4 Ocak 2011 Salı

KEMALPAŞA - DEREKÖY YÜRÜYÜŞÜ



4 Ocak 2011
İbrahim Fidanoğlu

Sabah 12’de Kemalpaşa’ya bağlı Dereköy’de köy meydanında arabamızı park ederek yürüyüşe başladık. Doğuya doğru başlangıcında köyün camisinin bulunduğu yolu takiben yürüdük.
Dereköy köy kahvesi önündeki çınar

Hava sıcaklığı 8 derece idi. Hava bulutlu ancak yağış yoktu. Parke yol bitince sağımıza dereyi alarak köye de su sağlayan ve Fethiye’deki Saklıkent’in bir prototipi şeklinde iki dev kaya kütlesinin arasından akan kaynağa doğru yürüdük.

Kaynağa doğru giderken

Solumuzda yukarı doğru Yukarı Kızılca yönüne doğru tırmanan yolu bırakarak kaynağa ulaştık. İZSU buradaki kaynağı da kapalı hale getirerek suya gem vurmuş ve şehre yönlendirmişti. Kaynakta iki beygiri ile su almaya gelen ve ormanda ağaç kesimi yapan Ormancı İbrahim ile yurtdışına yok pahasına Devlet tarafından satılan humuslu toprak vurgunu üzerine konuştuk. Su kaynağından (bir tür kanyon denilebilir) geri dönüp sola ve yukarı doğru ilerleyen Yukarı Kızılca yönüne doğru ilerleyen yola kaynağın yanındaki yaklaşık 70 derecelik bir eğime sahip tepeyi tırmanarak ulaştık. Yol boyunca bazen solumuzda bazen sağımızda akan dere pırıl pırıl bir suya sahipti.

Dereköyün deresi

Dereyi defalarca geçtik. Sürekli tırmandık. Toprak yol gayet muntazamdı. Yol boyunca kızılçamlar hâkim bitki örtüsünü oluşturuyordu. Güney doğu yönünde Mahmut Dağı tarafında kireç taşı yalçın kayalık üzerinde bitmiş çam ağaçları Japonların bonzai sanatını andırıyordu.

Karabel yolunda

Yaklaşık 1 saat 45 dakika sonra (13.45’de) 800 metre irtifada yol çatısına ulaştık. Kemalpaşa – Torbalı yolu, arkasında Vişneli köyü, en arkada boğazdan görünen Gaziemir yönünde Tahtalı Dağı seçiliyordu. Manzara muhteşemdi. Bitki örtüsü buralarda kızılçamdan karaçama ve yer yer meşe ağaçlarına dönüyordu. Burada sağdaki yol Yukarı Kızılca yönüne devam ederken soldaki yol ise geldiğimiz yöne doğru (yani Batıya ve Vişneli köyü istikametine doğru) dönüyordu. Biz bu yola devam ettik. Sıcaklık zirvede 3 dereceydi. Toprak yol yakında yağan yağmurlardan dolayı oldukça çamurluydu. İki kez iniş esnasında kuzey güney yönünde kuzeyden esen poyraz rüzgârına tutulduk. 700 metrelerde bizi uçuracak şiddette ve 4 kuvvetindeydi. Bu yolu takip ederek ve altımızda uzanan ovaya doğru sürekli alçalarak ilerledik. Dereköy hemen altımızda ve solumuzda belirdi. Biraz ilerleyince yol sağa ve geriye doğru bir sapak verdi. Biraz sonra sağa doğru ve aşağıya doğru bir yol ayrımı daha geldi. Biz sola doğru devam ettik. 800 metrelik yol çatısından 1,5 saat sonra Dereköy’e arkadan indik.

Dereköy evleri

Köy meydanında yer alan kahvede mısır ekmeği, peynir, zeytin ve cevizden oluşan yemeğimizi çay eşliğinde yedik. Saat 4’de Dereköy’den ayrıldık.

Yazan: İ.F
Düzenleyen: MYC



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder