27 Mart 2022
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Gökçeler köyü, Bornova’nın hemen arka dünyasında; Yamanlar volkanik kütlesi ile Spil Dağı arasındaki Sabunceli Vadisi’ne yakın bir konumda,
ama daha çok yüzünü Yamanlar Dağı’nın
eteklerini dolanan oldukça bir sarp bir kanyona dönmüş durumda ve onun doğu
yakasında yer alıyor. İlk bakışta dağ başında yapayalnız, küçük ve sessiz bir
köy izlenimi veren Gökçeler son
yıllarda özellikle Manisalı şehir kaçkınlarına kucak açmış durumda. Köye Bornova’nın üzerindeki 600 metre rakımlı
Kayadibi köyünün arkasından dolanarak
ulaşılabildiği gibi; Sabunceli vadisinden
ilerleyen İzmir-İstanbul karayolundan Yamanlar
Dağı’na doğru ayrılan Sarnıç köyü
ya da Gökçeler sapağını takip ederek
de gitmek mümkün.
Gökçeler köyüne giriş
(Mayıs 2020)
(Mayıs 2020)
(Mayıs 2020)
(Mart 2022)
Gökçeler’e doğru
Baharın Mart ayı sonrası
kendini ancak hissettirdiği bir zaman diliminde Bornova’dan çıktık yola. Sabuncubeli
vadisinden Sarnıç sapağını kullanarak
ayrıldık. Sarnıç yamaçlarında
birbiriyle yarış edercesine yeni kır evleri eskilerine arkadaş gelmişti sanki.
Bu gidişle Sarnıç yamaçlarında da boş
yer kalmayacak gibi duruyordu. Yamaçlara tırmanış sonrası Sarnıç’ın içinden geçerek, Kayadibi’nden
gelen asfalt yola ulaştık. Kuzeydoğu yönünde ilerleyen yol, kısa süre sonra
bizi kanyonun doğu yakasına konumlanmış Gökçeler
köyünün üst düzlemine dek taşıdı. Arabayı köyün mezarlığının önünde yer alan
bir çeşmenin hemen yanındaki uygun bir yere bırakarak yürüyüşümüze başladık.
(Nisan 2020)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Daha önceki yıllarda Gökçeler Kanyonu civarında birkaç
yürüyüş yapmıştık. Pandeminin henüz ağır seyrettiği 2020 yılının Mayıs ayında
ise Gökçeler’e son kez uğramıştık.(1) Bu kez amacımız kanyonun
dibinde yer alan dereye kadar inmek ve dere boyunca uzun süre yürüyüp Manastır Yaylası diye bilinen mevki
üzerinden yeniden Gökçeler-Yayla
asfaltına ulaşmaktı. Aynen öyle yaptık.
(MYC; Mart 2022)
(Mayıs 2020)
(Mayıs 2022)
(MYC; Mart 2022)
Mezarlıktan başlayan
yürüyüşümüz Yayla’ya doğru ilerleyen
asfaltı takiben, yoğun kızılçam örtüsüyle kaplı bir sırta doğru kıvrılan şirin
bir patikaya dek devam etti. Geniş patikaya saparak asfalt yoldan ayrıldık. İnişimiz
Manastır yaylasına dek sürdü. Asfalt
yolda arkadaşlarını kaybetmiş ve endişe ile bunu her haliyle belli edip bağıran
bir garip inek de bayırdan Manastır yaylasına
kadar bizi zaman zaman takip etti. Yukarıdan Manastır düzlüğünde keyifle otlayan diğer arkadaşlarını fark eden
ineğin koşturarak düzlüğe sevinçle bir inişi vardı ki; görülmeye değerdi
doğrusu. İneklerin başındaki köylüyle kısa bir sohbetten sonra sürekli dere
yatağına doğru alçalan yoldan kanyona doğru inmeye başladık.
Kuşburnu ya da yaban gülleri, 2 yıl önce Mayıs ayında geldiğimizde çiçekteydi; Manastır yaylasında...
(Mayıs 2020)
(MYC; Mart 2022)
(MYC; Mart 2022)
Manastır Yaylası üzerine birkaç söz...
Yaylanın adı Manastır… Belli ki bize bir şey
anlatıyor; geçmişin derinliklerinden bugüne uzanan. Bazı kaynaklara göre; Bizans
Dönemindeki kroniklerin, Yamanlar Dağı’nın
üzerinde 13.yy.da kurulmuş köylerden, teraslı tarım alanlarından, Yamanlar bölgesinde kurulmuş Monoikos piskoposluğuna bağlı
kiliselerden ve yine bu piskoposluğun sınırları içindeki Gulai ve Amanariotissa isimli
manastırlardan söz ettiğini belirtiyor.(2)
(kaynak: http://erkmensenan.blogspot.com.tr/2011/08/nymphaionnifkemalpasa-ve-kz-kulesi.html)
(MYC; Şubat 2017)
(MYC; Şubat 2017)
(MYC; Şubat 2017)
(MYC; Şubat 2017)
Latinlerin İstanbul’u ele geçirdikleri dönemde (1204) İznik merkezli bir
yönetim gücü haline dönüşen Laskaris
Hanedanı’nın son temsilcisi Thedoros
I Laskaris’den iktidarı damadı III.
Yoannis Dukas Vatatzes devralır. İznik İmparatoru Vatatzes’in uzun iktidar dönemi boyunca İznik, sembolik bir dini
başkent olarak varlığını sürdürürken, Nymphaion (bugünkü Kemalpaşa ya da Nif) devletin asıl idari merkezi olur. İmparatorun yazlık sarayı,
bugün Kemalpaşa’nın merkezinde Kız Kulesi diye bilinen tarihi yapıdır.
İmparator ve karısı İrini, Nymphaion’da bir kütüphane ve bir üniversite
yaptırırlar. Bunun yanında cömert bağışlarda bulunarak bölgedeki manastırları
canlandırırlar. Lembos, Kuzenas ve Sosandra gibi bazı manastırlar toprak bağışları nedeniyle bölgede
önemli güç odakları haline gelirler.(3)
(Nisan 2019)
(Nisan 2019)
(Ocak 2008)
(Mayıs 2008)
Burada sözü edilen Sosandra Manastırı
(Uzunburun köyü yakınlarındaki Yoğurtçu
Kalesi), Magnesia’ya (bugünkü
Manisa) yakın bir bölgede tanımlanmaktadır. Hatta aynı kaynağa göre; 3 Kasım
1254’de Nymphaion’da ölen İmparator Vatatzes ve eşi
İrini’nin Sosandra Manastırı’na gömüldüğü belirtilmektedir.(4) Bugün de önemli bir su
kaynağının bulunduğu Gürle Köyü’nün
civarında Bizans döneminden kalma dini yapıların olabileceği savını ileri süren
araştırmalar da mevcuttur.(2)
Bütün bunları ve Manastır yaylasını birlikte düşündüğümüzde;
hırçın bir kanyonun başında yer alan bu coğrafyanın, kırsalda münzevi bir hayatın sürdürüldüğü bir manastır yapısı için gayet
uygun bir mekân olabileceği fikri olası görünüyor. Ama neresi derseniz; o belli
değil…
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Gökçeler-Gürle Kanyonu’nda…
Tatlı bir meyille
kanyonun dibine doğru alçalan orman yolunun iki yanında sık kızılçamlar, pırnar
meşeleri ve Gökçeler yönünden kanyona
doğru inen sel yatakları boyunca çınarlar vardı. Yolumuz zaman zaman bu sel
yataklarından akan küçük dereciklerle kesildi. Çamların arasından duyulan rüzgârın
sesi, zaman zaman kanyonun dibinden gelen suyun sesine karışmaktaydı. Takip
ettiğimiz yol, bir ara Gökçeler’in
hemen altından güneye doğru dönünce kanyondan uzaklaştığımızı sandık; ama biraz
daha devam edince yol çatallandı ve kanyonun derinliklerine doğru ilerleyen yol
bizi bir süre sonra dere yatağına ulaştırdı. Güneye dönen yol ise, yol
çatısından sonra aynı yönde ve güneye doğru devam etti.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Gökçeler Kanyonu’nun dibine kadar inmiştik. Solumuzda kireç
taşından bir duvar gibi yükselen Yamanlar
kütlesinin bir parçası, sağımızda ise kızılçamlarla kaplı daha mutedil bir sırt
uzanmaktaydı. Baharın göz kırpmasıyla birlikte doğanın yeni hayata merhaba
çığlıkları her yanımızda baş vermekteydi. Eriyen kar sularıyla beslenen ve kâh
solumuzdan, kâh sağımızdan akan Gökçeler
deresinden hayat bulan bu uyanışın unsurları arasında neler yoktu ki; sapsarı su düğün çiçekleri, yine sapsarı
çiçekleriyle papatyagiller
familyasından (asteraceae) öksürük otları, mavi-mor arası renkleriyle
dağ sümbülleri, sarı çiğdemler, üzerinde tomurcuklarıyla defneler, kırmızıya çalan gövdeleriyle sandal ağaçları vardı. Dere yatağının hemen içinden hayat bulmuş çınar ağaçları ise henüz uyanmamıştı.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(MYC; Mart 2022)
Dere, yürüyüşümüz
boyunca bize eşlik etti. Bazen rüzgârın sesi suyun sesine karıştı; bazen
solumuzdan, bazen sağımızdan aktı gitti dere Gürle’ye doğru. Dere yatağı boyunca toprak yol, yer yer sırttan
gelen sel yataklarıyla bozulmuş olsa da oldukça konforluydu. Derenin solumuzdan
sağımıza doğru geçtiği bir noktada; kayalara basarak kolayca derenin karşı
kıyısına geçtik. Burası yemek molası için oldukça uygun bir yerdi. Biz
soframızı yere kurarken, Gürle
yönünden hoplaya zıplaya yaklaşan motosikletli iki kişi yanımızdan geçti. Selamlaştık
ve yolun Gürle yönündeki kanyon
çıkışına kadar aynı şekilde devam ettiğini öğrendik.
Gökçeler'den Gürle'ye; oradan Gediz'e karışır suyumuz. Denizlere çıkar yollarımız eninde sonunda.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Suyun sesinin eşlik
ettiği yemek molamız yaklaşık bir saat kadar sürdü. Doğanın kucağındaki bu
eşsiz ortamda zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık bile. Çöplerimizi torbaya
doldurup yanımıza alarak, bu güzel ortamı sessizce terk ettik. Su, Gürle’ye doğru usul usul akmaktaydı.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Yemek sonrası Gökçeler Kanyonu'nda ilerlerken...
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Yemek sonrası bir süre
daha dere boyunca yürüyüşümüze devam ettik. Gürle
yönünden gelen motosikletli gençlerden öğrendiğimize göre, yol ilerde ikiye
ayrılıyordu; sola doğru ayrılan yol Gürle’ye
devam ederken, diğer yol; kavşaktan Manastır
yaylasına yöneliyordu. Biz arabayı Gökçeler
çıkışında bıraktığımız için Manastır
yaylasına doğru ilerledik.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(MYC; Mart 2022)
(Mart 2022)
Gökçeler’den kanyona doğru sürekli indiğimiz için dönüşte de dik bir
rampa bekliyorduk; ama öyle olmadı. Toprak yol, bizi Manastır yaylasının hemen altından yavaş yavaş yükselen bir eğimle
güzel bir çeşme başına dek götürdü. Gökçeler’den
Gürle’ye doğru; kanyonun dibinden
akan dere yatağından ayrıldıktan sonra, çeşmeye dek sol yanımızda yukarılardan
kanyona doğru akan bir başka dere eşlik etti bize. Dere, bazı yerlerde küçük
çavlanlar yaparak oyduğu çukurlarda hoş büvetler oluşturmuştu. Manzara
gerçekten görülmeye değerdi.
(Mart 2022)
Gökçeler Kanyonu'na doğru akıyordu su; soluklanarak mavi-yeşil büvetlerde...
(Mart 2022)
(MYC; Mart 2022)
(Mart 2022)
İlayda Pınarı
Gürle yol ayrımından sonra ulaştığımız çeşme oldukça
gösterişliydi. Yamanlar volkanik
kütlesinden gayet iyi bildiğimiz andezit kesme taşlar kullanılarak yapılmıştı.
Çeşme, 2019 yılında hazin bir trafik kazası sonrası ABD’de hayatını kaybetmiş
olan İlayda Kozak’a (1993-2019) ithaf
edilmişti. İlayda Kozak Pınarı’ydı
ismi. Daha önceki yıllarda Gökçeler’den
Gürle’ye yaptığımız bir başka
yürüyüşte bu çeşmenin yerinde iptidai bir başkası vardı. Çeşmenin kitabesi
üzerinde; annesi tarafından İlayda’nın
ardından yazılan dizeler gerçekten duygulu ve yürek yaralayıcıydı.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
"Ben bir su perisiyim.
Tutmayın beni yaz gecesi, kış gecesi,
Akıp gideyim toprağa, taşa, ağaçlara,
Ferah olayım, serinleteyim içeni,
Gün ışığında, ay ışığında su sesi,
Ben İlayda; bir su perisi,
Annesinin bir tanesi...”
Gökçeler-Gürle yolunda bir yalnız pınar; akıyor yolcusunu ferahlatmak adına; hiç kimseden hiç bir şey beklemeden...
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Bu kitabeyi, Gökçeler kanyonundan çıktıktan sonra, Yayla-Gökçeler tali asfaltına ulaşmak
amacıyla tırmandığımız toprak yolda, bir pınar çeşmesinin üzerinde okuduk.
Hepimizi hem çok hüzünlendirdi; hem de hayatın anlamı üzerine derin düşüncelere
sürükledi. Günün sürprizi buydu bizim için. Hayat su gibi akıyordu; onu
yaşarken bunun farkında olup geriye iyi izler bırakmalı diye konuştuk aramızda.
Bugünden yarına kalan ders buydu bizim için. İlayda Pınarı’nı ardımızda bırakarak akşamın hüznüne doğru yürüdük.
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Gökçeler’e dönüş
Çeşmenin yanından
ayrıldıktan sonra, Gökçeler-Yayla
yoluna doğru tırmanmaya devam ettik. Yükseldikçe ardımızda bıraktığımız derin
kanyon, onun yaslandığı Yamanlar Dağı’nın
eteklerindeki dev kireç taşı kayalıklar ve kızılçamlarla kaplı geniş yamaçlar
iyice ortaya çıktı. Yol düzlemine ulaştığımızda kısa bir çay molası verdik.
Kuzey-doğu yönünde Yayla düzlemine
saçılmış kır evleri uzanmaktaydı. Tırmanarak geldiğimiz vadinin görünümü ise
oldukça etkileyici idi. İleride bir çoban çeşmesinin yakınlarında aileler
piknik için hummalı faaliyetler içindeydi.
(Mart 2022)
Son düzlükten önce...
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
(Mart 2022)
Çay molası sonrası
yeniden yürüyüşe geçtik. Gökçeler
mezarlığı yakınlarında bıraktığımız arabamıza dek sürdü yürüyüşümüz. Önce hafif
bir rampa; daha sonra gidişte tali asfalttan Manastır yaylasına doğru ayrıldığımız patikanın başı, arada Yayla’ya doğru gelip geçen birkaç araba;
bizi Gökçeler mezarlığına dek
oyaladı. Günü tamamlamak üzereydi. Pandeminin başından beri; iki yıl kadar
aradan sonra gerçek anlamda bir yürüyüş yapmış; gelmekte olan baharı bir
anlamda karşılamış ve Gökçeler-Gürle
kanyonunun dibinde uyanan yeni hayatı selamlamıştık. Ne mutlu bize; yeniden
başlayanlara… Şimdi gitme zamanıydı. Önce Bornova;
daha sonra ver eline Karşıyaka…
Dipnotlar:
(1) Yamanlar Dağı’nın doğu
eteklerinde; Sarnıç’tan Gökçeler’e bir kısa yolculuk; bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2020/05/yamanlar-daginin-dogu-eteklerinde.html
(2)
İzmir’in Smyrna’sı, Ersin DOĞER; İletişim Yayınları;1.Baskı-2006;
sayfa:136
(3) Manisa’nın Gürle Köyü’ndeki bir
Bizans Manastırı üzerine düşünceler; Emine TOKBAYRAKAL; Sanat Tarihi Dergisi
Sayı/ Number: XIV-1 Nisan/ April 2005, 261-275
(4)
ENCYCLOPAEDIA OF THE HELLENIC WORLD Asia Minor; Magnesia by Sipylos
(Byzantium) maddesi için bkz. http://asiaminor.ehw.gr/forms/fLemmaBodyExtended.aspx?lemmaID=7752
(5)
Fotoğraflar, belirtilenler dışında İ.Fidanoğlu
tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC
Yine ilgiyle okudum gezi maceranızı, imrenerek seyrettim fotoları. Gezmiş gibi hissettim, teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilAsıl biz sizlere hem okuyup hem de geri bildirimde bulunma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ederiz. İlginizin devamlılığı dileğiyle...İF
Silİlayda Kozak için yapılan çeşmenin o bölgede seçilmesinin özel bir anlamı var mı acaba?
YanıtlaSilBu konuda herhangibir bilgiye sahip değilim ama ben kesinlikle bir anlam yüklendiğini düşünüyorum. Dağ başında bu kadar güzel çeşmeyi görmek, suyundan içmek önce emek ister. Bir annenin evladını büyütürken aynen ona duyduğu sevgisini ilmik ilmik dokur gibi... Zaten sevgi emek değil midir özünde? Geri bildiriminiz ve ilginiz için teşekkürler... İlginizin sürekliliği dileğiyle...İF
Sil