SIĞACIK KALESİ, TEOS VE DÜZCE KÖYÜ
11 Aralık 2014
İbrahim Fidanoğlu
Yağmurlar hız kesmiyor. Oysaki onu çok özlemiştik. Narlıdere
sırtlarından Çatalkaya’ya doğru planladığımız yürüyüş programımızı aniden
bastıran sağanak yağmur nedeniyle değiştirmek zorunda kaldık. Uzun bir yürüyüş
günü, bu şekilde Seferihisar çevresinde bazen yürüyerek, bazen yakın çevredeki kültür
varlıklarına dokunarak geçti gitti. Nasıl mı? İşte hikâyesi; takip eden
bölümlerde…
Ovacık sırtlarından Urla İskelesi'ne bakış
Urla- Ovacık
Bademler Köyü’ndeki bir kahvehanede kahve keyfiyle başlayan günümüzün
ilk saatlerinde Urla-Ovacık Köyü’ne doğru uzandık. Ovacık Köyü, Urla’nın üst
düzleminde; yarımadanın kuzeyindeki körfeze nazır bir konumda, özellikle bağ ve
zeytin tarımına müsait toprakları ve kızılçamlardan oluşan ormanlık alanlarıyla
dikkat çekiyor. Son yıllarda; bir yandan yüzlerce yıllık geçmişe sahip tarımsal
potansiyeli ve diğer yandan; rant çevrelerinin iştahını kabartan değerli
“emlak” alanlarıyla öne çıkan Ovacık, bu anlamda içinde derin bir çelişkiyi de
yaşıyor.
Ovacık kartopları
Ovacık sırtlarında yağmurla yapışkan hale gelmiş beyaz bir çamurun
içinden kızılçamlardan oluşan ormana doğru yürüdük. Denize nazır mersinler
kışkırtıcıydı. Hasan Hoca, sirke yapmak amaçlı epeyce topladı. Biraz ötede ağaç
çilekleri, olgun meyveleriyle tabii ki dikkatimizi çekti. Sırta doğru epey
yürüdük. Solumuzda uzanan kuzey yönündeki vadide alımlı villalardan oluşan bir
uydu kent, ayağa kalkmıştı nerdeyse. Doğal sit alanı niteliği taşıyan, orman
sınırındaki bu imar işleri nasıl halledilmişti; yine anlayamadık. Becerikli arkadaşlara
bir selam gönderdik ve yola devam ettik.
Ovacık sırtlarından Urla İskelesi açıklarındaki adalara bakış
Ovacık Köyü’nden Çamlı’ya doğru ilerleyen patikalarda yağmurun ve balçık
çamurun izin verdiği ölçüde sırta kadar yürüdük. Yamaçtan kuzeydeki denize
doğru baktığımızda Urla İskelesi seçilebiliyordu. Uzaklardan, makilikler
içinden gelen testere sesleri, kuzey yönündeki Çeşme otoyolunda seyreden
araçların canhıraş feryatları yağmurun verdiği arada şakıyan kuşların sevincine
karıştı gitti. Bu ne yaman çelişkiydi abi; Ovacık’ta yağmurlu bir günde…
Ağaç çilekleri çiçekte
Sığacık Körfezi’ne
doğru Azmak Deresi: