BİR SONBAHAR GÜZELLEMESİ
23 Kasım 2023
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Bugün yağmurun ara verdiği güneşli bir sonbahar gününde
Kemalpaşa dünyasında; Mahmut Dağı’nın eteklerindeki Karakızlar köyünden başlayarak Torbalı’nın köyleri; Helvacı ve Ormanköy’e doğru yürüdük. Hava sıcaklığı gün boyu yaklaşık 20 derece
civarındaydı. Karakızlar’ın
üzerindeki Karakızlar Göleti’nin
kıyısından onu besleyen bir küçük dere boyunca yürüdük uzun süre. Daha sonra
yükselerek Helvacı’ya yöneldik. Öğle
yemeği molamızı Helvacı köy
kahvehanesinde verdik. Yaklaşık 1 saatlik bir dinlenme sonrasında, dönüş yolunda
önce Ormanköy’e uğradık ve yine
göletin tam üstündeki bir tepeden gölet düzlemine doğru dik bir iniş yaptık. Karakızlar’a vardığımızda saat 17
civarındaydı; köy kahvehanesinde yorgunluk çaylarını yudumlarken 18,5 km kadar
yürüdüğümüzü ve oldukça yorulduğumuzu anladık. Ama sonbaharın bütün renklerinin
nebata, göğe ve suya yansıdığı bir coğrafyada ve çoğunlukla yemyeşil bir orman
örtüsü içinde yürüdüğümüz için hepimiz mutluyduk sonuçta. Doğada geçirilen bir
gün bizim için kazançtı. Şimdi geçelim hikâyesine…
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Karakızlar’dan
Helvacı’ya…
Sabah saat 10.30 civarı Kemalpaşa ekibi ile Karakızlar köyünün meydanındaki
kahvehanesinde buluştuk. Karakızlar Camii’nin
hemen önünde iki Dorik sütun parçası vardı. Anıt gibi koymuşlardı oraya.
Bildiğimiz kadarıyla hemen Karakızlar
köyüne komşu bir yerleşim olan Karakuyu
ve civarı İ.Ö. 2.binde Aphasa ya da Apasas (daha sonraları Ephesus; bugünkü Selçuk Kalesi’nin bulunduğu tepe) merkezli Arzawa Krallığı sınırları içinde yer almaktaydı. Karakızlar köyünde gördüğümüz bu
sütunlar belki de o zamanlardan günümüze ulaşmış olmalı.
(Şubat 2023)
(Kasım 2014)
Arzawa
Krallığı’nın
egemenlik sınırını belirleyen ve bugün Kemalpaşa-Torbalı
geçişindeki Karabel’de bulunan Hitit Baba Kabartması’na(1) çok benzeyen bir başka
savaşçı kabartması, 2007 yılında Karakuyu
kırsalında bulunmuş ve İzmir Müzesi’ne
teslim edilmişti. Karakuyu’dan Karakızlar’a giden tali yol üzerindeki
kadim su kuyusundan ismini alan bugünkü yerleşim Karakuyu ve civarındaki Karakızlar
gibi diğer köyler, günümüzde büyük olasılıkla, İlkçağ’da Arzawa Krallığı’na dek uzanan bir eski geçmişin üzerinde hayat
sürmekteydiler.
Karakuyu köyünde 2007 yılında bulunan Hitit Savaşçısı Kabartması'nın bir bölümü; şimdi İzmir Müzesi'nde sergileniyor.
(https://www.hittitemonuments.com/torbali/torbali03.jpg)
(Kasım 2023)
Karakızlar kahvehanesine ulaştığımızda
birkaç köylü dışında ortalıkta kimsecikler yoktu. Kahvehanenin yoldan yüksek
avlusunda sabah çaylarını içtikten hemen sonra, köyün sırtına doğru çıkan bir
ara sokaktan bir üst düzleme ve kızılçam ormanının kıyısından ilerleyen orman
yoluna doğru yürümeye başladık. Köyün son evlerini arkamızda bıraktıktan sonra,
son yağmurlarla aşınmış bir toprak rampadan bir süreliğine orman yoluna doğru
tırmandık. Yükseldikçe Karakızlar köyünün
evleri iyice ortaya çıktı.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Köyün üst düzleminden güneydoğu
yönünde ilerleyen bu toprak orman yolu, bizi kızılçamların arkasına gizlenmiş Karakızlar Göleti’ne ve onu doğu
yönünden besleyen İncircik deresine ulaştırdı.
Son yıllarda bir mesire alanı haline gelen ve bu nedenle çok sayıda ziyaretçinin
uğradığı bölge, ne yazık ki tuhaf yapı yıkıntıları ve piknik artıklarıyla
kirletilmiş durumdaydı. Özellikle 400-500 yıllık anıt çınar ağaçlarının koyu
gölgesinin altındaki İncircik
deresinin arka planında yer alan ve benzersiz sonbahar manzaralarıyla bezenmiş
bu köşe, bu kötülükten fazlasıyla nasibini almış durumdaydı. Her zamanki gibi yine
çok üzüldük, ama yapacak fazla bir şey yoktu; insanımız iyinin ve güzelin
düşmanıydı. Buna bir kez daha bugün Karakızlar
yakınlarındaki İncircik deresinin
kıyısı boyunca tanık olduk.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(Kasım 2023)
İncircik deresinde...
(Kasım 2023)
Oysaki İncircik deresi ne kadar masum ve ne
kadar verici bir şekilde çevresine hayat sunmaktaydı. Yağışların yeni yeni
başladığı şu günlerde dere yatağının içinden fışkıran hayıt, zakkum ve
diğerleri bu dereden beslenmekteydi ve daha niceleri… Sağ yanımızda yükselen
yamaç boyunca yerden fışkırırcasına hayat bulmuş, sırım gibi kızılçamlar
birbiri ardına ışığın ardından göğe doğru uzanmaktaydılar. Kuşların ve
sağımızda gölete doğru usul usul akmakta olan İncircik deresinin şırıltısından başka ses seda yoktu çevremizde.
Bundan daha güzel ne olabilirdi ve “büyük insanlık” bu güzelliğe nasıl kast
edebilirdi; aklımızı başımızdan alan sorulardı hepsi. Yürümeye devam ettik.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
İncircik deresi; insanın ihanetine rağmen hayat kaynağı...
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Helvacı’ya doğru dere yatağından uzaklaşıp yükseldikçe,
çevremizdeki topografya iyice belirginleşti. Çınarlar, kızılçamlar, Anadolu
meşeleri ve yer yer kavak ağaçları, vadideki ağaç örtüsünün en belirgin
unsurlarıydı. Karşı tepelerde pervaneleri dönmeyen rüzgârgülleri vardı birkaç
tane. Sanırım dağın arkasında Armutlu
Vadisi’nde yer alan Pomak köyleri; Çınardibi
ve Bayramlı bulunmaktaydı.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
İncircik deresinde tabiat...
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Yürüyüşe başladığımız Karakızlar köyünden çıktıktan yaklaşık 2
saat kadar sonra; 12.30 gibi, Helvacı
köyünün hemen kuzeydoğusunda yer alan Atizi
Orman Yangın Müdahale Ekibi’nin bulunduğu noktaya ulaşmıştık. Zaten biraz
sonra da Dağteke-Helvacı-Ormanköy-Dirmil-Karakuyu
asfaltına kavuştuk. Yerel malzemeden elde edilen kayrak taşlarından
yapılmış köy evlerinin arasından geçerek, köyün camisinin de yer aldığı köyün
kahvehanesindeki masalardan birine tezgâhımızı kurduk hemen. Artık yemek molası
ve dinlenme vaktiydi.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Bayındır yönünden gelen kervan yolunun üzerinde kurulu Helvacı da Karakızlar gibi bir Yörük köyü aslında. Köyün muhtarının verdiği
bilgiye göre; yaklaşık 600 yıldır köyde ölen kişilerin başına bir zeytin ağacı
dikmek gelenek olarak benimsenmiş. 150 hanelik Helvacı köyünün isminin ise, kervan yolu üzerindeki köyden geçen
devecilere ikram edilen helvadan geldiği belirtiliyor.
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Helvacı’dan Ormanköy'e...
Yemeğimizi kahveden
gelen çaylar eşliğinde yedikten sonra, Ormanköy’e
doğru Helvacı’nın sırtındaki bir
patikayı takip ederek yürümeye başladık. Saat yaklaşık 13.30 civarıydı. Helvacı’nın arkasındaki zeytinliklerin
arasından ilerleyen patika, bir süre sonra iki yanında mersin çalılarının yoğun
olarak bulunduğu bir orman yoluna dönüştü. Sırtlarda kızılçamlar başladı
yeniden.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Kızılçamlar arasından Ormanköy'e doğru alçalırken...
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Bazen inip bazen
yükseliyorduk. Mersin kolonilerini geçtikten sonra bulunduğumuz yol düzleminden
Ormanköy’ün evlerini görmeye
başladık. Zeytinlikler arasındaki köy uzaktan pek şirin görünüyordu. Köye doğru
dik bir rampadan iniyorduk şimdi. Sağda solda prefabrik kır evleri vardı. Ormanköy’ün kıyısındaydık artık. Karakuyu asfaltı biraz altımızdan geçmekteydi.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(MYC; Kasım 2023)
Geçip gittik Ormanköy'ün kıyısından. Altımızdaki vadide sebze bahçeleri...(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Toprak yolu takip ederek
Ormanköy’ün son evlerinin arasından
ilerledik ve karşıda kesim yapılmış sırtlara doğru yürüdük. Yol kıyısında
düzgün şekilde kesilmiş odun yığınları vardı. Yürüdüğümüz yol, kesim yapılmış sırttan
batıya doğru kıvrılarak, bir başka tepeye doğru yöneliyordu. Solumuzda otlayan
bir koyun sürüsünün çıngırak sesleri, kulağımıza bir müzik ezgisi kıvamında ulaşmaktaydı.
Ormanköy’e doğru uzanan arkamızdaki
vadide yoğun sebzelikler vardı. Artık yaz sebzelerinin bulunduğu tarlaların
bozgun zamanıydı. Ama hala tek tük biberleri seçebiliyorduk uzaktan.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(MYC; Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
Ormanköy'den yeniden Karakızlar'a...
Batıya doğru epeyce
yükseldik. Tepeye geldiğimizde güney yönünde uzanan vadiler ve ardı sıra
dizilmiş dağ sıralarının görünümü gerçekten etkileyiciydi. Yürürken bazen sis,
bazen kararmış bulutlar kesti önümüzü. Ama çoğunlukla açık ve güneşli bir
havada yürüdük gün boyu. Tepeye çıktığımızda Kemalpaşa-Torbalı geçişine ve yolun iki yanında uzanan düzlüklere
dek geniş bir görüş açısına kavuşmuştuk. Güneyden kuzeye doğru Çapak, Saip ve Bozköy ile Dağkızılca ve
biraz ileride; Nif Dağı’nın
eteklerindeki Vişneli’ye kadar
karşıdaki köylerin çoğunu görebiliyorduk.
(MYC; Kasım 2023)
(MYC; Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Üzerinde biten insan
boyunda otların varlığından anladığımıza göre; uzun süredir kimsenin geçmediği
bir patikayı kullanarak bulunduğumuz tepeden ve sık kızılçamların oluşturduğu
bir ormanın içinden, Karakızlar Göleti’ne doğru inmeye başladık. Kızılçamların
arasından seçebildiğimiz kadarıyla kuzey yönünde Mahmut Dağı’nın zirvesi, onun önünde birkaç rüzgârgülü ve daha
aşağılarda Karakızlar köyü
görünüyordu. Bu hayal peşinde yaklaşık yarım saat kadar gölete doğru indik.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Göletin bulunduğu
düzleme ulaştığımızda; gelirken izlediğimiz yoldan değil, göletin bendi yönünde
ve batıya doğru yürüdük. Daha sonra kuzeye dönen bir patikaya saparak, göletin
de yer aldığı doğu-batı eksenindeki vadide bulunan kavaklıklar ve kır evleri
arasından geçip, son sırta doğru tırmanmaya başladık. Karakızlar Göleti arkamızdaydı artık.
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(İ.Berktaş; Kasım 2023)
(MYC; Kasım 2023)
Sırttan kuzeye doğru
döndüğümüzde Karakızlar’a doğru giden
bir döşeme yolun başlangıcına ulaşmıştık. Artık Karakızlar’ın girişindeydik. Biraz sonra köyün ilk evleri başladı.
Köpek sesleri, yollarda park etmiş traktörler, meyveden yıkılan nar ağaçları, sürüp
giden inşaat faaliyetleri, geniş avlulara açılan koca kapılar ve yürüdüğümüz
yolun sonunda karşımıza çıkıveren Karakızlar
Camii; işte köye girişimiz bu kıvamda gerçekleşti.
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Karakızlar'a girerken...
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
(Kasım 2023)
Dağa Kaçtım gezginleri; akşam güneşine karşı yorgunluk çaylarının eşliğinde günün sonun karşılarken...
(Karakızlar Kahvecisi; Kasım 2023)
Köy meydanına ulaştığımızda
saat tam 17 idi. Helvacı’dan beri
durmaksızın; yaklaşık 3 saattir yürüyorduk. Toplamda 18,5 km ve 5 saatlik bir
yürüyüş etkinliğini tamamlamıştık. Yorulmuştuk; yaklaşık 300 metre inip çıkmış;
dönüş yolunda yarım saatlik bir nar yeme molası vermiştik. Bütün bunları
dikkate aldığımızda; doğada tatmin edici ve keyifli bir gün geçirmiştik. Köy
kahvehanesindeki akşam çayları eşliğinde günün değerlendirmesiyle kapattık günümüzü.
Ve ne mutlu bize dedik; ne mutlu doğanın sadece bir bileşeni olduğunu kavrayıp onu sevebilenlere ve yürüyebilenlere…
Dipnotlar:
(1)
Hitit Baba Kabartması hakkında bkz. https://dagakactim.blogspot.com/2020/02/derekoyden-cumaliya.html
ve https://dagakactim.blogspot.com/2021/04/karabelden-mahmut-dagina.html
(2) Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC