DOMATİA’DAN (ESKİ DOĞANBEY KÖYÜ) MYKALE DAĞI’NA
21 Kasım 2014
İbrahim Fidanoğlu
Giriş
Eski Doğanbey yada 19.yy.daki ismiyle terk edilmiş Rum Köyü Domatia ve biraz ötesindeki Karina
Dünyası sık uğradığımız bir coğrafyadır aslında. Meraklısına; çevresindeki
saklı değerlerle her zaman için hazırladığı hoş sürprizleri vardır bu dünyanın.
Hemen 5-10 km. batısındaki Sisam (Samos) Adası ile birleşik bir tarihi kaderi
paylaşan Dilek Yarımadası’nın güney ve güney doğu yakası bu anlamda geniş bir
havzayı tanımlar. Burada yüzyıllardır devam eden dramatik sürecin başrolünde;
taşıdığı alüvyonlu toprakları bıkmadan usanmadan Ege’ye boşaltan Büyük Menderes
(Meandros) bulunmaktadır. Gerek
Priene ve gerekse Miletos gibi İlkçağ’ın yıldızı İon kentlerinin bu topraklarda
ortaya çıkışı, bu anlamda hiç de tesadüf değildir.
Eski Doğanbey Köyü; arka planda ise, köy camisinin minaresine denk gelen konumda şarlak
Dilek Yarımadası (Google Earth)
“Panionion’da toplanan İonlar, kentlerini bizim yeryüzünde
bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurmuşlardır. Ne daha
kuzeydeki bölgeler, ne de daha güneyde kalanlar, İonia ile bir tutulamaz; hatta
ne doğusu, ne batısı; kimisi soğuk ve ıslak, kimisi sıcak ve kurak olur.”(1)
Eski Doğanbey (Domatia) Köyü ve Büyük Menderes Deltası
Gerçekten de Herodotos’un 2500
yıl önce vurguladığı gibi bu coğrafya yaşadığımız zaman diliminde de dünyanın
en güzel yerlerinden biridir. Örneğin bir kış günü yağmurlu ve soğuk bir havada
İzmir-Aydın Otoyolu’ndaki Selatin Tüneli’nden çıkarken sizi girişteki
atmosferik koşullardan çok farklı bir hava karşılar. Güneş size karşıdan göz
kırpmakta ve sıcaklığıyla sizin içinizi bir anda ısıtmaktadır. Bu gerçekten
tünelden çıkıştır artık.
Domatia'dan bir başka açı
Mykale Dağı’nda
toplanan İonlar; Panionion’un hikayesi