Ama vadinin dibinden hala yükseklerdeydik. Önümüzdeki düzlüğün
kıyısı uçurumdu. Bir süre sonra dere yatağına yönelen bir patikayı fark ettik.
Sabırla inerek bir süre sonra Kapuz Deresi’nin aktığı vadi tabanına ve Kapuzbaşı
Kanyonu’nun girişine ulaştık. Dere yatağında hiç su yoktu. Suyun hepsi
bendin kuzeyinde kalmıştı.
(MYC; Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
Farklı yerlerden vadi
tabanına erişen gezginler, Ansızca’nın yukarılarındaki kirazlıklara
doğru yönelen toprak yolun başında bir araya geldi yeniden. Bir süre doğu-batı
yönünde ilerleyen bu yolu takip ettik. Daha sonra güneye; Ansızca köyüne
doğru yönelen bir patikadan kızılçamlardan oluşan bir koruluğun içine daldık.
Zaman zaman ağaçlardan aralanan yeşil düzlüklerde sürdürdük yürüyüşümüzü. Kızılçamların
arasındaki kuytu bir düzlükte yemek molası verdik bir süre sonra. Poyraz, hala
etkisini sürdürmekteydi.
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Yenmiş’e doğru; dönüş
yolunda…
Yemek molası sonrası, iri
kireç taşı kayalıkların arasından ovaya doğru yönelen bir patikayı takip ederek
yeniden yürümeye başladık. Biraz sonra zeytinlikler göründü uzaktan. Zeytin
ağaçları arasında dolaşan yılkı atları vardı. Saydığımız kadarıyla 11 kadardılar.
İçlerinden bir aygır, bir yandan bizi gözlerken, diğer yandan da diğer atları
kontrol ediyordu. Gözden kayboluncaya kadar bizi durduğu yerden takip etti
aygır.
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Zeytinliklere doğru...
(Aralık 2024)
Ansızca yakınlarında bir bayırdan
inerken, yolumuz üstünde rastladığımız bir kuyu, düzgün örgülü silindirik
duvarıyla dikkatimizi çekti. Kısmen yıkılmıştı ve oldukça eskiydi. Hava hala soğuktu,
ama kıyısından geçtiğimiz zeytinliklerde zeytin sıyıran köylülerle karşılaştık.
Ansızca ile Yenmiş arasındaki tali asfalta neredeyse paralel
ilerleyen bir patikadan yürüyorduk. Bir süre sonra yürüdüğümüz patika
genişleyerek önce toprak bir yola dönüştü, daha sonra da asfalt yolla birleşti.
Yolun kıyısında birkaç kır evinin tahkimat duvarlarını örmekte olan duvarcı
ustaları çalışıyordu; selamlaştık.
(Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
(Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Önümüzdeki sırtı aşınca kızılçamların
arasından Yenmiş köyünün Arap mimarisine öykünen minaresiyle dikkat
çeken camisi ve evleri göründü uzaktan. Amacımız köy kahvehanesinde birer sıcak
çay içmekti. Ama kahveci zeytin silkmeye gittiği için bu amacımıza ulaşamadık.
Öğle molasında içtiğimiz termostaki çaylarla yetindik. Hava sıcaklığı, Yenmiş
köyünde öğle vakti bile 8 derece civarındaydı. Bugün hava koşulları yüzünden Spil’in
tepesine çıkamamıştık ama Yenmiş-Ansızca arasında 8 km civarında keyifli
bir güzergahta yürümüştük. Gün boyu poyraz peşimizi bırakmasa da güzel bir gün
geçirmiştik kırlarda yine. Cuma trafiğine takılmamak için İzmir’e doğru Yenmiş’ten
yola çıktığımızda saat 15 civarıydı. Artık İzmir’e dönme zamanıydı.
(Aralık 2024)
(MYC; Aralık 2024)
(Aralık 2024)
Dipnotlar:
(1)
Fotoğraflar,
belirtilenler dışında gezi sırasında İ.
Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Ayaklarınıza sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkürler selamlar
🍀🍀🍀🧿🧿🍀🍀🍀
İlginize ve geri bildiriminize teşekkürler...İF
Sil