17 Haziran 2023
İbrahim Fidanoğlu
Yavaş
yaşayan şehir: Buldan
İki dağın yamacına yaslanmış bir şekilde ovaya
doğru alçalan topografyada zamana direnen bir kasabanın hikâyesidir Buldan. Yıllardır Denizli’ye gidip gelirken, mutlaka uğramak adettendir bizim için.
90’lı yılların başında sessiz bir şehri keşfetme merakıyla dağa doğru yükselen
sokaklardan ilerlerken dokuma tezgâhlarının seslerini ilk kez Buldan’da duymuştum. El tezgâhlarının durmadan
sürüp giden tıkırdık tık tıkırdık tık sesleri arasından sokak aralarından
yukarılardaki mahallelere doğru çıkarken insan zamanı unutur Buldan’da. Yokuşlar çeker insanı kendine
doğru; nasıl bir meraktır bitmek bilmeyen.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Yüzyıllık serüvende; geçmiş zamanların el emeği
göz nuru sivil mimari örnekleri epey hırpalanmış olsa da, son yıllarda farklı
motivasyonlarla elde kalanı kurtarma ya da değerlendirme kaygısıyla sürdürülen
çalışmalar yoğunluk kazanmış durumda Buldan’da.
Genel olarak buna da iyi niyetli bir çaba olarak bakılabilir. Ancak her
halükarda yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında uyumluluk ve belli bir
vizyon dahilinde yürütülmüş olması, çalışmaların başarıya ulaşması açısından
önem arz ediyor. Umarız bu doğrultuda yürüyordur işler.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Denizli dönüşünde yolumuz yine Buldan’a düştü. Topografyaya uygun
olarak yamaçlara yaslanmış Buldan evlerine ve onların arasından dağa doğru
tırmanan güzelim sokaklarına doğru yürüdük yine. Eski hikâyeler, yaşanmışlıklar
canlandı gözümüzde; her ne kadar zamanın bütün tahribatına karşılık yine de
çoğu ayaktaydı. Çıktık yokuşları, sokağa bakan cumbalı evlerin arasından
yukarılara doğru…
Çıktık yokuşları, indik yokuşları; yukarıdaki cumbalı konak Tarakçı Konağı...
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Çarşıdan
yukarılara doğru
Zaman sabah sayılırdı daha. Buldan’da bir uyku mahmurluğu; sıcağın yakıcılığı henüz daha
sinmemiş sokaklara. Buldan’ın
yakınlarındaki mesirelik yeri; çınarlar altındaki koyu gölgelik Kestane Deresi’ne doğru çıkan Atatürk Caddesi’nden Çarşı Camii’ne doğru ayrılıyoruz
yavaşça. 1930’lu yıllarda belediye başkanlığı yapmış Talat Tarakçı’nın ve eski İzmir belediye başkanlarından Dr. Behçet Uz’un restore edilmiş evleri
var yukarılarda. Hayat yeni uyanıyor Buldan’da.
Dükkânlardan, dokuma atölyelerinden sesler yayılıyor sokaklara ağır ağır. Tarakçı Konağı’na doğru bir yokuşa
vuruyoruz kendimizi. Sağımızda çınarlar altında bir dere yatağı; her iki
yanında yorgun Buldan evleri, yosun
tutmuş, üzerinde ot bitmiş alaturka çatılarıyla yamaçlara doğu birbirinin
üzerinde yükselen ama asla birbirinin görüşüne engel olmayan tarihi Buldan evleri…
Bir vadinin yamacından yukarıya doğru yürüyoruz; karşı yakada Buldan evleri bir üzüm salkımı gibi...
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Buldan
evleri,
ahşabın ve kerpiçin birlikte kullanıldığı, şimdilerde sokak sağlıklılaştırma
çalışmalarıyla dış cepheleri göz alıcı ve rengârenk boyalarla kaplı olsa da,
yamaçlara doğru yükseldikçe zamanın ve mekânın girdabına sıkışmış sakin şehir Buldan’ın belki de hiç dokunulmamış; en
az yüz-yüz elli yıllık eski evleri olduğu gibi duruyor. Kiminin dış cephesi
çinko levhalarla kaplı da olsa, kimisi avluya doğru uzanan verandalarının
ahşapları kararmış ve yorgun da olsa yine de geçen zamana meydan okuyorlar.
(Haziran 2023)
Seslerin izinde; incirlerin ve cevizlerin gölgesinde...
(Haziran 2023)
Buldan'da motorlu dokuma tezgahlarından biri; bakın ne anlatıyor?
(Haziran 2023)
(Eylül 2009)
(Eylül 2009)
Bugün günlerden Cumartesi; açıktır umuduyla tırmandığımız Tarakçı Konağı’nın kapıları
ne yazık ki sürmeliydi. Dere kıyısı boyunca ağaçlar arasından devam eden bir patikanın
yukarılarından dokuma tezgâhlarının sesleri geldi kulağımıza. Ağır ağır
patikayı takip ettik. Patikanın sonlandığı bir yerden sokağa saparak seslerin
geldiği atölyeye ulaştık. İçerde bir otomatik tezgâh ve bir kadın vardı; tezgâhın
çalışmasından seslerimizi birbirimize duyurmak çok zordu. Bir süre dokuma
tezgâhının sürekli kendini tekrar eden seslerini dinleyip çalışmasını izledik.
Ham bez dokuyorlardı. Bir süre sonra yanlarından ayrılıp yukarıdaki sokaklara
doğru yöneldik.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Sokağın aşağılarında eski İzmir belediye
başkanlarından Dr. Behçet Uz’un
konağı vardı; ama bugün o da kapalıydı bu saatlerde. Yapacak bir şey yoktu;
şehrin eski mahallelerine doğru çıkmaya başladık. İki yaka arasında uzanan dere
yatağı yoğun ağaç örtüsü içinde hoş bir peyzaj oluşturmaktaydı. Yeşil Buldan; yemyeşil Buldan evlerinin arasından fışkıran
ağaçlarla kendini belli ediyordu.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Vadinin iki yamacında sırta sırta vermiş evler,
sanki birbirlerinin üzerinde yükselmekteydi. Ama hiçbiri diğerinin manzarasını
örmeyecek şekilde vadinin iki yamacına üzüm salkımları gibi dizilmişlerdi.
Zamana karşı direnen; alaturka kiremitli eğimli çatıları, geniş saçakları ve
kimi sokağa doğru uzanan cumbalarıyla Buldan
evleri vadinin yeşiline doğru ağır ağır alçalmaktaydı.
Buldan evleri; alaturka kiremitleriyle zamana direniyorlar.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Güroluk'a doğru...
(Haziran 2023)
Dokumacılar; Buldan Bezi dokuyanlar....
Sokaklardan gelen dokuma tezgâhlarının sesleri
ya azalmış, ya da motorun tahriğine uygun bir ritimle giderek farklılaşmıştı
zaman içinde. Zamanında bereketli Büyük
Menderes ovasının benzersiz pamuğundan beslenen el yapımı dokumaları üreten
bu aile işletmeleri, tüm Buldan’a
sesleriyle ve ekonomisine yaptığı katkıyla hayat vermişti bir anlamda.
(Ekim 2016)
(Ekim 2016)
(Ekim 2016)
Buldan el dokumacılığının
temelinde geçmişten gelen ailecek yapılan bir üretim biçimi yatar. Buldan’daki aile tipi dokumacılıkta emek
yoğun teknoloji, üretimin kısıtlı sermaye imkânları ve düzensiz çalışma
koşulları içinde aile bireyleri tarafından gerçekleştirilmesi, küçük stoklarla
çalışılması, ev tipi atölyelerde aile bireyleri olan çalışanların arasında herhangi
bir ücret ilişkisinin bulunmaması, üretilen ürünün fiyatının pazarda pazarlık
usulüyle belirleniyor olması ve üretimin devletten herhangi bir yardım almadan
sürdürülmesi bu üretim biçiminin temel özellikleri olarak tanımlanıyor.(1)
(Haziran 2023)
El tezgahında dokuma örneği
(Ekim 2016)
(Haziran 2023)
Zamanla
motorlu tezgâhların kullanımının yaygınlaşması, çevrede büyük ölçekte üretim
yapabilen dokuma ve tekstil fabrikaların hayata geçirilmesi sonrasında üretim
hızı ve ileri teknolojilerle rekabet güçlüğü, ham madde fiyatlarındaki artış ve
pazarda rekabet gücünün yitirilmesi ile aile işletmelerinde gerçekleştirilen el
dokumacılığı giderek gerilemiş ve bu işletmelerde de el tezgâhlarının tamamen
terk edilerek motorlu tezgâhlara dönülmesine neden olmuş.
Buldan'da sokağa taşar dokuma tezgahlarının sesleri.
(Haziran 2023)
Nakışçının sesleri...
(Haziran 2023)
(Ekim 2016)
Dokumacılık şimdiye
kadar babadan oğula aktarılan bir meslek olmuş ve geleneğin devam ettirilmesi
yoluyla sürdürülmüş. Ne var ki, gerek babalar bu mesleğin geleceği olmadığı
kanaatiyle çocuklarının bu işe sokmaktan kaçınmış, gerekse çocuklar çalışma
koşullarının güçlüğüne rağmen maddi sabit gelir ve güvence vaat etmeyen el
dokumacılığı karşısında başka mesleklere yönelmişler. Bu durum sadece ekonomik
değil sosyal yapıyı da etkilemiş.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Aşağılarda Buldan camilerinin minareleri
(Haziran 2023)
(Ekim 2016)
“Denizli Sanayi Odası
kayıtlarından 1960 yılında Buldan’da
2.450 el tezgâhı ve ancak 165 motorlu tezgâh olduğu anlaşılmaktadır. İlk motorlu
tezgâhların 1950’li yıllarda görülmeye başlandığını düşünülürse o dönemde Buldan’daki en önemli ekonomik faaliyeti
el tezgâhı dokumacılığı olduğu sonucuna varılabilir. Bu küçük üretici nüfus
arasında ekonomik anlamda sınıfsal farklılaşmanın önemli boyutta olmadığı
bilinmektedir. Her ne kadar evinde dört-beş tezgâh olan zengin aileler farklı
bir konuma sahip iseler de gelir farklılıkları belirgin toplumsal
farklılaşmalara yol açmamıştır. Bir başka deyişle, 1950’li yıllarda Buldan’ın oldukça eşitlikçi bir
toplumsal yapısı vardır: bu yapıda nüfusun büyük bölümünü kendi içinde fazla
farklılaşmamış bir zanaatkâr kitlesi veya yaygın bir geleneksel orta sınıf
oluşturmaktadır (Ayata, 1988)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Günümüzde
ise durum oldukça farklıdır. Buldan’da
üretilen sanayi değeri yüksek tekstil ürünleri, merkez ilçede çok sayıdaki
toptan ve perakende mağazaları ile büyük kent tekstil piyasalarında ilgi
görmektedir. Motorlu tezgâhların yaygınlaşması, seri üretime geçilmesi, ulusal
pazarla ve dünya ekonomisiyle giderek artan bütünleşme nedeniyle Buldan’ın toplumsal yapısı önemli ölçüde
değişmiş ve toplumsal sınıflar arasındaki farklar belirginleşmiştir. İplik
ticareti yapan, havlu bez gibi iki temel ürünün pazarlanmasında büyük rol
oynayan ve yüzlerce motorlu tezgâh sahibine fason iş vererek onları istihdam
eden bir “tüccar-imalatçı” tabakanın ortaya çıkması buna örnektir. Ayrıca son
zamanlarda Çin malı dokuma satan dükkânlar ortaya çıkmış ve Buldan’da üretilen dokumaların satışını
etkilemiştir. Buldan halkının deyimiyle
“Buldanlı, Çin malı satarak kendi kendini baltalamaktadır”. Çünkü Buldan’da asıl olan üretimdir, günümüzde
ise bu faaliyet üretimden ticarete kaymaya başlamıştır. Böylece el-dokumacılığı
geri plana itilmiş ve pazarın daralması ekonomik gelirde düşüşe neden
olmuştur.”(2)
Buldan sokaklarında...
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Çarşıda konuştuğumuz
esnaftan dinlediğimiz hikâyeler de farklı değil ne yazık ki… Sokaklar bir
anlamda mevcut durumun habercisi; sesler değişmiş; gençler Buldan’dan çalışmak için çevredeki büyük işletmelere ve Denizli’ye
göç ediyor. Babadan oğula geçen eski dokumacılık geleneği, neredeyse ortadan
kalkmış durumda. Dışarıya göç veren bir kasaba artık Buldan…
(Nisan 2014)
Güroluk ve Buldan Evleri
Vadinin çevresini
dolaşarak kasabanın en eski mahallelerinden biri olan Güroluk’a ulaşıyoruz. Cami ve hemen yakınlarında sarıya boyanmış ve
şırıl şırıl akan yapayalnız Güroluk
Çeşmesi ne kadar hüzün yüklü duruyor. Kıyıdaki evlerden birinin pencere
taşına sinmiş iki kedi az çok tedirgin; bu sokakların yabancısı yolcularını
izlemekte pür dikkat.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Güroluk Çeşmesi; o da sarıya boyanmış olsa da akışında bir hüzün var.
(Haziran 2023)
Güroluk mahallesi, Buldan’ın en eski yerleşimi olarak
biliniyor. Zamanla yamaçta yer alan Güroluk
mahallesinin çevresinde Buldan evlerinin
öbeklenmesi neticesinde kasaba vadinin aşağılarına doğru sarkmış; eski belediye
başkanlarından Talat Tarakçı
zamanında giderek aşağılardaki düzlüğe doğru kaymış. Bugün Güroluk mahallesinde eski Buldan
evlerinin en göz alıcı, ama en yorgunlarını yakalayabilmek hala mümkün.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
.(Haziran 2023)
Güroluk’ta vadiye bakan konumda
yorgun bir Buldan evinin yanından
bakıyoruz aşağılara. Vadiye doğru uzanan verandasını çepeçevre saran ahşap
korkuluklar ve onların üzerinde yükselen mahremiyetin ahşap ızgaraları; bizi
alıp götürüyor neredeyse 19.yy.a doğru. Zaman durmuş sanki; çatıda yorgun ve
kırık dökük balık sırtı alaturka kiremitler, neler yaşandı bu kerpiç ve ahşabın
kardeşliği ardında; kim bilir?
Vadiye bakan mahremiyet yüklü yorgun bir Buldan evi; önde zamane evlerinden biri kırmızı tuğlalarıyla perdeliyor tarihi.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Bir yokuştan inerken
rastlıyoruz bir diğerine, anlatılacak gibi değil; duvarlara ve konforlu
verandanın saçaklı tavanına nakşedilmiş kalem işi bitki ve geometrik desenli
kalem işi süslemeler… Yapı belli ki bir restorasyon süreci sonrasında yeniden
hayat buluyor; belki bir yüzyıl daha yaşayacak; ne mutlu ona, ne mutlu sebep
olanlara. Evin yüksek avlu duvarlarını yalayarak bir sokak yukarılara doğru
kıvrılıp kayboluyor evlerin arasından. Bizse beyaz badanalı, üzeri tarak
atılmış bu yüksek avlu duvarlarının ardındaki yaşamı düşlüyoruz; ama şimdiki
değil, belki 100 yıl öncesini.
Yüksek avlu duvarlarının ardında tavan ve veranda duvarlarındaki kalem işi süslemeleriyle dikkat çeken özgün bir Buldan konağı
(Haziran 2023)
Aynı konak; veranda tavanındaki kalem işi geometrik, duvarında ise vazo içinde betimlenmiş zarif bitki süslemeleri
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Biraz ileride sokağın
üzerinde neredeyse birbirine kavuşacak denli yaklaşarak baş başa vermiş iki
Buldan evinin arasından geçiyoruz hayranlıkla. Kışın sert koşullarına dirençli
çinko kaplamalar dikkat çekiyor cumbaların yan yüzlerinde. Belli ki kuzeyli
rüzgârlara kapıyı kapamış ustaları; cumbalar ahşap ayaklar üzerinde, yorgun ama
umutlu; hala yaşamakta Buldan evleri…
(Haziran 2023)
(Nisan 2014)
Yamaca saran yokuşlardan
inip çıkarken rastladığımız evlerin birçoğu, boş ve harap vaziyette aynı
zamanda. Kimisinin üst katında yer alan pencerelerinin camları kırık, kimi bir
restorasyon hazırlığında; kimisi yıkık dökük, kaderine terk edilmiş sanki. Çarşı Camisi yakınlarındaki meydana
doğru inen sokaklardan birinde; evlerin dış cepheleri, sokak sağlıklılaştırma
kapsamında ağırlıklı olarak sarı ve mavi renkli badanalarla boyanmış. Doğal
halinden uzaklaşarak görünüme biraz yapaylık katmış olsa da, en azından bu
yapıların onarımdan geçmiş olduğunu görmek bile insanın için su serpiyor.
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Taraklanmış ve bağdadi
bir duvarda yazıyordu: “Ayıpsın;
fevkaladeyim” diye. Bir kasabalılık ruhunun yansımasıdır bu duvarlara; aynı
zamanda zamanelik ruhudur sokaklarda dolaşan. Eskiyordu zaman, yukarılardan
inerken rastladık onlara; vadiye bakan bir sekideki bir bankta oturup
laflıyorlardı her zamanki gibi. Emekliydiler. Dokuma tozu yutmuşlardı eski
zamanlarda. Buldan’da yaşamış olmanın mutluluğu ve huzuru yüzlerine yansımıştı
sanki. Bir süre Buldan’daki yavaş
hayata dair sohbet ettik onlarla. İçimiz huzur dolu bir şekilde veda ederek
ayrıldık yanlarından bir süre sonra. Bir patikadan vadinin aşağılarına doğru
bir yol bulduk; kısa süre sonra döşeme yola ulaşmıştık.
(Haziran 2023)
Güroluk'un yukarılarında rastladık onlara; kaygısızca ve huzurun tadını çıkarırcasına oturuyorlardı birer bankta. Dokuma tozu yutmuş iki emekli Buldanlı...
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
Duvar dibinde beyaz
badanalı bir çeşme; çarşıya doğru inen yolda çıktı karşımıza. Daracık sokakları
takip ederek ulaştık Buldan’ın
kalbine; meydanına. Çarşı Camisi, kahveler, el dokuması üreten son
atölyeler; duvar dibindeki gölgeye sığınmış aylaklar… Hepsi buradaydı.
Yorgunluk çaylarıyla sonlandırdık Buldan
sefamızı; Buldanlı Kahveci Süleyman’ın mekânında.
Meydandayız; karşıda Hacıbekir Camii...
(Haziran 2023)
Çarşıda soluklanma anları
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Haziran 2023)
(Nisan 2014)
Yiyemediğimiz Buldan pideleri, balcan soğanlar(3);
çıkamadığımız yayladaki Gölcük,
tarihi mesirelik Kestane Deresi;
artık daha önceki gelmişliğimize saysınlar ziyaretimizi. Hava iyice karardı; nerdeyse
patladı patlayacak. İzmir bizi
bekler; Alaşehir üstünden ver elini İzmir… Haydi eyvallah…
Dipnotlar:
(1)
Evinç Doğan; Kentsel Kültür Varlıklarının
Değerlendirilmesine ve Tanıtılmasına Yönelik Bir Öneri: Buldan Örneği; İstanbul
Teknik Üniversites-Fen Bilimleri Enstitüsü; Ocak-2009; sayfa: 57
(2)
Evinç Doğan; a.g.e.; sayfa: 66-67
(3)
Balcan soğan: Közlenmiş patlıcan ve biberin,
yağda kavrulmuş soğan ile birlikte çökelek ilave edilerek yufka içinde dürüm
yapılarak servis edilmesi; gariban yemeği…
(4)
Fotoğraflar, belirtilenler dışında gezi sırasında İ. Fidanoğlu tarafından çekilmiştir.
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: MYC