SARAYBOSNA
7-8-9
Temmuz 2012
İbrahim Fidanoğlu
Mostar’dan
Saraybosna’ya
Mostar’ı Saraybosna’ya
bağlayan karayolu, Neretva’nın belirlediği Dinar Alpleri arasındaki derin
vadide nehre paralel bir rota çizer. Zaman zaman Sosyalist Yugoslavya döneminde
yapılmış olan barajların gölleriyle yatağı iyice genişleyen Neretva, Saraybosna’ya
dek sizi neredeyse hiç terk etmez. Derin vadilerin ve Neretva’nın üstünden;
ayni dönemin bayındırlık eserlerinden olan dev demiryolu köprüleri ve
viyadüklerle aşılır. Maviyle yeşilin renk cümbüşü, Dinar Alpleri’nin koynunda
Saraybosna’ya kadar sürer gider. Ancak insan doğanın bahşettiği bütün bu
güzelliklere karşın, bu topraklarda yaşayan insanların tarih boyunca yaşadığı
acı dolu öykülerine hayıflanmadan edemez.
Jablanica’da mola yerinde kuzular dönüyor
II. Dünya Savaşı’nda; 1943
yılında Yugoslavya’nın Alman işgali sırasında bitirici bir saldırı amacıyla, Nazilerin
yerel işbirlikçi güçler Hırvat Ustaşi ve Sırp Çetnik birlikleriyle birlikte
yaklaşık 150.000 kişilik bir kuvvetle Tito liderliğindeki 20.000 kadar
direnişçi partizana karşı hücum ettikleri yer de bu nehrin kıyılarında yer alan
Jablanica
kasabasıdır. Mareşal Tito, Nazilerin bu topyekûn saldırısına karşılık
Neretva’nın karşı kıyısına çekilmeyi başaracak ve Almanlar’ın Adriyatik
sahillerine doğru neredeyse tek geçişi noktası olan bu stratejik demiryolu
köprüsü, havaya uçurularak tahrip edilecektir. Bu şekilde Almanlar’ın cephenin
ileri hatlarına lojistik destek sağlayan bu önemli koridor devre dışı kalacak
ve savaşın kazanılması anlamında Neretva Savunması artık olmayan Yugoslav
tarihinde bir kilometre taşı oluşturacaktır. Ne yazık ki, o gün Alman
Nazilerinin başaramadıklarını bu topraklarda ABD’nin öncülüğünde hareket eden
ve cumhuriyeti oluşturan tüm halkları birbirine kırdıran yerel ve küresel
aktörler başarmış durumdadır.
2. Dünya Savaşı’nda
Tito’nun partizanları tarafından havaya uçurulan zaferin simgesi Neretva Köprüsü
Bugün Jablanica,
kasabaya yaklaşırken yol kenarında konumlanmış; dumanları arasından seçilebilen
bir dizi kuzu çevirme tesisi, bugün de aynı şekilde korunan Neretva’nın
mavi-yeşil suları içindeki köprünün enkazı ve hemen Neretva kıyısının üstünde
yer alan mütevazı savaş müzesi ile dikkat çekmektedir. Kasaba da, Neretva
nehrinin kıyısında yer almaktadır. Yaklaşık 15.000 kişinin yaşadığı Jablanica,
Boşnak nüfusun yoğun olduğu küçük bir yerleşim olarak dikkat çekmektedir.
Neretva vadisinde ilerlerken Jablanica’dan
sonra Saraybosna’ya doğru Konjic kasabasından geçtik. Osmanlı
İmparatorluğu zamanında Konya yöresinden bu bölgeye yerleştirilen ahali
tarafından kurulmuş bir Boşnak yerleşimi olan Konjic’de Neretva
üzerinde yer alan tarihi Osmanlı köprüsü, iç savaş sırasında Sırplar tarafından
bombalanarak yıkılmış. Savaş sonrası Türkiye’nin katkılarıyla TİKA işbirliğinde
aslına uygun olarak köprü yeniden inşa edilmiş. Akşamüstüne doğru; batmakta
olan güneşin kızıllığı altında Konjic’in 5 kemerli köprüsünün suya
düşen aksi görülmeye değerdi. Saraybosna’ya doğru devam ettik.
Saraybosna yolundaki
Konjic Kasabası’nda Sırp bombardımanında yıkılan ve TİKA tarafından yeniden
yaptırılan Osmanlı dönemi köprüsü(5)