26 Haziran 2023 Pazartesi

BAYINDIR YAYLALARINDA; ALANKIYI’DAN HİSARLIK’A DOĞRU…

8 Haziran 2023
İbrahim Fidanoğlu
 
Bornova’dan Alankıyı’ya
 
Sabah Bornova’dan yola çıktık. Kemalpaşa-Yiğitler vadisinde uzun yıllardır süregelen baraj inşaatı nedeniyle, baraj sularıyla kaplanacak eski yolun daha üst düzleme taşınması amacıyla açılan yeni yoldan Yiğitler vadisine giriş yaptık. Baraj inşaatı belki de son yerel seçimlerde (2019) yerel yönetimin el değiştirmiş olmasından ötürü, oldukça yavaşlamış ve vadi geçişindeki trafiği de alt üst etmişti. Üst düzleme taşınan yol da istenen kalitede değildi zaten. Baraj hafriyatını taşıyan kamyonların bozduğu yol sathına, baraj inşaatının olduğu bölgeye doğru ayrılan sapağa kadar tahammül ettik. Yol düzleminin en üst koduna ulaştığımızda, vadiye baktık ve durumu fotoğrafladık. Barajın bitmesi için daha uzun bir süre vardı.
 
Baraj inşaatının sürdüğü Yiğitler Vadisi'ne yeni yol düzleminden bakış
(MYC; Haziran 2023)
 
Yiğitler Vadisi; baraj nerede; çukur burada...
 (MYC; Haziran 2023)

Yiğitler Vadisi'nden eski bir hatıra; kemer köprü...
(Ocak 2005)

Yiğitler vadisinde Yiğitler ile Yeni Kurudere arasında bu baraj inşaatı öncesinde, Yiğitler deresinin kıyısında güzel bir piknik alanıyla dere üzerinde tarihi tek kemerli bir taş köprü vardı. Son yıllarda servis yolunu kullanarak bir kez vadiden geçmiştim; ancak ne köprüyü ne de piknik alanını bir daha göremedim. Yeni yol, vadinin barajın yapıldığı bölümünü geçtikten sonra eski tali asfaltla birleşti. Bir süre sonra Yeni Kurudere-Kamberler yol ayrımını geçtik. Yeni Kurudere’nin girişine gelmeden vadi tabanında yer alan ve bungalov evlerden ve bir kır lokantasından müteşekkil tesis, şimdi harap durumdaydı. Sanırım pandemi burayı da mahvetmişti. Biraz ileride Kurudere’nin girişindeki alabalık çiftliği, su dolum tesisi ve yolun sağındaki bir zamanlar su doldurduğumuz sürekli akmakta olan çeşme de susmuştu artık. Ölmüştü hepsi. Baştan sona köyü kat ederek ikiye bölen ana sokağından geçerek Kurudere’yi terk ettik. Ortalıkta kiraz bahçelerinin telaşı vardı; sepetli motorlar oradan oraya hareket halindeydi yollarda.
 
Yiğitler vadisinin eski hali
(Ocak 2004)

Hisarlık köyü
(Şubat 2010)

Alankıyı gülleri
(Haziran 2023)

Kurudere’den Alankıyı’ya dek yol boyunca ağırlıklı olarak kiraz bahçeleri ve cevizlikler yer alıyor. Yaylada kiraz henüz yeterli büyüklüğe ve olgunluğa ulaşmış durumda değildi. Normalde 15 Haziran’da yükseklerde eren kiraz, bu yıl yağmurlar ve serin giden hava nedeniyle bu süreçten sanırım olumsuz etkilenecek gibi duruyor. Bu güzergâhta; özellikle bahar ve yaz aylarında hareketlenen ziyaretçi trafiği ile beslenen ve yol düzleminden dereye doğru alçalan bir topografyada, geniş piknik alanlarına sahip birkaç kır lokantası da mevcut.
 
Alankıyı girişinde...
(Haziran 2023)
 
Çeşme başında ulu çınarların kardeşliği
(Haziran 2023)
 
Alankıyı’ya yaklaşırken topografya yayla düzlemine dönüştü; yemyeşil bahçeler içine serpilmiş evler, sessiz sedasız bekleşir gibiydiler sahiplerini. Hayat henüz hareketlenmemişti yaylada. Köyün merkezi konumundaki caminin ve köy kahvehanesinin bulunduğu meydana dönen yola saptık.
 
Kelebek ve krizantem...
(Haziran 2023)

Alankıyı yaylasında sabah
(Haziran 2023)

Dönüşte Alankıyı evlerine toplu bakış
(Haziran 2023)
 
Alankıyı’da sabah
 
Alankıyı, Bayındır’dan yaklaşık 12 km. uzaklıkta ve 800 metre rakımda; Kemalpaşa Yiğitler – Bayındır geçiş yolu üzerinde yer alıyor. Eski zamanlardan beri sıcak yaz günlerinde Bayındırlılar için en yakındaki yayla özelliği taşıyan yerleşimde bitki örtüsü olarak elma, kiraz, şeftali, ceviz, kestane v.b. meyve ağaçları ile hemen köyün sınırlarından başlayan kızılçam ormanları dikkat çekiyor. Geleneksel olarak Yörüklerin yaylak olarak kullandığı bölgede zamanla yapılaşmalar artmış; şimdilerde birbirinden oldukça dağınık bir şekilde yaylaya saçılmış da olsa 100 civarı gösterişli villa ve köy evi yer alıyor. Köy içinde de titiz bir şekilde yapılmış ve mimari değerler açısından belli bir estetiğe sahip örneklere de rastlıyoruz. Ama her yerde olduğu gibi, bu işin çığırından çıkma potansiyeli ne yazık ki burada da var.
 
11 yıl önce Alankıyı yaylasında...
(Ocak 2012)
 
Karlı ve soğuk bir günde; Alankıyı'da...
(Ocak 2012)
 
Ali Yağbasan Piknik Alanı; 2012'de...
(Ocak 2012)
 
Hafta sonları zaman zaman uğrasak da en son 2012 yılında soğuk bir havada yürümüştük Alankıyı’da.(1) Her yer karla kaplıydı. Köyün merkezinden Antalya’daki bir orman yangınında hayatını kaybeden bir ormancının adının (Ali Yağbasan) verildiği ve Küçük Menderes ovasına 837 metre rakımlı bir tepeden bakan bir piknik alanına karlar içinde yürüyüp yeniden köyün merkezine dönmüştük.
 
Ali Yağbasan Piknik Alanı'ndan Küçük Menderes dünyasına bakış; sene 2012...
(Ocak 2012)

Alankıyı'da; köyün içindeyiz. Kayrak taşlarla kaplı yüksek bahçe duvarlarının arasından geçiyoruz.
(Haziran 2023)

Bahçe duvarlarının ardından Alankıyı Camii'nin görünümü
(Haziran 2023)
 
Bugün 2012 yılında soğuktan sığındığımız ve öğle yemeğini yediğimiz kahvehane kapalı idi. Caminin yanındaki iki katlı bina da restore edilerek konaklama amaçlı bir pansiyona dönüştürülmüştü. Ama bugün o da kapalıydı. Demek ki yaylada hayat henüz uyanmamıştı, ama yine de sürekli kalan aileler mevcuttu. 2012 yılına göre yayladaki yapılaşma kat be kat artmıştı. Yüksek taş duvarlı ve konak görünümlü gösterişli evlerin yanında geniş bahçeler arasında daha mütevazı evler de bulunmaktaydı. Yazları sıcaktan Küçük Menderes ovası alev alev yanarken, bahçelerdeki cevizlerin, elmaların ve kiraz ağaçlarının altında kim bilir ne yaz geceleri yaşanmıştı? Ne sohbetler edilmişti bahçe komşuları arasında; çaylar eşliğinde… Dile gelseydi de; söyleseydi ağaçlar…
 
Bahçelerden sokaklara sarkıyordu bahar gülleri.
(Haziran 2023)
 
Hanımelleri; "yabani" değil; terbiyeli bunlar. Sokağa taşıyordu mis gibi kokuları...
(Haziran 2023)
 
Alankıyı'nın çıkışına doğru böyle güzel döşeme patikalardan geçtik. Her yer ıpıssızdı.
(Haziran 2023)

 
Alankıyı’dan Hisarlık’a doğru
 
Arabayı caminin önüne bıraktıktan sonra, bahçeler arasından ormana doğru ilerleyen döşeme yoldan yürümeye başladık. Bahçe duvarlarından yola doğru sarkan güller ve hanım elleri, sabahı benzersiz kokularıyla şenlendirmişlerdi. Kayrak taşlarla kaplanmış yüksek bahçe duvarlarının arasından geçtik. Yolun hafif dikleştiği bir noktada beyaz kireç badanalı, yerel taştan örülmüş duvarlarıyla dikkat çeken şirin bir ev vardı.
 
Defne yapraklı Girit ladenleri
(Haziran 2023)

Ormana doğru; beyaz badanalı o şirin ev...
(Haziran 2023)
 
Kantaronlar çiçekteydi.
(Haziran 2023)
 
Çiçekleri daha küçük boyutta idi; ama bunlar da bir tür katırtırnaklarındandı.
(Haziran 2023)
 
Döşeme yolun bittiği ilerideki üç yol ağzında ise, Orman’dan emekli Alankıyılı Sami Bey keçilerini otlatıyordu. Ayaküstü bir süre sohbet ettik; Alankıyı’ya ve ormana dair. Döşemeden toprağa dönen orman yolunun kıyısındaki çiçek açmış çok sayıdaki defne yapraklı Girit ladenlerini sordum; siz ne dersiniz bunlara diye. Sami Bey, dağ karahanı diye yanıt verdi. Hiç duymamıştık. Bu Girit ladenlerinin de ne kadar çok farklı isimleri vardı, yöreden yöreye değişen; ilginçti doğrusu. Vedalaşıp ayrıldık yanından ve ormana doğru yöneldik.
 
Alankıyılı, Orman'dan emekli Sami Bey ile birkaç keçisini otlatırken karşılaştık.
(MYC; Haziran 2023)
 
Köyden ayrılıp orman yoluna girdik.
(Haziran 2023)

Kirazlıklar ve meşeler; onların ardındaydı dağlar.
(Haziran 2023)
 
Kadın aynaları; içinde beyazlar da vardı.
(Haziran 2023)
 
Orman yolunda yürüdükçe birazdan Hisarlık köyüne doğru tırmanacağımız sırtların yoğun olarak beyaz çiçekli defne yapraklı Girit ladenleri ile kaplı olduğunu fark ettik. Bu tür ladenler Alankıyı-Hisarlık arasında gerçekten bitki örtüsünün baskın unsurlarıydı. Köy yolundan ayrılıp ormana doğru yönelince nebatın resmigeçidi başladı. Lila ve beyaz renkli kadın aynaları, Tire yöresinde poruk olarak adlandırılan uzun kamçı saplı katırtırnaklarına göre daha küçük boyutlu bir başka türün örnekleri, artık meyveye durmuş kızlar elmaları, kadifeyi andıran çiçekleriyle koyu al renkli altın kamışlar, sarı krizantemler, uçuk pembe renkli çiçekleriyle ve çevreye yaydıkları hafif kokularıyla yolcusunu selamlayan kuşburnu (rosa canina) ya da yaban gülleri ve yamaçlarının yükseklerine dek her yeri kaplamış defne yapraklı Girit ladenleri; hepsi buradaydı.
 
Meyveye durmuş kızlar elması
(Haziran 2023)
 
Defne yapraklı Girit ladeneleri
(Haziran 2023)

Kuşburnu ya da yaban gülleri
(Haziran 2023)
 
Alankıyı çıkışındaki orman yolunda küçük bir derecik ile karşılaştık.
(Haziran 2023)
  
Ormanın içinde yürüyorduk. Hemen yol kıyısında çınarların altından akan küçük bir dereciğin şırıltısı duyuluyordu; usul usul akıyordu derecik Alankıyı’ya doğru. Yamaçlardaki defne yapraklı Girit ladenlerinin beyaz renkli taç yapraklarının ortasındaki dişi organlarının bulunduğu sarı bölge, o kadar canlı ve genişçe idi ki; bu sarılık neredeyse bazılarında bütün taç yaprağı ele geçirmiş izlenimi vermekteydi. Orman içindeki yoldan 180 derece geriye dönerek dik bir yokuşa doğru yöneldik. Bu rampa, bizi Hisarlık köyüne götürecek düzleme doğru taşıyacaktı.
 
Defne yapraklı Girit ladenlerinin göbeğindeki kuvvetli sarı renk dikkat çekiciydi.
(Haziran 2023)

Glayörlere rastladık biraz ilerde.
(Haziran 2023)

ve koyu al renkli altın kamışlara...
(Haziran 2023)

Her yer defne yapraklı Girit ladenleriyle kaplıydı.
(Haziran 2023)

Sağda solda beyaz akasma (clematis vitalba) ve mor renkli efek kolonileri, defne yapraklı Girit ladenleri; bir de kesimden kurtulmuş birkaç damızlık kızılçam bu sırtı tırmanırken bize eşlik etti. Tırmanışı tamamlayıp tepeye ulaştığımızda, tırmandığımız rampa da dâhil olmak üzere 5 yol ağzı ile karşılaştık. Bu noktadan güneye doğru yürümeye devam ettik. Tırmanma bitmemişti. Kızılçamların arasındaki bir yangın yolundan bir başka tepeye doğru ılımlı bir tırmanışla ulaştık. Topografyadan anladığımız kadarıyla bundan sonra Hisarlık’a kadar başka bir tırmanış yoktu; ama tepeyi aşınca neredeyse onu aratacak dik bir inişle karşılaştık bu kez.
 
Tırmanırken; kesimden kurtulmuş kızılçamlar
(Haziran 2023)

Krizantem papatyaları
(Haziran 2023)

Beyaz akasmalar
(Haziran 2023)

Efek kolonilerinin yanından geçtik.
(Haziran 2023)
 
Hisarlık'a doğru tırmandığımız patika
(Haziran 2023)

Tırmanış sonrası beş yol ağzındayız.
(Haziran 2023)
 
Ardımdaki Dağa Kaçtım gezginleri...
(Haziran 2023)
 

Yangın yolunun kıyısındaki kızılçam ormanları
(Haziran 2023)

Hisarlık'a doğru inişten önceki son düzlük
(Haziran 2023)

Çok aşağılarda; ormanın bittiği yerde, bir tarla ve tarlada çalışanlar vardı. Demek ki Hisarlık’a yaklaşıyorduk. Dik iniş yolunun iki yanı kızılçam ormanı ve makiliklerle kaplıydı. Ormanın hemen kıyısında beyaz renkli çiçekleriyle böğürtlenler, kızılçam gövdelerinin dibinde hayat bulmuş ve eflatun renkli çiçekleriyle dikkat çeken saçuzatan orkideleri (limodorum abortivum), inişe ilk başladığımız noktada ve yolun tam ortasında; önce pembe renkli çiçekleriyle dikkat çeken bir Girit ladeni öbeği ve biraz daha aşağılarda ise yoğun kantaron kolonileri vardı.
 
İnişin başlangıcında; yangın yolunun tam ortasında rastladık; pembe renkli çiçekleriyle Girit ladenlerine. O kadar güzeldilerdi ki...
(Haziran 2023)
 
Dağa Kaçtım gezginleri kantaron kolonileri ile birlikte; keyfin böylesi...
(Haziran 2023)
 
Böğürtlen çalıları çiçekteydi.
(Haziran 2023)
 
ve tabii ki orkideler; saç uzatan orkideleri... Onlar da bize Hisarlık'a doğru inişte eşlik ettiler.
(Haziran 2023)
  
İnişin dibindeki tarladan sesler duyuyorduk. Belli ki köylüler tarlada çalışıyordu.
(Haziran 2023)
 
İndikçe aşağıdan seslerin geldiği tarlaya iyice yaklaşmıştık. Düzlüğe inince seslendik çalışanlara; karı koca kızılçamların dibinde açtıkları bu tarlada çalışıyorlardı. Domates, biber, patlıcan ve fasulye ekmişlerdi. Hisarlık köyündendiler; bir süre sohbet ettik kendileriyle. Çay ve yiyecek ikram etmek istediler; hatta ısrarcı olduklar ama vakit yoktu oturmaya. Hisarlık-Ovacık yoluna çok az kalmıştı. Teşekkür edip ayrıldık yanlarından.
 
Çiçekli dünyanın ardında, sıra sıra dağlar uzanmaktaydı.
(Haziran 2023)
 
İndiğimiz bayırın dibindeki bahçe
(Haziran 2023)
 
Köylülerle vedalaştıktan sonra yeniden Hisarlık yönünde orman içindeki bir başka patikadan inmeye başladık.
(Haziran 2023)
  
Yolumuzun üstünde kirazlıklar vardı.
(Haziran 2023)
 
Bir de üzüm bağları...
(Haziran 2023)

Bir de bu anıt incir ağacı...
(Haziran 2023)
 
Kızılçamların arasından geçen patika, biraz sonra üzüm bağları ile kiraz ve ceviz bahçeleri arasından ilerleyen bir toprak yola dönüştü. Güney ve doğu yönünde; Ödemiş’e ve Aydın’a doğru ardı ardına dağ sıraları dizilmişti puslar ardında. Pastoral manzaraların eşliğinde keyifle bayır aşağı indik. Yol kıyısındaki acı baklaların meyveleri üzerindeydi; koskoca olmuştu acı baklalar. Yine otların arasında üç parçalı yaprakları ve koyu pembe renkli çiçekleriyle dikkat çeken bir tür yonca; mor üçgüller (trifolium purpureum) vardı. Yaklaşık 1 km kadar sonra Ovacık-Hisarlık asfaltına ulaşmıştık.
 
Ardı ardına diziliydi vadiler ve dağ sıraları.
(Haziran 2023)
 
Acı baklalar da meyvedeydi.
(Haziran 2023)
 
Bulunduğumuz bayırdan Küçük Menderes ovasına doğru bakış; gelincikler ve civan perçemleri yoldaşımız...
(Haziran 2023)
 
Bir yonca türü; mor üçgüller
(Haziran 2023)

Mor üçgüller kolonisi
(Haziran 2023)

Gezginler, Ovacık-Hisarlık asfaltına doğru iniyorlar.
(Haziran 2023)

Hisarlık köyü de neredeyse 1 km kadar uzaklıktaydı. Solumuzdaki vadiye doğru uzanan bir tepede köylülerin “öteköy” adını verdikleri terk edilmiş bir eski yerleşimin izlerini gördük uzaktan. Yol kıyısında; indiğimiz yamaca doğru berbat bir koku duyduk; sanki bir hayvan leşi vardı yakınlarda. Tabii ki hemen anladık; belli ki bir yılanyastığı çiçeğe durmuştu. Otların arasından bütün göz alıcı rengiyle bizi selamladı. Ama ne yazık ki yanında pek de fazla duramadık(!).
 
Yol kıyısında bir yılan yastığına rastladık. O da çiçekteydi.
(Latince adı Dracunculus vulgaris olan ve sedef gibi bazı hastalıklara iyi geldiği bilinen bu bitki şu isimlerle de anılmaktadır:
Yılan burçağı, yılan bıçağı, yılan darısı, yılan zambağı, ejderha zambağı, yabani pancar, gâvur pancarı, tırşık...)
(Haziran 2023)
 
Muhteşem geometrileriyle karahindibalardan biri
(Haziran 2023)

Doğanın işlediği; sanki bir sürreal heykel...
(Haziran 2023)

İlerideki vadiye doğru uzanan tepecikte "öteköy" kalıntıları
(Haziran 2023)
 
Hisarlık'a geldiğimizin resmidir. Hoşbulduk.
(Haziran 2023)

Hisarlık göründü. Vadiye bakan bir yamaca asılı gibi duruyor yorgun evleri.
(Haziran 2023)

Adını; vadiye doğru uzanan bir yamacın uzantısı üzerinde yer alan ve vadiyi kontrol etmeye dönük bir işlev üstlenen bir eski gözetleme kalesinden alan Hisarlık köyü son virajı da döndükten sonra uzaktan göründü. Çoğunlukla kayrak taş kullanılarak inşa edilmiş köyün evleri, Bayındır’a doğru inen asfalt yolun iki yakasında; vadi yamacından dağa doğru tırmanır şekilde birbirinin üzerinde yükseliyor gibiydi sanki. Yaklaştıkça evlerin arasından vadiye doğru inen ya da dağa doğru tırmanan köyün daracık sokakları belirginleşti. Bir süre sonra köyün camisinin ve kahvehanesinin de bulunduğu çınar ağaçlarının konforlu gölgesi altındaki meydanına ulaşmıştık. Şimdi yemek ve dinlenme zamanıydı.
 
Vadiye doğru inen Hisarlık köyünün daracık sokakları
(Haziran 2023)
 
Hisarlık'ta köy meydanına doğru iniyoruz.
(Haziran 2023)
 
Ayaküstü yolda eğleşen köylü kadınlarıyla sohbetimiz
(Haziran 2023)

Vadiye bakan bir Hisarlık evinin bahçesindeki hayat
(Haziran 2023)
 
Hisarlık meydanının karşısındaki ulu çınarın gölgesine sığınarak, kahveden gelen çayların eşliğinde; yanımızdaki kumanyalarla öğle yemeğimizi hallettik. Alankıyı’dan Hisarlık köyüne kadar; giderek ısınan bir atmosferin eşliğinde, in-çık; yaklaşık 7 km kadar yürümüştük. Dinlenmek hakkımızdı; koyu çınar gölgesinde arka arkaya gelen çaylar aldı yorgunluğumuzu; bir de meydandaki bilek kalınlığında akan buz gibi suyuyla Hisarlık Çeşmesi
 
Hisarlık köy meydanı; solda çeşme ve yanında köyün kahvehanesi, hemen önümüzde ise; gölgesinde yemek yediğimiz ulu çınar ağacı
(Haziran 2023)
 
Dağa Kaçtım gezginleri çınarın gölgesinde yemek molasında...
(Haziran 2023)
 
Meydandan başka bir görünüm; Atatürk büstü ve üst düzleminde acayip evler...
(Haziran 2023)
 
Yamaca yaslanmış Hisarlık köyünün güney yönünden görünümü
(Haziran 2023)

Köy meydanında molada geçirdiğimiz yaklaşık 1 saat sonrasında 14.30 gibi yeniden Alankıyı’ya doğru harekete geçtik. Bu kez hedefimiz; Hisarlık-Ovacık asfaltından dağa doğru ayrıldıktan sonra; önce güneye, sonra batıya ve en son kuzeye doğru yönelmekti. İlk anda karşımızdaki derin vadileri ve arka arkaya dizilmiş puslu dağ sıralarını seyrederek uzun bir süre köyünün üst düzleminde dolaştık. İlk anda toprak yolun kıyısında vadiye bakan sapsarı çiçekleriyle katırtırnakları kolonileri ve adaçayları karşıladı bizi. Az ilerdeki yabani hanım elleri çiçek açmışlardı. Ama şehirdekiler gibi kokmuyorlardı.
 
Hisarlık'tan çıkarken fotoğrafladık bu sokağı da.
(Haziran 2023)

Dönüş yolunda epeyce Hisarlık köyünün üzerinden seyrettik.
(Haziran 2023)

Katırtırnakları ve Hisarlık
(Haziran 2023)

Yürüyoruz; Hisarlık'ın üst düzleminden güneye doğru...
(Haziran 2023)
 
Önümüzde baştan çıkarıcı bir koku; katırtırnakları
(Haziran 2023)

Fabeaceae ailesinden katırtırnağının sarı çiçekleri; yakından...
(Haziran 2023)
 
Güneye doğru ilerlediğimiz patika, kızılçamların önünde sona erdi ve aynı yönde acımasızcasına yükselen bir dimdik yangın yoluna dönüştü. İşte iflahımızın kesildiği an, bu andı. Neredeyse yaklaşık 45 derecelik bir eğimle yükselen; yaklaşık 500-600 metrelik bu yolu tırmanıp tepeye ulaşmak epey zamanımızı aldı. Rampanın bittiği noktada yeni bir toprak yol düzlemine ulaşmıştık. Tam yola çıkmıştım ki; Alankıyı yönünden gelen bir motosikletli köylüyle karşılaştım. Olacak iş değildi; dimdik bir rampadan tam düzlüğe ulaştığım anda karşılaşmıştım köylüyle. Adam şaşkınlıkla baktı bana ve arkamdan gelenlere; ne zorumuz vardı bu dik rampalarda, ıssız dağlarda? Anlattık derdimizi, ama pek de inanmış gibi durmadı doğrusu. Vedalaştık ve ayrıldık yanından.
 
Adaçayları
(Haziran 2023)

Yabani hanımelleri; hiç kokmuyorlardı.
(Haziran 2023)

İflahımızı kesen yaklaşık 45 derecelik bir eğime sahip bu rampayı tırmandık.
(Haziran 2023)

Kaya kekikleri;
diğerleri gibi çiçekteydiler.
(Haziran 2023)

Bitmek bilmeyen tırmanış; arkamdakiler epeyce uzaklaşmıştı benden.
(Haziran 2023)

Yokuştan sonra Alankıyı ile Hisarlık arasındaki bu yola çıktık.
(Haziran 2023)

Bir süre daha bu yolu kullanarak güneye doğru yürüdük. Yol bir tepenin yakınlarında çatallandı. Biz bu noktada sırım gibi kızılçamların yanından vadiye ve kuzeye doğru yöneldik. İniş sırasında kızılçamların arasında taban örtüsü olarak dikkat çeken eğreltiotlarının coşkusu görülmeye değerdi. Bu sıralar Kemalpaşa yönünden üzerimize doğru gelen kapkara yağmur bulutları giderek yaklaşmaktaydı. Henüz yağmuru yememiştik ama Yiğitler vadisinde arkası arkasına patlayan gök gürültüleri sanki bir şeylerin habercisi gibiydi. Kırkikindiler geliyordu üzerimize doğru…
 
Rampadan sonra,  güneye doğru bir süre daha yürümeye devam ettik.
(Haziran 2023)

Bu noktada kuzeye ve vadinin tabanına doğru inmeye başladık.
(Haziran 2023)

Çevremizde kesimden kurtulan kızılçamlar vardı.
(Haziran 2023)

Kızılçamlar altında eğreltiotları
(Haziran 2023)

Çan çiçekleri
(Haziran 2023)

Alankıyı'ya doğru; bir vadi tabanına iniyoruz.
(Haziran 2023)

"Vadim o kadar yeşildi ki..."
(Haziran 2023)

Kemalpaşa yönünden kapkara bir gök manzarası gümbürtüler eşliğinde yaklaşıyordu; Alankıyı'ya doğru.
(Haziran 2023)

Kesimden kurtulmuş kızılçamların ve eğrelti otlarının arasından geçerek vadi tabanına ve bir başka toprak yola ulaştık. Hisarlık’ta çayları kahvehaneden temin ettiğimiz için yanımızdaki çay kalmıştı. Bunu Alankıyı’ya doğru indiğimiz vadinin dibinde muhteşem bir çınar ağacının dibinde içmeye niyetlendik ama yağmur ve yıldırım baskısı nedeniyle bu fikirden vazgeçip, açık bir alanda mola vermeyi yeğledik. Kısa bir çay ve kurabiye molası sonrası, yeniden Alankıyı’ya doğru yürümeye başladık.
 
Muhteşem çınarın önünde...
(Haziran 2023)
 
Alankıyı'ya doğru yürüyouz. Neredeyse vadi tababnına indik.
(Haziran 2023)

Yol çatısındaki ulu söğüt ağacının yanındayız.
(Haziran 2023)
 
 Alankıyı göründü uzaktan.
(Haziran 2023)
 
Dağdan indiğimiz patikanın toprak yolla kavuştuğu yol çatısındaki bir ulu söğüt ağacı görülmeye değerdi doğrusu; vadi tabanındaki küçük bir dereceğin taşıdığı suyla beslenen ağacın dev gibi görünümü hepimizi etkilemişti. Bulunduğumuz noktadan Alankıyı’nın sırtlarda yer alan yüksek evleri görünmüştü bile. Ulu söğütle vedalaşarak köye doğru yöneldik. 
 
Köye doğru gloyerlerin yanından geçtik.
(Haziran 2023)

Köye yaklaştığımız bir noktada, yol sanki gelincik bahçesine döndü bir anda.
(Haziran 2023)

Kemalpaşa yönünde hava oldukça kararmıştı. Kızılçamların arasından köyün evleri görünüyordu.
(Haziran 2023)

Alankıyı'ya doğru bahçeler arasında...
(Haziran 2023)

Gloyerlerin ve gelinciklerin arasından geçerek Alankıyı’nın ilk evlerine ulaşmıştık. Bahçeler arasından yürüdüğümüz yol, köye yüksekten bakmaktaydı. Kararmış bir gök altında köyün evlerinin kimi, göz alıcı cephe badanaları ile sanki bir ışık gibi parlamaktaydı. Sesimizi duyan bahçelerdeki köpekler ses verdi önce. Sonra da göğün gümbürtüleri takip etti onları. Oldukça kaotik bir andı. Ama hala yağmura yakalanmamıştık.
 
Alankıyı üzerinde karabulutlar
(Haziran 2023)

Alankıyı Camii; bir kulübenin üzerinden görüyoruz.
(Haziran 2023)
 
Saat 14.30’da çıktığımız Hisarlık köyünden Alankıyı’ya dura kalka neredeyse 4 saatte ve 18.30 civarı ulaşmıştık. Toplamda yaklaşık 15 km kadar yürümüş, çiçekten böcekten hatır sormuş; akan derelerin ve şırıldayan çeşmelerin sesini dinlemiştik doğada. Gümbür gümbür geliyordu hava; ha patladı ha patlayacaktı.
 
Alankıyı'da gider ayak gördüğümüz yabanikimyongillerden çoban çökerten (tribulus terrestris)
(Haziran 2023)
  
Arabaya binip Alankıyı’dan Yiğitler vadisine yöneldiğimiz anda birden yağmur indirdi. Ne güzeldi her şey; gök gürültüsü, azıcık ıslanmak, yağmurun arabanın camına vuran sesi; tıkırtık tıkırtık diye diye… Ver elini İzmir; ama usul usul…

Dipnotlar:
(1)   Bayındır-Alankıyısı yaylası yürüyüşü için bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2012/01/bayindir-alankiyi-yaylasi-yuruyusu.html
(2)  Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
 
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC